Bursa'nın Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi Sorumlusu Canan Kızılaltun, bianet'in "Erkekler 2010'da 217 kadın öldürdü" başlıklı haberinde erkek şiddetinin en sık yaşandığı iller arasında Bursa'nın da yer almasını yoğun göç ve sanayileşme nedeniyle ekonomik krizlerden etkilenmesiyle ilişkilendiriyor.
Nilüfer Belediyesi'nin bu nedenle üç yıl evvel eşitlik birimini kurduğunu ve cinsiyete duyarlı bir kent planlaması ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü belirtiyor.
"Sokakların aydınlatılması, ulaşım güzergahları, parkların güvenliği gibi konularda kadınları düşünerek planlama yapmaya çalışıyoruz. Mümkün olduğunca çok kadına ulaşmak, şiddet karşısında yalnız olmadıklarını anlatmak için etkinlikler düzenliyoruz. Hastaneler ve karakollarla kadına yönelik şiddetle ilgili çalışmalar yapıyoruz."
Belediyenin kadın danışma ve dayanışma merkezinin yedi yıldır şiddet mağduru kadınlarla çalıştığını hatırlatan Kızılaltun, 20 kişi kapasiteli sığınma evinin ise mart ayında hizmete gireceğini müjdeliyor. Kızılaltun'un verdiği bilgiye göre, şu anda Bursa'da iki konuk evi faaliyette ve Nilüfer Belediyesi'ninki ile birlikte iki de sığınma evi açılacak.
"Cinsiyete duyarlı bütçe yapılmalı"
Ancak bütün bunlar kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yeterli değil. "Sığınma evinde kalan kadınlara dışarıda bir hayat sağlayamıyorsanız, şiddet ortamına geri dönmesine sebep oluyorsunuz. Sığınma evleri ve sonrasındaki sürecin merkezi ve yerel yönetimler tarafından çok iyi planlanması şart" diyor.
Kızılaltun, nüfusu 50 bini geçen her belediyenin sığınma evi açmakla yükümlü olduğunu, ancak hiçbir yerel yönetimin "sorunlu" bulduğu bu alanda çalışma yapmak istemediğini hatırlatıyor. "En büyük engel bütçe ve aşılabilmesi için merkezi yönetimin desteği gerek" diyor.
Kızılaltun'a göre, yerel yönetimlerde cinsiyete duyarlı bütçe yapılmaması ciddi bir engel; karakollarda ve adliyelerde karşılaştıkları güçlüklerin de altını çiziyor:
"Kolluk kuvvetlerine, hastane personeline ve adliye çalışanlarına kadına yönelik şiddet eğitimleri verilse de sonuçları henüz uygulamaya yansımadı. Karakollara başvuran kadınlar için gerekli prosedür uygulanmıyor. Kadınlar evlerine geri yollanıyor, sokağa bırakılıyor, bazen de bizi arıyorlar.
Adliyelerde evden uzaklaştırma kararı çıkarttırmayı bırakın baroların adli yardım bürolarından ücretsiz avukat almakta bile güçlük çekiyoruz. Avukatlık hizmetlerinin ücretsiz olması gerekirken kadınlardan vekalet ücreti adı altında para isteniyor. Bu nedenle kadınlar dava açamıyor."
"Erkeklerin farkındalıklarını artırmak çok önemli"
Erkeklerin kadına yönelik şiddet konusunda bilinçlendirilmesinin önemini belirten Kızılaltun, bianet'in her ay yayımladığı çetelelerin bu konuda ciddi katkıları olduğu görüşünde.
"bianet'in raporlarını personelimizle paylaşıyoruz. Erkekleri ilk kez şiddetin öznesi olarak kurgulayan ve 'Erkekler Ekim Ayında 18 Kadın Öldürdü' başlıklı raporu gönderdiğimizde 'Biz katil değiliz' yazan yüzlerce e-mail almıştım. Ama artık almıyorum. Çalışmalarımızın ve raporlarınızın buna ciddi katkıları olduğunu düşünüyorum." (BB/EÖ)