İlayda Dursun imzalı yazı ilk olarak psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin kurduğu ve yazdığı “Yakın İlişkiler” sitesinde, “Sexting - Cinsel İçerikli Mesajlaşma” başlığıyla yayınlandı.
Sexting yani cinsel içerikli mesajlaşma, İngilizce sex (seks) ve texting (mesajlaşma) kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir kelime.
Sexting, elektronik cihazlar aracılığıyla cinsellik içerikli görüntü, video veya mesajların paylaşılması olarak tanımlanıyor. Aslında hayatımızdaki varlığı henüz çok eski olmayan mobil iletişim araçlarının dolayısıyla da sexting'in araştırmacılar tarafından incelenmeye başlaması da oldukça yeni.
Araştırmacıların sexting çalışmalarında üzerine ilk eğildikleri konu potansiyel risk ve zararları olduysa da zaman içinde sexting'in ilişkilere katkısının olabileceğinin öne sürülmesiyle bu konu hakkında yapılan çalışmalar çeşitlilik kazandı. Bu yazımızda sexting kavramını üç ana başlık altında inceleyip sizlerle paylaşmayı amaçlıyoruz: genç yetişkinlerde sexting, evlilerde sexting ve tehlike ve riskler.
Genç yetişkinlerde sexting
50 çalışmayı incelen bir meta-analizde, 18-29 yaşları arasındaki yaklaşık 18 bin genç yetişkinin sexting davranışları inceleniyor. Bu çalışmada cinsel içerikli mesajları gönderme yaygınlığı yüzde 38, cinsel içerikli mesajları alma yaygınlığı yüzde 42, karşılıklı mesajlaşma ise yüzde 48 çıkıyor. Bu kapsamlı bilgiler, bize sexting'in genç yetişkinler içinde yaygın olduğunu gösteriyor.
Ne yazık ki rıza dışı cinsel mesajlar da yüzde 15 oranında gözlemleniyor. Uzmanlar, bilinçlendirme çalışmaları ve eğitimlerle bu potansiyel zararlar taşıyan ve yasa dışı davranışın azaltılabileceğine inanıyor.
Sexting'in yasallığı ve güvenliği konusundaki tartışmalar devam ederken sexting ve sağlık arasındaki ilişki az sayıda araştırmacı tarafından inceleniyor. Tam da bu soruyu soran bir araştırma 18-24 yaşları arasındaki katılımcıları sexting davranışlarına göre dörde ayırıyor: cinsel içerikli mesajlaşmayanlar (1), cinsel içerikli mesaj alanlar (2), cinsel içerikli mesaj yollayanlar (3) ve karşılıklı cinsel içerikli mesajlaşanlar (4). Bulgular ise şöyle:
- Erkek katılımcıların kadın katılımcılara göre cinsel içerikli mesaj alanlar grubunda olma olasılığı daha yüksek.
- Cinsel olarak aktif katılımcıların, aktif cinsel hayatı olmayanlara göre karşılıklı cinsel içerikli mesajlaşanlar grubunda olma olasılığı daha yüksek.
- Cinsel olarak aktif olan katılımcılar arasında, son 30 gün içinde cinsel partner sayısı veya korunmasız cinsel partner sayısı açısından 4 sexting grubu arasında hiçbir fark bulunmuyor.
- Sexting ile mental sağlık arasında da bir ilişki bulunmuyor.
Peki ya bağlanma stilimiz? Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya göre mesajlaşma ve sexting, bağlanma stiliyle ilişkili görünüyor. Cinsel içerikli olmayan mesajlaşma güvenli bağlananlar arasında epey yaygınken hem görsel hem yazılı sexting, güvensiz bağlananlar arasında özellikle de kaçıngan bağlanan kişilerde daha yaygın.
Kaygılı bağlananlarda yazılı cinsel mesajlar daha yaygınken, kaçıngan bağlananlarda hem görsel hem yazılı cinsel içerikli mesajlar daha yaygın. Üstelik, kaçıngan erkeklerin, kaçıngan kadınlara göre hem görsel hem yazılı cinsel içerikli mesajları romantik partnerlerine yollama oranları daha fazla.
Evli/birlikte yaşayanlarda sexting
Evli veya birlikte yaşayan çiftlerle yapılan bir çalışmada, evlilerde sexting sıklığının, evli olmayan ya da birlikte yaşamayan genç yetişkinlere göre daha az olduğu bulunuyor. Evlilerde sexting içeriğini daha çok cinsel ve samimi yazışmalar (yüzde 29) oluştururken, fotoğraf ya da videoların (yüzde 12) paylaşımı daha nadir bulunuyor.
