Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) gözaltında kaybedilenler için hazırladıkları Kalpleri Küçük Bir Bahçe Onların kitabını 500. Haftada Cumartesi Anneleri/İnsanları’na adadı.
“'Önce otu biçmek, hâlâ canlı olan son bitkiye kadar her şeyi kökünden sökmek. Toprağı tuzla sulamak… Sonra otun belleğini öldürmek, bilinçleri sömürgeleştirmek için onları yok etmek; yok etmek için geçmişlerini boşaltmak. Bölgedeki tüm sessiz tanıkları, hapishaneleri, mezarlıkları ortadan kaldırmak.'
"Böyle diyor Eduardo Galeano “Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri” kitabında. Otun belleğini öldürmek, toprağı tuzla sulamak istediler.
"Onlarsa aşkın ve barışın geleceği için gece gündüz bir “yeryüzü çiçeği” büyüttüler. Latin Amerika’dan Filistin toprağına kök salmış o kutsal çiçek için ışıklı ve sonsuz bir bahçeydi kalpleri.
"Ne istiyorlardı? Aşk.
"Ne istiyorlardı? Barış.
"Ne istiyorlardı? Özgürlük.
"Aşkla kurulan özgürlük düşlerini silahlarla, zincirlerle, işkencelerle susturmak istediler.
"Susturdular mı, susturabilirler mi? Hayır. Bugün kayıpların kalplerinin çarptığı küçük mezarlıklarda, kuytu vadilerde, kör kuyularda, okyanus yataklarında yükselen tek ses var: “Bir gün yine geleceğiz!”
. . .
"Biz de diyoruz ki: “Onlar bir gün yine gelecekler.”
"Bu bilinçle hazırladığımız “Kalpleri Küçük Bir Bahçe Onların” kitabı da onlara adandı.
"Şairlerimiz kayıplar için vicdanlarının sözcükleriyle bilediler.
"Cumartesi Anneleri’nin “sonsuz yas”ı bizim de acımızdır, dediler.
"Türkiye Yazarlar Sendikası ve İnsan Hakları Derneği’nin hazırladığı bu kitap, 500. buluşma için de bir anı, bir armağandır.” (EA)