Tekirdağ Çorlu’daki Seymen Merası’na yapılması planlanan kuvars kumu işletmesi projesi için 5 Eylül’de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı.
Zeki Taşınmaz Mal Pazarlama İnşaat Taahhüt Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından Seymen Merası’nda hayata geçirilmesi planlanan kuvars kumu işletmesi projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine ilişkin başvuru, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne yapıldı.
Uzmanlar ve bölgede yaşayanlar, bölgeyi madenciliğe ve yapılaşmaya açmanın yakın gelecekte büyük sorunlara neden olacağına dikkat çekiyor.

“Telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir”
Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Murat Sevgi, tarım ve hayvancılığın en verimli alanlarından biri olan ve küçükbaş ile büyükbaş hayvanların yılın 12 ayı otlatılabildiği Seymen Merası’nda yürütülecek madencilik faaliyetlerinin telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını söyledi.
Bölgenin hem su kaynakları hem de toprak verimliliği açısından, tarım stratejisi ve gıda güvenliği için kritik bir değer taşıdığını vurgulayan Sevgi, stratejik açıdan tarım arazileri, meralar ve tarımsal kaynakların korunup güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Madencilik faaliyetlerinin bölgede olumsuz etkilere neden olacağını vurgulayan Sevgi, şöyle dedi:
“Marmara Havzası’nın kuzey sınırlarında yer alan bölgede yapılacak madencilik faaliyetinin çıktıları, Marmara Denizi’ne kadar uzanan havza boyunca geçeceği tarım alanları, doğa alanları ve yaşam alanları için kalite kaybına neden olur. Bu tür projelerde ‘neler kazanılacak, neler kaybedilecek’ sorusu sorulmadan yürütülecek kazı ve işletme faaliyetleri, telafisi mümkün olmayan değerlerin yok olmasına neden olacaktır.”

“Köylüler arazilerini bağışladı”
Tekirdağ’ın büyükşehir statüsüne geçmesiyle birlikte köy tüzel kişiliklerine ait mülklerin belediyeye devredildiğini anımsatan Sevgi, meranın büyük bir kısmının köylülerin kendi arazilerini bağışlamasıyla oluşturulduğunu ve bunun bölge halkı açısından önemli olduğuna değindi.
Mera alanlarının sürekli tehdit altında olduğunu vurgulayan yöre sakinleri, tarım ve hayvancılığın önemi göz ardı edilerek verimli arazilerin ticari ve rant amaçlı projelere açıldığını belirtti. Daha önce bölgeye yapılması planlanan sanayi sitesi, Türkiye Jokey Kulübü’ne ait tesis ve maden ocağı gibi projelere karşı çıktıklarını hatırlatan halk, mera alanlarını korumak için mücadeleye devam edeceklerini ifade etti. (SCİ/TY)







