Sezer'e Çernobil nükleer felaketinin sonuçlarını, Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelini anımsatan EGEÇEP, tam adı "Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun" olan yasanın ihlal ettiği hakları, ilkeleri ve Anayasa maddelerini şöyle açıkladı.
Denetimsizlikle sağlıklı çevrede yaşam hakkı ihlal ediliyor: EGEÇEP, çevre sağlığı ve çevrenin kirlenmesiyle doğrudan ilgili olan nükleer santrallerin, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın denetiminin dışında tutulduğunu anımsatıyor. Bu haliyle uygulanırsa, "sağlıklı çevrede yaşama hakkı"nın ihlal edileceğini belirtiyor.
Santral enerjisi zorla satılmak isteniyor: Yasanın 4. maddesinin nükleer güç santrallerinden üretilen elektrik enerjisine alım garantisi verdiğini belirten Platform, bunun halka zorla enerji satmak olduğunu, Anayasa'daki "demokratik, sosyal, hukuk devleti ilkesi"ne aykırı olduğunu bildiriyor.
Halkın katılımı ilkesi yok sayıldı: Nükleer güç santralleri çevre sağlığı ve canlı yaşamı için risk taşırken, santraller için Çevre Etki Değerlendirme incelemesinin yapılmadığını, santrallerin kurulması önerilen yörelerde halkın bilgilendirilmediği, ikna edilmediği ve onayının alınmadığını anımsatan EGEÇEP, Türkiye'nin uluslararası sözleşmeleri onaylayarak taahhüt ettiği halkın katılımı ilkesini ihlal ettiğini söylüyor.
"Termik santrale teşvik yaşam hakkının yok sayılması"
EGEÇEP yasaya eklenen geçici 2. maddeyle de "1000 megavattan büyük termik santrallere 2014 yılına kadar enerji alım garantisi getirildiğinin" altını çizdi. Küresel iklim değişikliğinde büyük pay sahibi olduğu saptanan termik santrallere teşvik verilmesinin yaşam hakkının yok sayılması anlamına geldiğini söyleyen Platform, ayrıca bu santralleri işletecek şirketlerin kârlılığının vergilerle garanti altına alındığına da değindi. (TK)