"Her şeyi hatırlıyorum. Savaştan önce işte evimizde yaşıyorduk, çok iyiydik, mutluydum. Babamlar vardı. Şöyle babamın dükkânı vardı orada çalışıyordu. Ben okula gidiyordum. Kuzenlerimle birlikte büyüdük biz, aynı evde büyüdük."
"Çok dayak yemişliğimiz oldu. Çok dayak atmışlığımız oldu. Burası Sultanbeyli, her an her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyor."
"...Sokakta büyüyorsan dayak yemeyi öğreniyorsun yapacak bir şey yok." ...Dayak yiye yiye; iyi dayak atmayı öğreniyorsun zaten... Nerede, ne yapılır, nasıl yapılır öğreniyorsun."
"Sıkıntının ta kendisi okuldaydı zaten. Çok sorunlar yaşadım. Devlet hastanesinde bile staj yaparken, mesela kavga ettik."
Mahallede ve okulda, Türkiyeli ve Suriyeli gençleri, özellikle genç erkekleri biraraya ya da karşı karşıya getiren dinamikler neler?
Gençler okulda hangi sorunlarla başa çıkıyor?
Okul ve iş dışındaki zamanlarını nasıl geçiriyorlar?
Eğitimle ve gelecekle ilgili düşünceleri neler?
Anadolu Kültür, Türkiyeli ve Suriyeli genç erkeklerin gündelik yaşam deneyimlerini raporlaştırdı. Araştırma, Heinrich Böll Stiftung Derneği desteğiyle gerçekleştirildi.
"Türkiyeli ve Suriyeli Genç Erkeklerin Gündelik Yaşam Deneyimleri: Küçükçekmece ve Sultanbeyli Üzerine bir Araştırma" raporunu Deniz Yükseker, Uğur Tekin, Neşe Şahin Taşğın kaleme aldı.
Araştırma, genç erkeklerin gündelik yaşamlarındaki dinamikleri ortaya koymak, sokakta veya okulda, iki grubu karşı karşıya veya biraraya getiren faktörleri saptamak amacıyla İstanbul'da Suriyeli nüfusun yoğun olduğu Küçükçekmece ve Sultanbeyli ilçelerinde gerçekleştirildi.
- Küçükçekmece'de görüşülen Suriyelilerin hepsi çocukken ülkelerinden göç etmiş, Türkiyeli gençlerin de ebeveynleri İstanbul'a Mardin, Ağrı, Tokat, Batman ve Hatay'dan göç etmişti.
- Sultanbeyli'de görüşülen Suriyeli gençlerin arasında Türkmenler ve Araplar vardı. Türkiyeliler arasında da hem Türkler hem de Kürtler bulunuyordu. Görüşülen Türkiyeli gençler aynı mahallede (Turgut Reis mahallesi) oturmakta iken, Suriyeli gençler, Sultanbeyli'nin farklı mahallelerindendi.
Raporun Sonuç bölümünde öne çıkan bazı değerlendirmeler şöyle:
Suriyeliler önyargılardan şikâyetçi
"Sultanbeyli'de yaptığımız alan araştırması bulgularını özetlemek gerekirse, Küçükçekmece'de olduğu gibi burada da gençlerin eğitim sistemi içinde olduklarını ama Türkiyelilerin ve Suriyelilerin farklı nedenlerle okula bağlarının zayıf olduğunu söyleyebiliriz. Sultanbeyli'de okulda ve sokakta şiddet genç erkeklerin gündelik hayatının bir parçası. Buna ek olarak Suriyeliler önyargılardan ve ayrımcılıktan şikâyet ederken, Türkiyeli gençler ise toplumda var olan Suriyelilere ilişkin klişeleri ve önyargılı algıları tekrar ediyorlar. Öte yandan, iki gruptaki gençlerin çoğunun kültürel açıdan muhafazakâr değerleri benimsediğini, yine çoğunun gelecekle ilgili eğitim ve iş sahibi olmaya ilişkin planları olduğunu görüyoruz.
Okulda ve sokakta şiddet
"Gençlerin günlük yaşam deneyimlerine baktığımızda ise iki bölgede de Suriyeli ve Türkiyeli genç erkeklerin hayatlarının her alanında şiddet çok görünür bir nitelikte. Görüştüğümüz Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin çoğunluğunun ifade ettiği, okulda ve sokakta yoğun bir fiziki şiddet ortamı var. Para veya telefon gaspı, dayak, tehdit, köpekle korkutma gibi olaylar, iki bölgede de hemen hemen bütün gençler tarafından ifade edildi. Dolayısıyla şiddet, görüştüğümüz genç erkeklerin sosyalizasyonunda önemli bir etken.
Çalışmak zorundalar
"Gençlerin eğitim sistemi içindeki durumlarına gelirsek; okulda başarısızlık, okul terki ve işsizlik, görüşme yapılan çoğu gencin anlatılarında önemli bir yer tutmakta. Görüşülen bazı Suriyeli gençler Suriye'de ya hiç okula gitmemişti ya da kısa süre içinde okulu bırakmıştı. Türkiye'ye geldikten bir süre sonra hemen hepsinin eğitime dahil oldukları, ancak eğitim kurumlarıyla bağlarının hem bazılarının çalışmak zorunda olmaları hem de pandemi nedeniyle zayıf olduğu söylenebilir.
"Türkiyeli gençlerin bir kısmı ortaokul veya meslek liselerine devam ediyor. Öğrencilerin hemen hepsi EBA'daki çevrimiçi dersleri düzenli takip etmediklerini söylediler. Gerekçe olarak çalışma zorunluğu ve derslerin verimsiz olması bildirildi.
Sosyalleşme AVM ve futbol sahalarında
"Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin iki ilçede de ifade ettikleri bir ortak özellik, gençlerin kullanabileceği alanların sınırlılığıdır. Nüfus ve yapı yoğunluğunun çok yüksek olduğu Mehmet Akif ve Atatürk mahalllelerinde, küçük bir park dışında yeşil alan yok; sosyalleşmek için gençler AVM'lere gittiklerini anlattılar. Gençlerin sosyalleşebileceği alan olarak futbol oynayabilecekleri halı sahalar iki ilçede de belirtildi. Geleneksel olarak işçi sınıfının özellikle ilgi gösterdiği futbol, araştırma yapılan iki bölgede Suriyelilerin ve Türkiyelilerin beraber olabildikleri tek alan olarak ön plana çıkmakta."
Raporun tamamı ve anlatımlar için burayı tıklayın.
(AÖ)