Avukat Hülya Gülbahar, kararın "radikal" bir değişiklik olmadığını söylüyor, "düzenlemeler 98'den beri yürürlükte olan kanundaki hükümlerin biraz altının çizilmesinden ibaret" diyor.
"Sivil toplum örgütlerine kanuni rol verilmeli"
Gülbahar, kararların uygulanması için, sivil toplum örgütlerine kanuni bir rol verilmesinin yararlı olabileceğini söylüyor.
Gülbahar, Avusturya'dan örnek veriyor: "Birçok dünya ülkesinde olduğu gibi her türlü şiddet olayında koruma emrini kadının mahkemelerde süründürülmesine gerek kalmadan polis anında verebilmeli."
Kanunda sivil toplum örgütlerinde açıkça bahsedilmesini, bu örgütlerin çalışmaları konusunda hükümet bütçesinde açıkça pay ayrıldığının belirtilmesini öneren Gülbahar ekliyor:
"Yıllar önce edinilmiş kazanımların rötuşla ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulması kamuoyu önünde bir şey yapıyormuş gibi görünmekten, göz boyacılığından başka bir şey değildir. Bu kanun 17 Ocak 98'den beri yürürlükte. Üç tane tadilat yaptılar. Artık uygulama önemli."
Neler değişecek?
Yasanın değişmesiyle Aile Hakimi aynı evdeki diğer aile bireylerinden birinin ya da evli olmalarına karşın fiilen ayrı yaşayan, ayrılmalarına karşın birlikte yaşayan aile bireylerinden birinin aile içi şiddete uğradığını bildirmesi karşısında resen önlem alınmasına karar verebilecek.
Tedbir kararları şöyle sıralanıyor:
* Aileye karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
* Müşterek evden uzaklaştırılmasından sonra ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
*Aile eşyalarına zarar vermemesi,
*İletişim araçlarıyla rahatsız etmemesi,
*Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
* Alkollü veya uyuşturucu kullanmış olarak, şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
* Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
Mahkeme tarafından hükmedilecek tedbirlerin uygulanması için verilecek süre altı ayı geçemeyecek. Tedbir kararı verilirken ilgiliye "tedbirlere aykırı davranması durumunda tutuklanacağı ve hapis cezasına çarptırılacağı" ihtar edilecek.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan kişiyse, hâkim, talep edilmese dahi tedbir nafakasına karar verebilecek.
Başsavcılık, kararın uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri marifetiyle izleyecek. (AÖ/NZ)