Pazar günü (18 Haziran) gerçekleşecek olan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) öncesi, Ankara'da sınava hazırlanan 18 yaşında bir öğrencinin intiharını Hürriyet, Sabah ve Vatan gazeteleri sayfalarına taşıdı.
Hürriyet, "Sınav stresi intihara sürükledi", Sabah, "Genç kızın sınav intiharı" , Vatan'sa "ÖSS stresi ve karşılıksız aşk intihar ettirdi" başlığıyla haberi okuyucularına sundu.
Haberler birbiriyle çelişiyor
Her üç gazetenin haberinde de kız öğrencinin fotoğrafına ve olayı gerçekleşme şekline ilişkin detaylar verilmiş. Olayın aile ve toplum üzerindeki etkilerinin gözetilmediği haberlerde her gazete farklı bir hikaye oluşturarak olayın nedenine ilişkin ayrı gerekçeler öne sürüyor.
Sabah, kız öğrencinin "Geçen hafta da ilaç alarak intihara teşebbüs ettiği" Vatan'sa "genç kız sevdiği gençten de karşılık alamayınca dershanede ölüme atladı" Hürriyet'se "heyecanı atamayarak bunalıma girdi" iddiasına yer veriyor.
"Gazeteci özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz"
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi' nin gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri başlıklı bölümünde, "gazeteci, her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz" deniliyor.
Sorumluluk Bildirgesi'ne göre, intihar olaylarında ve sarsıcı durumlarda yapılması gerekenler ise şöyle:
İntihar olayları: "İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır."
Sarsıcı durumlarda: "Üzüntü, sıkıntı, tehlike, yıkım, felaket ya da şok halindeki insanlar söz konusu olduğunda gazetecinin olaya yaklaşımı ve araştırması insani olmalı ve gizliliklere uyularak duygu sömürüsünden kaçınılmalıdır."
Basın Kanunu ne diyor?
Basın Kanunu' nun "Cinsel saldırı, cinayet ve intihara özendirme" başlıklı 20. maddesi şöyle:
"Cinsel saldırı, cinayet ve intihar olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan yazı ve resim yayımlayanlar bir milyar liradan yirmi milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu ceza bölgesel süreli yayınlarda iki milyar liradan, yaygın süreli yayınlarda on milyar liradan az olamaz."
Haberler arttıkça kopya intiharlar da artıyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Esra Arsan bianet'te yayınlanan "İntiharlar Habere Dönüşürken" başlıklı yazısında "Medyada intihar haberleri ne kadar çok yayınlanırsa, taklit intihar vakaları artıyor. Ve, intihar olaylarındaki artış, daha çok kopya edilen intiharın gerçekleştiği bölgede gözleniyor" diyor.
Türkiye'de intihar vakalarının habere dönüşmesinde dikkat edilecek noktaların yer aldığı bir gazetecilik el kitabı bulunmadığını söyleyen Arsan yazısında ABD'de, saygın gazetecilik eğitim kuruluşu Poynter Enstitüsü'nün bu konuda hazırlamış olduğu bir kılavuzdan şu örneklere yer veriyor:
* Kopya intiharları önlemek için, intihar edenin yaşamına son vermek için kullandığı yöntemleri , spesifik detayları haberde kullanmamalı . "Köprü parmaklıklarına bağladığı ipin ilmiğini boynuna geçirdi...kendisini boşluğa bıraktı..." türünden detayları asla yazmamalı.
* Asla intihar etmiş bir insanın fotoğrafını ya da görüntüsünü kullanmamalı
* İntihar olaylarını romantik bir söylemle sunmamalı. Mesela, "Onun için yapamayacağı yoktu...nitekim..." gibi cümleler kullanmamalı.
* "Bir intihar", "İntihardan ölüm", "Bir intihar girişimi" gibi cümleler kullanmalı; "Başarılı bir intihar girişimi", "Başarısız bir intihar girişimi", "Sadece bir yardım çığlığıydı!" türü başlıklardan kaçınmalı.
* İntihar olaylarını habere dönüştürürken, kendinizce, basit açıklamalar getirmemeli.Mesela, "Bu genç çocuk ölmek istedi, çünkü kimse onu sevmiyordu" gibi genel geçer yargıları habere yansıtmamalı.
* İntihar vakalarını birinci haber olarak ya da büyük kullanmamalı.
* Düz bir haber yazmalı. Böylece, okur/izleyici intihar haberinde özenilecek bir taraf bulamasın.
* Haberlerin sonuna, intihara eğilimli olanların psikolojik destek alabilecekleri telefon numaralarını eklemeli.
Sevdiğiniz intihar etse böyle mi vereceksiniz?(KÖ/TK)