Suudi Arabistan Şii azınlığın önde gelen liderlerinden Şeyh Nimr Bakır el Nimr’i idam etti. İran sert tepki gösterdi.
Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı El Nimr'in "terör" suçları nedeniyle başları kesilerek idam edilen 47 kişiden biri olduğunu açıklamıştı. İdamın ardından İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran yönetiminin olayı "şiddetle" kınadığını bakanlığa çağrılan Suudi temsilciye ilettiklerini bildirdi.
İran'ın en büyük ikinci şehri Meşhet'te ise El Nimr'in idam edilmesi protesto eden bir grup şehirdeki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nu ateşe verdi.
İran: Suudi Arabistan bedelini ödeyecek
Kalabalıktaki birçok kişinin Lübnan'daki Hizbullah bayrağını taşıdığı ve sürekli "Maşallah, Hizbullah" sloganı atması dikkat çekti.
İran'ın başkenti Tahran'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde toplanan eylemcilerin, elçilik binasını ateşe verdi.
İdama İran Meclis Başkanı Ali Laricani, dini lider Ayetullah Ahmed Hatemi ve eski Irak Başbakanı Nuri El Maliki de tepki gösterdi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Cabir Ensari, "Suudi Arabistan bu idamın bedelini ödemek zorunda kalacak" dedi.
Lübnan'da ise Şii Konseyi El Nimr'in idamını, "büyük bir hata" olarak nitelendirdi.
AB-ABD-BM: Ciddi sonuçları olabilir
Yazılı açıklama yayımlayan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, "Nimr olayı, ifade özgürlüğü ile vatandaşlık ve siyasi hakları konusunda ciddi endişeye neden oluyor. Bu olayın bölgedeki mezhep gerginliğini daha da artırma potansiyeli var. Bunun bütün bölgede ciddi sonuçları olabilir" ifadelerini kullandı.
Mogherini, bütün taraflara itidal ve sorumluluk çağrısında da bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı da Suudi Arabistan'ı insan haklarına saygı göstermesi yönünde uyardı.
Bakanlık sözcüsü John Kirby, idamın bölgedeki mezhep gerginliğini artırma riskine dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun da, Suudi Arabistan'da 47 kişinin idam edilmesi nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, mezhepsel gerilimi artırmaktan kaçınma çağrısı yaptı.
BM Genel Sekreter Sözcülüğü'nden yapılan açıklamada idamların, "suçlamaların türü ve yargılama süreçlerinin adilliğine ilişkin çeşitli kaygılar" arasında gerçekleşen yargılamaların ardından infaz edildiği belirtildi.
Nimr Bakır El Nimr hakkında
1959‘da, Suudi Arabistan’ın doğusundaki Bahreyn sınırı yakınlarında Katif’te doğdu.
Uzun yıllar Tahran ve Suriye’de yaşadı. 1994’te Suudi Arabistan’a döndü, dini özgürlük istedi
Ülkede Şii azınlığın yaşadığı ayrımcılığa karşı mücadelede Katif bölgesindeki protestolarda başı çekiyordu. Bahreyn ve Suudi Arabistan’da Şii gençler arasında destekçileri vardı.
2011’de Suud ailesini eleştirmesi ve ülkenin seçime gitmesi çağrısı yaptığı sırada BBC’ye şöyle konuşmuştu:
“Otoriteye karşı, silahlar yerine kelimelerin konuşmasını destekliyorum. Kelimenin silahı kurşunlardan daha güçlüdür, çünkü otoriteler silahların savaşından kazanır.”
Şii Ayetullahların şiddeti yüceltmemesi gerektiğini, “Allah yolunda cinayetin” teşvik edilmemesi gerektiğini savunuyordu.
Bir konuşmasında “55 yaşındayım, yarım asırdan fazla. Doğduğum günden bu yana, bu ülkede kendimi hiç güvende hissetmedim” demişti.
Temmuz 2012’de polisin açtığı ateşle ayağından yaralandı, tutuklandı. Bu ilk tutuklanması değildi, son 10 yılda birkaç kez tutuklanmıştı.
Son tutuklamada; ayaklanmaya teşvik, krallığın güvenliğine zarar vermek, hükümet karşıtı konuşmak, Kral Abdullah’a itaatsizlik, İran ajanlığı, Muhammed Peygamberin akraba ve arkadaşlarına hakaret, mezhepçilik ve siyasi mahkumları savunma iddialarıyla suçlandı.
İddiaları reddetti, işkence gördüğünü açıkladı ve açlık grevine başladı.
Tutuklanmasını protesto gösterilerinde üç kişi öldü. Uluslararası insan hakları kuruluşları tutuklanması sırasında aldığı yaralar nedeniyle gerekli tedavi yapılıp yapılmadığı ve adil yargılanmadığı yolunda kaygılarını açıklamışlardı.
15 Ekim 2014’te idam cezasına çarptırıldı, 2 Ocak 2016 günü idam edildi. (EA/EKN)
Bu haberde BBC Türkçe, Huffington Post, Radikal, Al Jazeera Türk, CNN International ve Hürriyet’ten yararlandık.