Bu konuşmanın üzerinden pek de fazla geçmeden, Beyoğlu'nda, İstiklal caddesinde erkekler yeni yıla giriyorlardı, tabii kadınlar da. Erkekler, bu karşılamayı kadınları taciz ederek yaptılar. Taciz edilenlerin turist olması, kırık kolu yenin içinde bırakmamıza izin vermedi, mevzu büyüdü, iyi ki de büyüdü...
İstanbul'da bunlar yaşanırken Anadolu'dan ve Avrupa'dan ne yazık ki, benim kadın katli dediğim "namus/töre" cinayetleri haberlerini almaya devam ettik.
Almanya'da göçmen bir Türkiyeli kadın sevgilisi olduğu için katledildi, Diyarbakır Ka-Mer 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden hemen önce 2004 kadın hakları raporlarını açıkladı, hiç birimizin içi açılmadı... Tabii ki, rapor hakların kullanılmasından ziyade ihlalleriyle ilgiliydi.
Polis saldırısına öfkeden
Ardından herkesin bildiği Beyazıt'taki 8 Mart eyleminde kadınlara saldıran polis görüntülerini izledik... Avrupa Birliği de polisi kınadı. İzlediğim kadarıyla saldıranlarla ya da saldırma emri verenlerle ilgili herhangi bir somut gelişme olmadı o zamandan bu zamana...
İşte tam da o zaman, 6 Mart Pazar günü Beyazıt'ta yaşananlara öfkelenen, sinirlenen, kızan ve bir araya gelen bir grup kadın, bugün, Cumartesi günü, Darphane-i Amire binasında harekete geçiyorlar.
6 Mart'ta yaşanan ve medyaya yansıyan görüntülerin hemen ardından İnternet üzerinden, e-posta trafiğiyle bir araya gelmeye başlayan bir avuç Türkiyeli kadın fotoğrafçı ne yapabiliriz diye düşünmüşler, en iyi bildiklerini yapmaya, kullanmaya karar vermişler. İşlerini paraya çevirmeye, fotoğraflarını satmaya, kazandıklarıyla bir kadın sığınağına destek olmaya...
Müzayedeye koşun
Sadece birkaç kadın yola çıktıklarında "50 kadın fotoğrafçı bir araya gelir de, fotoğraflarımızı bir müzayede ile satarsak en azından ses getiririz, biraz da para" demişler...
Bir buçuk ay gibi kısa bir sürede geldikleri yere kendileri de inanamıyorlar. Başta "nasıl olur, nasıl yaparız, neresi olur, küçük bir mekan lazım" derken, Mayıs ayına geldiklerinde önlerinde 111 kadın fotoğrafçının fotoğraflarıyla katıldığı, Tarih Vakfı'nın Darphane-i Amire binasını tahsis etmesi ve ITKIB'in müzayede organizasyonunu gönüllüce üstlenmesiyle kocaman bir etkinliğe dönüşen bir portre çıkmış.
Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında yaşayan bu 111 buralı kadının bazıları hayatlarını fotoğraf çekerek kazanıyor, bazılarıysa hobi olarak fotoğraf çekiyor. Müzayedede satılmak üzere projeye dahil olduklarında fotoğraflarıyla ilgili bütün masrafları da kendileri üstlenmişler, yani taşın altına sadece fotoğraflarını değil, ellerini de koymuşlar.
"Yeter" deme zamanı; çünkü...
Amaçlarını "Şiddetin her türünün karşısında olduğumuz için bugün buradayız. Ama daha önemlisi bu coğrafyada senelerdir yaşanan kadına karşı şiddetin karşısında duruyoruz bu seferlik.," sözleriyle anlatmaya başlıyorlar.
"Çünkü artık birilerinin 'Yeter!' demesinin zamanı geldi. Sokakta rahat yürüyebileceğimiz, kendilerini ifade ettikleri için hayatlarının tehlikede olmadığını hissedecek genç kızlarımızın özgürce yaşayabileceği, gelişebileceği, öldürülmeyeceği, hangi taraftan ve ne sebeple olursa olsun, kendini nasıl ifade etmeyi seçerse seçsin, insanlara insanca davranılacak bir günü başlangıcını oluşturmak bizim elimizde.
