"Çağdaş üretim imkanları istiyoruz"
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez, sanayicilere çağdaş üretim imkanları sağlanmadıkça, yatırımların çoğalmayacağını söyledi; "Yatırım hamlesi hemen başlatılmalıdır" dedi.
Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Başkanı Celal Beysel ise, yatırım için cazip imkanlar sağlamayanların, Türkiye'de üretimden uzaklaşan yerli sermayeyi eleştirmeye hakkı olmadığını belirtti.
(TÜGİAD) Bursa Şubesi Başkanı Murat Aklan, BUGİAD Başkanı Özkan Özipekliler, GESİAD Başkanı Denizhan Sezgin, DOSAB Başkanı Ertuğrul Kaplan, Müslüman Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi Başkanı Ahmet Özkul da konuyla ilgili görüşlerini açıkladılar.
Sermaye göç ediyor
Sanayici ve işverenler, Türkiye'de yatırım yapmak yerine, yatırımlarını bedava sanayi arsaları, 10-20 yıl vadeli teşvik primleri, düşük vergi oranları ve ucuz işgücü gibi cazip yatırım olanaklarını, yabancı girişimcilerin kullanımına sunan dünün "demir perde" bugünün "serbest pazar" ülkelerine yönlendiriyor.
Türkiyeli girişimcilerin yatırımları özellikle, tekstil, telekomünikasyon, gıda, toptan satış, hizmet ve müteahhitlik alanlarında yoğunlaşıyor. Yatırımlarıyla onbinlerce kişiyle iş imkanı sağlayan Türk girişimcilerin yurtdışında kurdukları şirket sayısı da binlerle ifade ediliyor. Hesaplamalara göre, yurtdışına giden Türk sermayesinin miktarı da 5 milyar doları buluyor.
Yüksek enerji fiyatları, vergi oranlarının yüksekliği, pahalı sanayi arsaları ve iç pazardaki daralma, yerli sermaye göçünü hızlandıran faktörler arasında sayılıyor.
Ülke ülke yatırımlar
Son dönemde Türkiye'den sermaye akışının yoğunlaştığı ülkeler ise şöyle:
* Bulgaristan:
2002 sonu itibariyle Bulgaristan'da kaydı bulunan Türk şirketlerinin sayısı 2 bin 100'e ulaştı. Bu şirketlerin yatırım stoku ise 300 milyon dolar seviyesinde.
Bulgaristan'da; Şişecam Soda Tesisi, Işıklar Holding Kağıt-Selüloz fabrikası, Süzer Holding karton fabrikası, Sönmez International tekstil fabrikası gibi büyük yatırımlar bulunuyor.
* Romanya:
Türkiye'den aktarılan yatırımlar 400 milyon dolar seviyesinde. Faaliyette bulunan 8 bin 25 Türk firması bulunmakta. Bu firmaların yoğunlaştığı sektörler; hizmet, gıda, toptan satış ve müteahhitlik. Efes Pilsen, Fiba, Migros ve Arçelik, Romanya'ya yatırım yapan Türk firmalarından bazıları.
* Azerbaycan:
Azerbaycan'a Türkiye'den aktarılan yatırım miktarı; 1.5 milyar dolar. Bu yatırımlar 30 bin kişiye istihdam olanağı sağlıyor. Yatırımlar özellikle petrol, müteahhitlik ve bankacılık alanında yoğunlaşmış durumda. Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) birkaç büyük petrol konsorsiyumunda yer alıyor.
* Kazakistan:
Özellikle petrol ve telekomünikasyon sektöründe 1.2 milyar dolar seviyesinde Türk yatırımı bulunuyor.
* Kırgızistan:
Kırgızistan'da 60 milyon dolarlık Türk yatırımı bulunuyor.
* Özbekistan:
800 milyon dolarlık Türk yatırımlarının büyük bir oranı müteahhitlik ve taahhüt alanında yoğunlaşmış durumda.
* Tacıkistan:
3 milyon dolarlık Türk taahhüt yatırımı mevcut.
* Türkmenistan:
Türkmenistan'daki Türk yatırımlarının toplam değeri 1 milyar 230 milyon dolar. Bu yatırımların 970 milyon dolarlık kısmı tekstil sektöründe, 260 milyon dolarlık kısmı ise diğer sektörlerde.
* Ukrayna:
110 milyon dolar tutarındaki yatırımın büyük bir bölümünü Efes Pilsen'in kurduğu bira fabrikası yatırımından kaynaklanıyor. Turkcell'in ortağı olduğu Novacell, Gima mağazaları ve Evyap Ukrayna'da büyük yatırımları olan Türk firmaları arasında yer alıyor.
