Önceki hafta içinde Refah kampında 30-40 ev daha harap edildi, birçok Filistinli tutuklandı ve bazıları öldürüldü. İsrail ordusu, tüm dünyadan gelen tepkiler nedeniyle son zamanlarda daha kontrollü davranıyor. Eğer gönderdiğiniz faksların ve telefon konuşmalarınızın bir fark yarattığından şüphe duyarsanız, kendi kendinize hatırlatın ki, yüzlerce hatta binlerce ev sizin bu kampanyaya verdiğiniz destek sonucunda kurtarıldı. Devam edin.
Hafta boyunca Tel Aviv sokakları "yürüyen sergilere" sahne oldu. Protestocular, üzerlerine Gazze ve "güvenlik duvarı" fotoğraflarıyla bezeli panolar takıp sokaklara döküldüler. Çarşamba günü alışverişe çıkan insanlar ve üniversite öğrencileri bu fotoğrafları görme fırsatı buldu.
Tel Aviv'de herkesin denize gittiği Cuma günü de, üzerlerinde fotoğraflı panolar taşıyan protestocular plaj sandalyeleri ve havlular arasında dolaşarak güneşlenme olayına biraz gerçeklik kattılar.
Cumartesi gecesi bir grup kadın, Refah mülteci kampında yerle bir edilen evlerin fotoğraflarını opera, tiyatro ve sinema kuyruklarında bekleyen insanlara gösterdiler. Kadınlar, "Gazze'de evler yıkılırken nasıl sinemaya gidebiliyorsunuz?" diye slogan attılar. Arabayla geçenler göremeyebilir diye kadınlar yollara da çıktılar ve yanlarındaki bir araç yol boyunca binaların panjurlarına slayt görüntüleri yansıttı.
Salı günü Tel Aviv'de olağanüstü bir fotoğraf ve film sergisi açıldı. Sergide sadece sanat eserleri değil, İsrail askerlerinin Hebron'da Filistinlilere yaptığı zulüm de vardı. Fotoğrafları çekenler kimler miydi? Orada görev yapan 30 asker. Onların hikayeleri ve fotoğrafları sayesinde, bu sergi, oradaki şiddet, fiziksel taciz ve mal vandalizminin hikayesini anlatıyor.
21 yaşındaki Yehuda Shaul, Hebron'da üst düzey bir savaş timinde subaylık görevini tamamladıktan sonra bu sergiyi düzenledi. (Askerden çıktıktan sonra Yehuda bizimle Kudüs Siyahlı Kadınların gece nöbetlerine katıldı.) Fotoğrafların rutin uygulamaları mı, yoksa bireysel olayları mı gösterdiği sorulduğunda Yehuda şu yanıtı verdi: "Bu konuda sessizliği bozmak alışılmadık bir durum, olayların kendileri alışılmadık değil."
Perşembe günü Kudüs'te gerçekleşen eşcinseller yürüyüşünde, eşcinsel kadın ve erkeklerin işgale karşı hareketi Kveesa Shchora ("siyah çamaşır"), kendi pankartını taşıyarak ayrı yürüdü. Ultra-Ortodoks Kudüslüler bu grubu aşağılayıp onlara küfrettiler. Oradaki önde gelen bir haham, eşcinsellerin "düşük insan" olduğunu ve öldükten sonra dünyaya tavşan olarak geri döneceklerini açıkladı. Lezbiyen bir arkadaş herhalde bu tatlı hayvanların çiftleşme ve üreme hızını düşünerek, "Birşey isterken dikkatli olun," dedi.
Cuma sabahı İsrail'in kuzeyindeki Feminist Konferansına katılan kadınlar için bir otobüs turu düzenledik. Onlara "Güvenlik Duvarı"nı gösterdik. Çoğu bunu daha önce hiç görmemişlerdi. Ardından, konferans katılımcılarının birçoğunun da geldiği Siyahlı Kadınlar Cuma gece nöbetini yaptık.
Cumartesi sabahı Kudüs'ün kuzeyinde Aram'da Filistinlilerle birlikte bir gösteri yapıldı. Hükümet, Aram'da duvar üzerinde çalışmaya başladı. Bu gösteri olaysız geçti ve sınır polisi şiddet kullanmadı, ki bu maalesef, normal dışı bir durumdu.
Cumartesi gecesi, "Barış Şimdi" Kudüs'te bir gösteri düzenledi. Birkaç bin kişi burada toplanıp hükümetin işgal edilmiş topraklardan çekilmesini istedi. Amnon Lipkin-Shahak, eski üst düzey bir askeri yetkili, herkesi Hebron'daki askerlerin fotoğraf sergisini ziyaret etmeye çağırdı. (aferin sana Amnon!). Kötü olan, "Barış Şimdi"nin polise, yan sokaktaki "Kadınlar İşgale Karşı" filminin gösterimini durdurmalarını söylemesiydi. Bizim yaptığımız bu gösterim, onların gösterisini hiçbir şekilde engellemiyordu. Biz zaten onların gösterisini destekliyorduk.
Son olarak, çok güzel mor posterler bu hafta, çiçekler gibi İsrail'in her yerine yayıldı ve "Dai Lakibush, Yad l'Piyus", yani "İşgali Durdurun, Uzlaşma Arayın," diye bağırdı. Kimin kaçak olarak bu posterleri yakalanmadan üç ayrı şehirde duvarlara, trafik levhalarına, çöp kutularına, panolara, otobüs duraklarına ve parmaklıklara yapıştırabildiğini aklımız almıyor.
* Barış İçin Kadınlar Koalisyonu 'nun hafta boyunca dağıttığı broşürün çevirisi
Şşşşşşş, güvenlik!
Bize işsizlikten bahsetmememizi söylüyorlar,
çünkü güvenlik durumu çok kötü.
Bize maaşlarını almayan belediye işçilerinden, cinsel şiddetten, aç çocuklardan, şimdi bahsetmememizi söylüyorlar. Çünkü savaştayız ve bunları söyleyecek kimse yok.
Siyasetçilerin yolsuzluklarından bahsetmememizi istiyorlar,
çünkü yakında Gazze'den çekileceğiz.
Ülkeyi Dünya Bankası'na sezon sonu fiyatına satmaktan bahsetmememizi istiyorlar,
çünkü bu banka hakkında zaten kim birşey biliyor ki savaşın ortasındayız.
Yabancı işçilerden de bahsetmemeliyiz,
ırkçılıktan,
temiz hava ve sudan,
kadınları satmaktan,
trafik kazalarından,
ya da göğüs kanserinden.
İŞGALE ÇOK ÖFKELİYİZ
ve bu savaşı yaratan kapitalistlere,
geceleri hala rahat uyuyabilen generallere,
Ve bize her gün daha çok yıkım, ölüm ve nefret getiren işgal hükümetlerine,
37 YILLIK İŞGAL VE BASKI
37 YIL FAZLA!
Barış İçin Kadınlar Koalisyonu Üyeleri:
Bat Shalom, Beşinci Anne, Neled - Birlikte Yaşam İçin Kadınlar, Yeni Profil, Noga Feministler Dergisi, TANDI - İsrail Demokratik Kadın Hareketi, WILPF - Israil bölümü ve Siyahlı Kadınlar.