Şi Cinping ve Joe Biden'ın video konferansından görünüm/CCTV
ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping bir saat 50 dakika süren video konferansta Rusya-Ukrayna savaşını görüştüler.
Görüşmeye ilişkin ayrıntılı ortak açıklama yapılmadı.
Çin devlet haber ajansı Şinhua'nın haberine göre Başkan Şi Cinping görüşme sırasında Biden'a "Çin ve ABD yalnızca ilişkilerini doğru yolda ilerletmekle kalmamalı, aynı zamanda uluslararası sorumluluklarını yüklenerek dünya barışı ve huzuru için de çalışmalı" dedi.
Geçtiğimiz Kasım'daki ilk sanal görüşmelerinden bu yana "uluslararası ortamda yeni büyük gelişmeler yaşandı"ğına dikkat çeken Şi, "yürürlükteki barış ve kalkınma eğiliminin ciddi güçlüklerle karşı karşıya" olduğunu ve dünyanın "ne sakin ne de istikrarlı" olduğunu söyledi.
Çatışma kimsenin yararına değil
Şi, "Yaşananlar, ülkelerin savaş alanında buluşma noktasına gelmemesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Çatışma ve yüzleşme kimsenin çıkarına değildir ve uluslararası toplumun en çok değer vermesi gereken şey barış ve güvenliktir" dedi ve ekledi: "Ukrayna krizi görmek istediğimiz bir şey değil."
Şi Biden'ın duymak istediklerinin hepsini söylemedi
Çin kaynakları, Şi'nin görüşme sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya yönelik saldırısına doğrudan bir eleştiride bulunup bulunmadığı veya Kremlin'e yönelik ABD öncülüğündeki baskı kampanyasına yardım etmeye istekli olup olmadığı konusunda henüz bir bilgi vermedi.
ABD kaynakları, Kasım'dan bu yana iki lider arasında yapılan bu ilk görüşmede Biden'ın, Şi'yi Rusya'ya kefil olmaktan vazgeçmeye ikna etmeyi umduğunu söylüyorlardı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman Cuma günü erken saatlerde CNN'e verdiği demeçte, "Çin, geleceğinin ABD, Avrupa ve dünyadaki diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle olduğunu anlamalı. Gelecekleri Vladimir Putin'in yanında yer almakta değil" demişti.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken de görüşme öncesinde "Başkan Biden, Çin'in Rusya'nın saldırganlığını desteklemek için atacağı her türlü eylemin sorumluluğunu üstleneceğini ve bedeller ödemekte tereddüt etmeyeceğimizi açıkça belirtecek" demişti.
Blinken, Çin'i Moskova üzerindeki "kaldıracını" kullanmaya çağırdı.
Çin'in 'dengeleme öncelikleri'
Biden-Şi görüşmesi, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Çin Komünist Partisi'nin baş diplomatı Yang Cieçi'nin bu hafta Roma'da, Beyaz Saray'ın "önemli" yedi saatlik bir toplantı olarak adlandırdığı görüşmelerinin ardından geldi.
Şi ve Putin, Putin Ukrayna'ya saldırı başlatmadan hemen önce, Pekin'deki Şubat Kış Olimpiyatları'nda bir araya geldiklerinde, yakın işbirliğine yönelik bir sembolik metin imzalamışlardı.
O zamandan beri Beycin, Avrupa'daki gerilimlerden ABD ve NATO'yu sorumlu tutarken Rusya'nın yanında, işgale yönelik uluslararası tepkilere katılmayı reddederek öne çıktı. Çinli yetkililer, Kremlin'in diskuruna uygun olarak, işgalden bir "savaş" olarak bahsetmeyi bile reddediyorlardı.
Ancak Çin, Ukrayna'nın egemenliğine destek ilan ederek Moskova'dan bir ölçüde mesafe aldı.
ABD Başkanı Barack Obama'nın eski Çin danışmanı olan Brookings Enstitüsü üyesi Ryan Hass, Beycin'in çatışan öncelikler arasında kaldığı kanısında.
Dünyanın en büyük ihracatçısı olan Çin, Moskova'yla yakınlığına karşın, ABD ve diğer Batı ekonomilerine sıkı sıkıya bağlı. Aynı zamanda dünyada liderlik rolü peşinde.
Hass, "Çin ve Rusya'nın çıkarları uyumlu değil. Putin uluslararası sistemin kundakçısıdır ve Başkan Şi, kendisini uluslararası sistemi yeniden inşa etmenin ve iyileştirmenin mimarı olarak görüyor" dedi.
"Başkan Şi, rekabet halindeki öncelikleri dengelemeye çalışıyor. Çin'in Rusya ile ortaklığına gerçekten çok değer veriyor ama aynı zamanda Çin'in Batı'daki ilişkilerini baltalamak istemiyor." (AEK)