Bir zamanlar paha biçilemeyen tütünümüze ne oldu, Tekel neden bu durumlara düştü?
Türkiye biliyorsunuz dünyada en önemli oryantal (şark tipi-balkanlarda yetişir) tütün üreticisidir. Şark tipi tütünün yüzde 60'ı ise Ege'de yetişir. Eskiden Tekel'in ürettiği Maltepe, Samsun veya filtresiz sigaralarda tamamen oryantal tütün kullanıldığı için makbuldü. Ancak 1. Dünya Savaşından sonra Amerikan blend denilen sigaralar ortaya çıktı. Bu sigaraların içersinde oryantal tütün az miktarda var. O zaman sadece Türk tütününden yapılan sigaralar beğenilmemeye başlandı.
Tüm dünyaya "blend" dediğimiz Amerikan tütünü ile karıştırılan" sigaralar egemen oldu. Bu karışım içersinde yüzde 60 -65 Amerikan Virginia, yüzde 20-25 Burkley tütünü ile yüzde 10-15 oryantal tütün vardır. Üçünün karışımı olmadan blend sigara olmaz. Bizim oryantal tütün, sigarayı tatlandırır ve kokulandırır, ancak içersindeki oranı sigaranın markasına göre yüzde 10-15 değişir. Bu sigaraların esas dolgu maddesi ise Virginia tütünüdür. Bizdeki Tekel 2000 gibi sigaralar da blenddir.
Doğal olarak dünyanın tütün üretimi de giderek Virginia ağırlıklı oluyor. Ve bu tütün de yetiştirme koşulları açısından kendi ekolojisinde ortaya çıkar. Bu tütün tropikal iklim koşulu, verimli toprak ister. Çok sulanırlar, koca koca yapraklı çok büyük boylu tütünlerdir... Bizim oryantal tütün ise kıraç toprakta, fazla su istemez, küçük yapraklıdır, tat ve koku olarak tüm dünyanın bu tütüne ihtiyacı vardır.
Peki biz de blend sigara yapıyoruz neden virginia ya da burkley tütününü kendi ülkemizde yetiştirmiyoruz?
Marmara bölgesinde çok az miktarda yetişir ama, kalitesi düşüktür. Nasıl oryantal tütünü Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) yetiştirirsen kalitesi düşük olursa, ayni şekilde V tütününün bizdeki kalitesi de düşüktür.
Kalitesizlik topraktan mı kaynaklanıyor?
Yalnız toprak değil, iklimden de kaynaklanıyor. Toprağı bulursun ama, iklim çok önemli. Biz sulayarak yetiştiriyoruz, orada yağmur altında yetişiyor ama yetiştirmekte ısrar ediyoruz. Aslında hiç Virginia yetiştirmeyip dışardan alsak çok daha ekonomik ve ucuz. Artık dünyada kalite önem kazandıkça çok uluslu şirketler Rusya'da da Çin'de de sigara fabrikaları kurdu. Rusya'da deneme olarak oryantal tütün yetiştiriyor. Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya'da öteden beri zaten bu tütün yetiştiriliyor.
Dünyanın oryantal tütüne ihtiyacı var ama biz, yeterince değerlendiremiyoruz galiba..
Biz fiyatı istediğimiz gibi arttıramayız. Serbest rekabet koşullarına göre herkes kaliteli tütünü ucuza almak ister. Bu her ürün ve malda böyledir. Hem kalite olacak, hem fiyat uygun olacak. Fiyatı yükselttiğin anda, alıcı A grat B grat tütün yerine Kapa'yı almaya başlıyor, bir bakıyorsunuz kırık tütün alıyor.
Peki kullanabiliyorlar mı, bu kadar kötü bir tütünü?
Elbette, koku veriyor ya, hatta bizim tütünümüzde koku veren maddeleri buldular, bunun esansını kullanıveriyorlar. Ekonomik olmadığı için esansını kullanıyor imalatçı. Böyle bir de mahkumiyetimiz var. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin yıllık tütün ihracatından 400-500 milyon dolarlık bir girdisi var.
Bizim daha kaliteli tütün üretme imkanımız var mı?
Buna gerek yok. Dünyada en kaliteli oryantal tütünü zaten Ege yetiştiriyor. ABD'deki North Carolina, Virgina tütün için ne ise oryantal tütün içinde Ege aynısıdır. Ama hiçbir tütün şirketi aldığı tütünü oryantal ya da Virginia diye kullanmaz. Her ülke hem tütün satar hem alır.