"Hakkımızda meta gibi bahsedilen demeçlerin olmadığı bir ülke istiyorsak eğer, bir şeyler yapmamız lazım. Biz bu işe fotoğraflarımızı satarak başlamaya karar verdik. Yeter ki bir yerlerden başlayabilelim diye. En zoru başlayabilmektir ya!" diye anlatıyorlar ve ekliyorlar "hiç kimsenin hayatının bir diğerinkinden daha ucuz olmadığını anlatmak istiyoruz."
Bir fotoğraf 50 YTL
Türkiye'de bir araya gelmeleri birçoklarını şaşırtan, "aaa bu kadar çok kadın fotoğrafçı var mıymış" dedirten 111 kadın, bugün fotoğraflarını Mersin Kadın Sığınmaevi yararına satıyor.
Açık arttırmada her bir fotoğraf 50 YTL'den satışa sunulacak. Müzayedenin ardından satılan fotoğraflar yeni sahiplerinin izniyle önce Diyarbakır'da, ardından da İstanbul'da sergilenecek. Gidişata bakılırsa fotoğrafları sergi için isteyecek daha çok kent olacak.
Bu durumda, hadi bugün üşenmeyin, kalkın ve temiz ve güzel bir Sultanahmet havası almak için önce Topkapı Sarayı'nın avlusuna gidin, ardından kadınlar için bir şey yapın, yeni fotoğraflara sahip olun, olun ki birkaç kadın da geleceklerine sahip olsun...
İşte bu kadınlar
Almila Özbideciler, Arzu Şenyurt, Aydan Ay Çakmak, Aynur Özgül, Ayşe Bağdemir, Bala Atabek, Banu Cennetoğlu, Banu Demirci, Başak Arslan, Belgin Çöleri, Belmin Söylemez, Bennu Gerede, Berna Kuleli, Berna Almalı, Betül Turhan, Bikem Ekberzade, Çilem Dalgıç, Dicle Meşe, Dilek Özer, Ebru Ceren Uzun, Ece Alok, Elif İstanbulluoğlu, Elvan Kıvılcım, Eren Özkapıcı, Esra Barlık, Esin Uysal, Eylem Ertürk, Fatma Özdirek, Fatma Yakan, Fatoş Kartal, Feyza Berker, Filiz Çayırgan, Filiz Uğur, Firdevs Sayılan, Funda Güzelküçük, Gözde Zehnder, Gülbin Özdamar, Güler Ertan, Gülgin Toygun, Gülistan Aydın, Gülnur Güneri, Gülten Sarı, Hacer Yılmaz, Hacer Karanlık, Handan Coşkun, Handan Dayı, Hatice Aslankaya, Hatice Tuncer, Helin Coşkun, H|r| Kaya, İdil Gülbakan, İnci Özbaş, İpek Baran, Julie Mardin, Kezban Öçgüden, Kumral Kepkep, Leyla Alpaslan, Leyla Kuşat, Meryem Yıldız, Melisa Önel, Mihran Bilir, Mine Türkili, Nazan Tuna, Neslihan Arslan, Neslihan Kavak, Nergiz Ovacık, Nevin Altuğ, Nihal Güreş, Nil Şişmanyazıcı Navaie, Nurcan Aktaş Güzelçay, Nur Aral, Nurcan Volkan, Özden Afacan, Özge Özgüner, Özlem Atasoy, Özlem Özen, Özlem Yarkın, Pelin Ülger, Perihan Güngörür, Pınar Gediközer, Pınar İlkiz, Pınar Öğrenci, Remziye Akçay, Sema Küsoğlu, Serap Şahan, Serra Akcan, Sevgi Ata, Sevim Tarhan, Sevi Sunaç, Sevil Üzrek, Sinem Geçin, Suderin Murat, Sunar Eskiçırak, Şadan Ertekin Mis, Şenay Yılmaz, Şeniz Kabadayı, Şirin Küçüktakbak, Şükran İçöz, Tuba Dadandı, Tutku Tokol, Tülin Dizdaroğlu, Tülay Günay, Ufuk Teksoy, Uğur Günay, Ümran Davran, Yosun Denizeri, Zeynep Aktaş. (ÇM/BA)
* Ayrıntılı bilgi için Kadınlar İçin web sitesini tıklayın.
Müzayede günü: 14 Mayıs 2005, Cumartesi
Müzayede yeri: Darphane-i Amire
Saat: 14.00-18.00