Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin öldüğü iş cinayetiyle ilgili davanın 13. duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Tutuklu sanıklardan teknik müdür İsmail Adalı, işe yeni giren madencilerden bazılarının, kazanın meydana geldiği gün eğitimde gözükmesine rağmen ocakta hayatını kaybetmesiyle ilgili bilgisi olmadığını belirtti.
Adalı: Yevmiye cezası keserdik
İşçilere kötü muamelede bulunduğu iddialarıyla ilgili ise Adalı şöyle konuştu:
"Hiçbir işçiye tokat atmadım, küfür etmedim, üretim baskısında da bulunmadım. İşçiyi zorlamakla üretim artmaz. Üretim artışı, altyapı ve teknolojik yatırımlarla alakalı. İş yeri kurallarına uymayanlara yevmiye kesme cezası vardı. Ama üretim azlığından dolayı bu ceza verilmiyor. Eğer mesaisini tamamlamadan çıkarsa disiplin kurulunda ifadesini alırız. Gerekirse yevmiye kesme cezası verirdik ama şirket politikası gereği bu cezayı uygulamazdık. Bu cezanın ihtar maiyeti vardı. Yeri gelince iş akdini feshederdik."
Adalı, üretimdeki işçilerin katılımıyla genel acil çıkış tatbikatı yapılmadığını, ocak içinde tatbikat gerçekleştirildiğini duyduğunu dile getirdi. Müfettişlerin ocağın içine 25 metre girip sonra yemeğe götürüldüğü iddialarını ise kabul etmedi.
Adalı'ya salondaki madenci yakınaları sık sık tepki gösterdi.
Müşteki avukatları, İsmail Adalı'nın üretimden sorumlu olmasını gerekçe göstererek, bazı madenci yakınlarının sanığa soru sorma imkanı verilmesi talebini iletti.
Duruşmaya öğle arası verildi.
SGK raporu: İşveren Yüzde 100 Kusurlu
Müşteki avukatlarının, SGK Rehberlik ve Teftiş İzmir Grup Başkanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporun dava dosyasına girmesi için talepte bulunacağı öğrenildi.
Raporda iş kazasının oluşumunda işverenin kusur oranının yüzde 100 olarak kabul edilmesinin yerinde olacağı ancak işverenin kastının varlığına dayanak teşkil edecek bir tespitin yapılamadığı ifade edildi.
Kazanın, bilimsel ve teknik kurallar gereği alınması gerekli tedbirlerin alınmamış olmasından dolayı meydana geldiği, kazanın oluşumunda kaçınılmazlık ilkesinin söz edilmesinin mümkün olmadığı görüşüne de yer verildi.
Madde madde ihmaller
Raporda yer alan eksikliker şöyle:
Konveyör bant sisteminin "alev yürütmez" özellikte olmadığı, ana nakliyat yollarında oluşabilecek yangınlara karşı yeterli mücadele ekipmanı, alev ve duman algılayıcı, otomatik yangın söndürme sistemleri bulundurulmadı,, eski imalat boşlukları ve kapatılan bölümlerin kontrol altında tutulmadığı,
Ayak arkasında kalan boşlukların göçertilmesi gibi tehlike ve risklerin analiz edilmediği, önleyici tedbirlerin alınmadığı, kontrol çalışmalarının yapılmadığı, herhangi acil durumda yeraltı işletmesinde görev yapan tüm çalışanların yer üstüne tahliyesini sağlayan tatbikatın düzenlenmediği,
Acil durum eylem planında yeraltı işletmesinin herhangi noktasında çıkabilecek yangının öngörülmediği, yeterli hava ölçüm istasyonu bulundurulmadığı, ocaktaki hava yönünün havalandırma planıyla uyumlu olmadığı, kullanım ömrünü tamamlamış ferdi kurtarma maskelerinin akreditasyon belgesi olmadığı halde iş yeri tarafından kullanım sürelerinin uzatıldığı,
Merkezi izleme sistemine bağlı sensörlerin ölçtüğü gaz değerleriyle taşınabilir cihazlarının ölçtüğü değerler arasında farklılıklar bulunduğu, acil durumlarda ocağın havalandırmasını yönlendirebilecek ve zehirli havanın diğer panolara ulaşmasını engelleyecek şekilde tesis edilmiş hava kapılarının yaptırılmadığı,
Hava sıcaklığı ölçümlerinin sadece bir sensörle yapıldığı, eski imalat panoları üzerinde farklı boyutlarda çok fazla tasman oluştuğu halde bunların ve eski imalatların izlenmediği, bazı bölgelerde karatumba yöntemiyle üretim yaptırıldığı, çalışanlara yeterli eğitim verilmediği, karbonmonoksitteki yükselme nedenine ilişkin olasılıkların değerlendirilmediği ifade edildi.
Katliam sözü tartışması
Tutuklu sanıklardan teknik müdür İsmail Adalı'nın müşteki avukatlarının sorularını yanıtlarken ölen madencilerden "arkadaşlarımız" diye söz etmesi, salondaki madenci yakınları tepkiyle karşılandı.
Mahkeme heyeti, bazı madenci yakınlarının sanığa soru sorma imkanı verilmesi talebini de reddetti.
Sanık avukatlarının mahkeme heyetine, müşteki avukatlarının olaydan bahsederken "katliam" sözünü kullanmaması talebini iletmesi tartışmalara neden oldu.
Ne olmuştu?
Soma'da 13 Mayıs 2014'de Eynez ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili 8'i tutuklu, 46 kişi yargılanıyor. 162 yaralı işçi mağdur müşteki olarak yer alıyor.
230 sayfalık iddianamede tutuklu sanıklar TCK 81. madde kapsamında "olası kasıtla insan öldürme ve yaralamak" ile suçlanıyor. Bu suç kapsamında tutuklu sekiz sanığın 301 kez 20 ile 25 yıl ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 162 kez de 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Geri kalan tutuksuz sanıklar TCK 85/2'den yani "bilinçli taksirle insan öldürmek"ten suçlandı. 37 tutuksuz şüphelinin 2 ile 15 yıl arası hapisle cezalandırılması talep edildi. Ancak bu kişilerden 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi. (NV)