Peki, sexting ilişki memnuniyetini etkiliyor mu? Yazılı cinsel mesajların sadece bağlanmadan kaçınan bireylerde ilişki memnuniyetiyle olumlu ilişkisi olduğu görülürken, cinsellik içeren görsel göndermenin sadece erkekler ve bağlanma kaygısına sahip kadınlarda ilişki memnuniyetiyle olumlu ilişkisi olduğu bulunuyor. Ayrıca, görsel paylaşımı hem kadın hem erkeklerde daha fazla korkulu-kaçınmacı bağlanma stili ile ilişkili.
327 evli ya da birlikte yaşayan kişiyle yürütülen bir başka çalışmada, katılımcıların yüzde 91'inin cinsel içerikli yazılı mesaj gönderdiği ya da aldığı bulunuyor. Araştırma, evli bireylerin diğer ilişki durumlarındaki bireylere göre sexting'e karşı daha olumsuz tutumları olduğunu gösteriyor.
Sexting'in evlilikte ilişki memnuniyetini artırdığına dair bir veri elde edilemiyor.
Tehlike ve riskler
Sexting'in mental sağlığa olumsuz etkileri olduğu hipoteziyle bir çalışma yürüten araştırmacılar, cinsel mesajları göndermenin de almanın da mental sağlığa herhangi bir etkisi olmadığını buluyorlar.
Ancak, istenmeyen cinsel mesajlar almak ve baskı yüzünden sexting yapmak yüksek depresyon, kaygı ve stres semptomlarına, düşük öz güvene yol açıyor. Bunun yanında, istenmeyen cinsel mesajlar almak ve sexting'i baskı yüzünden yapmak psikolojik stresin ön göstergeleri.
2015 yılında, üniversite öğrencileriyle yürütülen bir araştırmada, çalışmaya katılan her beş kişiden birinin istemedikleri halde sexting yaptıkları bulunuyor. Bu zorlama çoğu zaman fiziksel tehditler gibi şiddetli baskı sonucu değil, ısrarla sorma ve karşıdaki kişiyi buna mecbur hissettirme gibi daha üstü kapalı taktikler yoluyla yapılıyor.
Fiziksel tehdit kadar tehlikeli görünmemesine karşın, baskı ve zorlama eylemlerine bağlı travmaların hem yaşandıkları anda hem de bugünden bakıldığında fiziksel seks zorlamalarından daha fazla olduğu da bulunuyor.
Sexting zorlamalarının da hem fiziksel seks baskısı hem de yakın partner şiddetiyle ilişkisi olduğu görülüyor. Bu da sexting zorlamalarının yakın partner şiddetinin bir çeşidi olabileceğini ve diğer şiddet çeşitlerinin de bir ön habercisi olabileceğini düşündürüyor.
Bu sebeple, eğer bu konuda partnerinizden bir zorlama görüyorsanız, bu konuyla ilgili birileriyle konuşmanızı ve kendi sınırlarınızı net çizgilerle koymanızı tavsiye ediyoruz. Şiddetin hiçbir türünün ilişkiler içerisinde yer almaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Kaynaklar
[1] Mori, C., Cooke, J. E., Temple, J. R., Ly, A., Lu, Y., Anderson, N., & Madigan, S. (2020). The prevalence of sexting behaviors among emerging adults: A meta-analysis. Archives of Sexual Behavior, 1-17.
[2] Murray, S. (2019, June 29). The Science of Sexting in Committed Relationships. Retrieved August 21, 2020, from: https://www.psychologytoday.com/us/blog/myths-desire/201906/the-science-sexting-in-committed-relationships
[3] Gordon-Messer, D., Bauermeister, J. A., Grodzinski, A., & Zimmerman, M. (2013). Sexting among young adults. Journal of Adolescent Health, 52(3), 301-306.
[4] Drouin, M., & Landgraff, C. (2012). Texting, sexting, and attachment in college students' romantic relationships. Computers in Human Behavior, 28(2), 444-449.
[5] McDaniel, B. T., & Drouin, M. (2015). Sexting among married couples: Who is doing it, and are they more satisfied?. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 18(11), 628-634.
[6] Jeanfreau, M. M., Wright, L., & Noguchi, K. (2019). Marital satisfaction and sexting behavior among individuals in relationships. The Family Journal, 27(1), 17-21.
[7] Klettke, B., Hallford, D. J., Clancy, E., Mellor, D. J., & Toumbourou, J. W. (2019). Sexting and psychological distress: The role of unwanted and coerced sexts. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 22(4), 237-242.
[8] Drouin, M., Ross, J., & Tobin, E. (2015). Sexting: A new, digital vehicle for intimate partner aggression?. Computers in Human Behavior, 50, 197-204.
(İD/AS)