Örneğin ABD en kaliteli ve pahalı Virginia tütün üreticisi olduğu halde, sigaralarında bu tütünü kullanırken Hindistan'dan da kalitesiz, ucuz Virgina alıyor.
Neden kalitesiz tütün?
Çünkü blend yaparak değişik kalitelerde sigara üretiyor.
Bizde ise her yıl üretim fazlasından yakınılır..
Evet doğru, dünya sigara pazarının talebinin üzerinde üretimimiz var. Tekel, destekleme alımlarıyla ekicinin elindeki tütünü tek yaprağına kadar almak zorunda kalıp, sigara fabrikalarının ihtiyacı dışındaki tütünleri ihraç edemeyince Tekel'in elinde stoklar oluşur ve bu stoklar giderek büyür ve sonuçta fazlasının bir kısmı yakılır.
Tütünü, dünyadaki fiyatı neyse ona göre satarsınız, ama bizde tütün politik bir malzeme. Tütünde, 550 bin koçan sahibi olduğuna göre; 1.5-2 milyon oy demek.
Tütüncülük çok meşakkatli, uğraş isteyen bir iş değil mi?
Gerçekten yoğun emek isteyen bir iş, tütün ekicisi ve ailesinin çok disiplinli ve bilinçli olması gerekir. On yıllardır Türk Cumhuriyetlerinde de oryantal tütün ekiliyor ama Türk tütünü kadar kaliteli değil. Marmara ve Ege'de sanayileşme geliştikçe tütüncülük bu bölgede giderek ölüyor. Para da etmeyince ekin alanları giderek başka ürünlere açılıyor.
Ben, istenirse Güneydoğu'da yetiştirilen tütünün daha kaliteli olabileceğini düşünüyorum. Ege'de tütün ekicisi birkaç aileyi götüreceksin Güneydoğu'ya, imkanlar tanıyacaksın, tütününü burada yetiştir, diyeceksin. Devlet kuruluşu bunu yapamaz.
Yabancı şirketler nasıl Türk Cumhuriyetlerinde çalışıyorsa, Güneydoğu'da da yapmaları lazım. Ama şundan da çok korkuyorum. Böyle şeyi devlet üstlendiği anda bunu çıkar vasıtası yapıyor. Araştırmacılar da dahildir buna. Kaliteli tütün yetiştirmeyi araştırmacılar beceremez. Orada çadır kuracaksın, üç, dört yıl...
Özel sektör Virgina ile Burkley'i nasıl yerleştirdi?
Önce gitti Bucak'da dört yıl çalıştı ve topraklarının klorlu olması nedeniyle Virgina'nın yetişmediğini gördü. Yabancıları Bucak'a yönlendiren ise Tekel'di: 1938'de çalışma yapmış en İyi Virginia Bucak'ta yetişir demiş.. Devletin sabah dokuz, akşam beş mantığıyla araştırma yaparsan böyle olur. Bucak'tan sonuç alamayan yabancılar sonra Marmara'nın Bandırma taraflarında yıllarca çalıştılar ve orada dolgu tütünü anlamında bir tütünü altıncı, yedinci yılda ürettiler. Öyle kolay bir iş değil bu...Epey zaman alan bu araştırmaları ancak özel sektör yapabilir.
TÜBİTAK'da "ben yaparım" dedi, dünyanın masrafını etti, bir sonuç çıkmadı. Sonra dediğim gibi üç şirket geldi Bandırma taraflarında çalışmaları yaptılar ve 6-7 yılda kaliteli tütün yerine dolgu tütün elde edebildiler.
Tekrar destekleme alımları konusuna dönecek olursak...
Artık Tekel, önümüzdeki yıldan itibaren destekleme alımı yapmayacak. Tekel, kendi ihtiyacı olan tütünü ayni özel şirketler gibi piyasaya girip alacak.
Peki bu durumda ne olur?
4733 sayılı Kanun ile Tütün Kurulu yeniden oluşturuluyor. Her şeyi bu tütün kurulu düzenleyecek. Bu durumda Tekel özelleştirilecek.
Siz Tekel'in özelleştirilmesine taraftar mısınız?
Ben özelleştirilmesinden yanayım. Çünkü Tekel'de bütün KİT'ler gibi hantal ve verimsiz. Hatta şunu da söyleyeyim, eğer Üniversiteler bile özelleştirilse çok daha rantabl çalışır. Bir devlet memuru zihniyeti var. Bu 657 Sayılı yasaya göre, kimse yerinden oynatılamıyor. İster çalışırsın, ister çalışmazsın, mesele orada. Politikacılar, devlet kuruluşlarını sürekli istihdam alanı diye düşündüler. Burada ki sigara fabrikasının, işçi sayısı dörtte biri kadar olsa, çok daha iyi çalışır diyorlar...