* Moldova:
Turkcell'in ortağı olduğu Moldcell ve Asena Tekstil Moldova'daki belli başlı Türk yatırımları arasında bulunuyor.
* Belarus:
Sadece iki Türk firmasının 20 bin dolarlık yatırımı bulunuyor.
İşadamları ne diyor?
Yerli sermayenin bölge ülkelerine göçüne yol açan faktörleri, sanayici ve işadamları "girdi maliyetlerindeki yükseklik, ağır vergi oranları, yatırımın önündeki engeller ve SSK primlerindeki artış"la açıkladılar:
Sönmez: Hükümet, teşvik etmeli
Türkiye'deki elektrik, doğalgaz ve petrol fiyatları dünya fiyatlarıyla aynı seviyeye getirilmedikçe, vergi oranları makul düzeylere çekilmedikçe, sanayiciye çağdaş ölçütlerde üretim yapabileceği çapta altyapı imkanları oluşturulamadıkça, Türkiye'de yatırımların önü açılamaz.
Hükümetin bir an önce, yatırım hamlesi sağlayacak teşvikleri gündeme getirmesi gerekiyor. Bu, yabancı sermayenin ülkemize olan akışını hızlandıracağı gibi, yerli sermayenin de ülkemizde yeni iş sahaları açmasına yol açacak bir sonucu beraberinde getirecektir.
Beysel: Polonya, Çek Cumhuriyeti'nden gerideyiz
Polonya yılda 25 milyar dolar, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan 5 milyar dolar yabancı sermaye çekerken, Türkiye'ye yılda gelen yabancı sermayenin tutarı ise sadece 800 milyon dolar. Enerjiden sanayi arsasına, ucuz işçilikten düşük vergilere kadar yatırım için cazip olabilecek her türlü olanak az önce saydığım ülkelerin tamamında mevcut. Bizde ise bunun tam tersi. Hal böyle iken hiç kimse, "yerli sermaye neden yurtdışına kaçıyor" diye serzenişte bulunmasın.
Alkan: Maliye, serbest bölgelere gözünü dikti
Hükümetin programında yatırımı teşvik edici hiçbir plan ve proje yer almıyor. Varsa bile lafta kalıyor. Sanayiciler olarak, reel sektörün sorunlarını öteden beri dile getiriyoruz. Sorunlar çözümleneceği yerde, daha da karmaşık hal alıyor. Örneğin, maliye, yabancı sermayenin Türkiye'ye akışını sağlayabilmek için kurulan "serbest bölgeler"e, gözünü dikmiş durumda. Bu, yabancı sermayeyi ürkütüyor. Yabancı yatırımcıyı ürküttüğü gibi yerli yatırımcıyı da yurtdışına kaçırıyor.
Özipekliler: Siyasi istikrar yetmez
Tek parti hükümetiyle, Türkiye'de yıllardır özlemi duyulan 'siyasi istikrar' sağlandı. Ancak bu tek başına yeterli değil. Siyasi arenadaki istikrarı, bir an önce ekonomik alana taşımak gerekiyor. Hükümet artık vakit geçirmeden, yatırımcının önünü açıcı teşvikleri devreye sokmalı diye düşünüyorum.
Sezgin: Dünyanın en pahalı enerjisi
Türk sanayicisi dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor. Bilindiği gibi enerji, üretim maliyetlerindeki en önemli kalemi oluşturuyor. Bunun yanında, yabancı sermaye akışının yoğun olduğu ülkelerde işçilik maliyeti ortalama 50 Euroyla sınırlı. Bir de bunlara bedava arsalar ve akla hayale gelmedik yatırım teşviklerini eklediğinizde, yerli girişimcinin yatırımlarını bölge ülkelerine kanalize etmesinden daha doğal bir sonuç olamayacağını görüyorsunuz.
Ertuğrul Kaplan (DOSAB Başkanı):
Ben konuya farklı yaklaşıyorum. Tamam, Türkiye'de yatırımcının önünde ciddi engeller var. Bunu kimse inkar etmiyor. Ancak, ben, bu gerekçeyle, yerli girişimcilerin yurtdışına yönelmelerini haklı bulmuyorum. İşsizliğin ulaştığı ürkütücü tablo ortadayken, sen yatırımcı olarak fabrikanı gider de yurtdışında kurarsan, işsizler ordusuna yeni neferler katmış olursun.
Özkul: Girişimcinin doğal tercihi, uygun zemin ve ortam
Girişimci, yatırım için uygun zemin ve ortamın bulunduğu yeri tercih eder. Bu açıdan düşünüldüğünde, Türk girişimcilerinin yatırımlarını bölge ülkelerine yönlendirmelerini çok doğal karşılıyorum. (BB/NK)