Raporun temel fikri, bölgedeki kadın intiharlarının "cinayet veya intihara zorlama vakaları" olduğu.
Diğer tespitler arasında, kadınlara yönelik şiddetin yaygın olduğu, eğitime, istihdama, bilgiye, sağlık hizmetlerine ve adalete sınırlı eriştikleri, kadınların namus anlayışına uymaya zorlandığı, dedikoduların "leke" olarak göründüğü, yer alıyor.
Ertürk, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu'nun reformlarına karşın, kadınlara yönelik yeterli koruyucu mekanizmaların uygulanmasında sorun yaşandığını belirtiyor.
Yetersiz devlet koruması intihara yol açıyor
Devlet koruması yokluğu, aşırı şiddet ve baskıdan kaçmak isteyen kadınların intiharı tercih edebileceğini söyleyen Ertürk raporunda, bölgeler arası eşitsizliğe, yasal boşluklara, medyanın rolüne, ağalık sistemine, kadınların eğitime ulaşamadıklarına, eğitime ayrılan payın düşüklüğüne, erken yaşta rızasız evliliklere dikkat çekiyor.
"Anormal cinsiyet oranı" dikkat çekiyor
Rapor, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki intiharların "anormal cinsiyet oranı"na dikkat çekiyor. Bu bölgelerde intihar oranı yüzde 0,97 erkeğe göre, yüzde 1 kadın. Güneydoğu Anadolu'da intihar oranı 2,87; Doğu Anadolu'da yüzde 3,73; Batman'da yüzde 3,5. Türkiye'nin genelinde intihar oranı yüzde 3,83.
DTP'nin mücadelesi etkili
Ertürk, bölgedeki kadın hareketinin kadınların seslerini çıkarmasında etkili olduğunu gözlemlemiş. Ertürk, Kadın Merkezleri(KA-MER), Van Kadın Derneği, Selis Kadınlar Dayanışma Vakfı gibi yerel grupların kadınların durumunu iyileştirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü kaydediyor.
Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kadınlara yönelik şiddeti ortadan kaldırılması mücadelesini parti stratejisinin ayrılmaz bir bileşeni yaptığını hatırlatıyor.
Şiddetin önlenmesine yönelik kampanya başlamalı
Ertürk'ün raporda önerileri de yer alıyor. Bunlar şöyle:
* Ekonomik ve sosyal alanlardaki cinsiyet açığını kapamak için ülke çapında kampanya başlatmalı.
* Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yoğunlaşan kadın intiharlarının tüm boyutları ortaya konarak önleyici stratejiler geliştirilmeli.
* Kadına yönelik şiddetin çözümü için ülke çapında seferberlik başlatılmalı, şiddete sıfır tolerans gösterilmeli, şiddet riski altında olan kadınlar korunmalı, bu konuda veri tabanı oluşturulmalı.
* Kız çocuklarının eğitim sağlık gibi haklardan eşit şekilde yararlanması sağlanmalı.
* Kökleşmiş cinsiyet eşitsizliklerini düzeltmek amacıyla, Anayasanın 10'uncu maddesi, geçici olumlu tedbirler dahil edilecek şekilde değiştirilmeli.
* Ceza Kanununda halen var olan ayrımcı maddeler değiştirilmeli, Cinsiyet Eşitliği Komisyonu oluşturulmalı.
* Nüfusu 50 bini aşan belediyelerde kadın sığınma evlerinin oluşturulmalı; azami gizlilik ve güvenlik temin edilmeli, Ulusal Sığınma Evi Koordinasyon Kurulu oluşturmalı.(AÖ/NZ)