4733 Sayılı kanun sözleşmeli üretici getiriyor. Eskiden böyle bir şey yoktu. Tüccar piyasadan istediği kadar malı alıyor, üretici ister tüccara, isterse Tekel'e satıyordu. Kaliteli tütün için -zaten bir sorun yok. Üretici kaliteli tütünü genellikle tüccara satar. Tütün öyle bir şey ki, toprak çok önemli. Kıraç araziden, tabana indikçe kalite düşer, verim artar. Öyle ki son Demirel Hükümeti döneminde "son yaprağına kadar tütünü alacağım" denmiştir ve lahana gibi tütün yaprağı yetiştirilmiştir. Üretim tabana iyice kaymıştır.
Hatırlıyorum o zaman tütüncüler arasında "Dik tabana, sat Baba'na" sözü çok yaygındı.
Tekel bu anlayışla tüm tütünü almıştır. Şimdi Tekel özelleştirilmediği sürece, politikanın tütün alımının içinde olması kaçınılmazdır. Yeni yasaya göre kaliteli tütün yetiştiren hiçbir zaman mağdur olmayacak ve tütününü çok rahatlıkla satabilecektir diye düşünüyorum.
Yeni kanun bazı düzenlemeler de getirmiştir. En düşük kalitede tütün bile açık arttırma ile satılacak. Eğer üretici, sözleşme yaptığı tüccarla, fiyatı uygun bulmuyorsa tütünü satmayabilir ya da tüccar almayabilir. Sözleşme yapılmamış tütünler ise açık arttırma ile satılacak. Ama devlet almak zorunda değil artık.
Özelleştirmede üreticinin durumu ne olur?
Özelleştirme kaliteli tütün yetiştiren üreticisinin işine yarar. Gerçekten tütüncülüğü meslek edinenler bundan yararlı çıkacak. Kaliteli tütünün her zaman pazarı var, dış alıcısı var
Tekel'in özelleştirilmesinde mağdur olanlar yine çalışanlar olacak herhalde
Tabii diğer özelleştirilen işyerlerinde olduğu gibi Tekel'de de emeklilik furyası yaşanacaktır. Emeklilik dışında kalanlarda anlaşmalarla başka işletmelere kaydırılır mı onu bilemem.
Birde yıllardır atıl duran örneğin Akhisar'daki sigara fabrikası gibi Tekel'in fabrikaları var.
Tekel, fabrikaları açıp, tütün ithal edip hangi sigaraları üretecek?
Tekel 2000 sigara fabrikası açıldığı zaman Türkiye'deki tütünü kullanmadı. Tütüncülüğün içinde olan kişiler olarak öğrendik ki, North Carolina'daki Tütüncüler Birliği ile Yücel Özden'in Tekel Genel Müdürlüğü döneminde bir anlaşma yapılarak; bilmem kaç yıl bu eyaletten Virginia tütün ithal ederek, bunun karşılığında onlara 2000 sigarasını vermişler. Sigara endüstrisinin o kadar çok araştırıcıları var ki, bizim burada yapacağımız sigaralarla dünya pazarında rekabet etmemiz mümkün değil. Akhisar'daki sigara fabrikası, 20 yıl önce yapılmış, bina olarak bugünkü teknolojiye cevap verir mi bilinmez..
Devletlerin sigaradan kazancı nedir?
Sigaradan asıl kazanan devlet. Özel sektör üretse de asıl devlet kazanıyor.Her devlet, sigaranın satışından yüzde 70-75 oranında vergi alır. Yüzde 45 kurumlar vergisi, yüzde 18 KDV yüzde 8 ve daha fazla oranda çeşitli adlarda vergiler alınır.
Yani 2 milyon liralık bir paket sigaranın, ortalama 1 milyon 400 bin lirası vergiye gider. Örneğin Philsa, Torbalı'da ürettiği sigaralar için 1996-2002 yılları arasında 9.8 milyar dolarlık vergi ödemiştir. Bu nedenle hiçbir ülke kolay kolay sigaradan vazgeçmek istemez, altın yumurtlayan tavuğu kesmez. (BGD/NM)
* Berrin G. Delikçinin röportajını KAzete / Özgür Kadının Sesi Haziran Temmuz 2003 sayısından aldık.