Sosyal bilimler alanında çalışan beş dernek, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) taşeron şirketler üzerinden uzman çalıştırılmasına, ücretlerin düşürülmesine, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesine, tehditle farklı kadrolarda çalışma zorlamasına karşı çıkıyor.
Adalet Sistemi Uzmanları Derneği (ASUD), Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Sosyoloji Mezunları Derneği (SOMDER) ve Türk Psikologlar Derneği (TPD) ortak bir açıklamayla emek haklarını ihlal eden uygulamalara karşı çıkan SHÇEK çalışanlarının yanında olduklarını açıkladı.
"Risk altındakiler taşeron şirketlerin insafına terk ediliyor"
Dün (16 Ocak) TPD İstanbul Şubesi'ndeki açıklamada, dernek temsilcileri, SHÇEK'teki bu uygulamaların risk altındaki çocuk, kadın, engelli ve yaşlıları daha fazla tehlikeye attığına dikkat çekti; "SHÇEK toplumun risk altındaki kesimlerini taşeron şirketlerin insafına terk ediyor" diyerek kurum bünyesindeki asli işleri yapan uzmanların kadro güvencesiyle çalıştırılmasını istedi.
SHÇEK'te 2005'ten beri taşeron şirketlerin katıldığı ihaleler yoluyla eleman alımı yapıldığını söyleyen, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) SHÇEK temsilcisi Özgür Aktükün'se, bianet'in sorularını yanıtlayarak, ayrıntıları anlattı.
Temizlik ihalesiyle uzman çalıştırılıyor: "SHÇEK temizlik hizmetleri için açtığı ihaleye katılan şirketler üzerinden asli işleri yapan uzmanları, 'meslek elemanı' dediğimiz kişileri işe alıyor. 1 Ocak itibarıyla, ihale usulüyle taşeron şirket üzerinden işe alınan 418 kişinin 180'i meslek elemanıydı. 54 kişiyse işten çıkarıldı. Asli hizmet üreten kişileri ihale usulü çalıştıramazsınız. Burada, muvazaalı (danışıklı) patronluk ilişkisi kuruluyor, ki yasalara aykırı. İhaleleri genellikle iki büyük şirket alıyor."
Kısa süreli sözleşmeler: "İhalelerle işe alınanlara kısa süreli sözleşme imzalatılıyor. Bunlar 3 veya 6 aylık sözleşmeler."
Boş mukavele: "Bu sözleşmeler, süre ve ücret haneleri boşken imzalanıyor. Yani insanlar, hangi süreyle ve ne kadar ücretle çalışacağını bilmeden imza atmaya zorlanıyor."
İhaleler arası zorla çalıştırma ve gözdağı: "İki ihale arasında, örneğin 15 günlük boşluklar yaratılıyor. Bu süre içinde, daha önce işe alınmış olanlara, işten çıkarılma tehdidiyle 'gönüllü çalışma' sözleşmeleri imzalatılıyor. Böylece yine asli işi yapmayı sürdürüyorlar, ama karşılıksız çalıştırılıyorlar."
"Beğenmeyen gider" tehdidiyle maaş kesintileri: "Bu yıl, bir sosyolog maaşı ortalama 250 TL düşürüldü. İstanbul SHÇEK Müdürü, bir toplantıda açık açık 'Beğenmeyen gider. Elimde on bine yakın sosyolog başvurusu var' diye tehdit etti. Örneğin, bu kapsamda altı sosyolog, 'öğretmen' kadrosuna geçirildi."
Özel şirketlerin sponsorluğuna zorlama: "Çalışanlar, işten çıkarılma gündeme geldiğinde, SHÇEK'in ortak proje yürüttüğü özel şirketlerin sponsorluğunda çalışmaya da zorlanıyor. Diyelim kabul ettiler, şirket bir süre sonra sponsorluğunu çektiğinde ne olacak?"
Sigorta boşlukları: "2005'ten beri, çalışanların sigorta ödemelerinde boşluklar, prim ödenmeyen dönemler var. Bunu Çalışma Bakanlığı da belgeledi. Bunlara karşı dava açtık."
Medyaya gidene tehdit: "İdareciler, olanları basına yansıttığımızda işten çıkarmakla tehdit ediyor." (TK)