Bu ayın sonuna kadar yolunuz Şangay'a düşerse, oranın bilinen lokantalarından M on the bund'da sanatçı Serkan Özkaya'nın sizin için tasarladığı Teddy Bear'lerden yiyebilirsiniz. Özkaya hem sanatta "arz-talep" ilişkisininin nasıl işleyeceğini merak ediyor hem de, sanat eserini yiyebilmesini sağlayarak, sanata "bakan"ı bir adım ileri götürmek istiyor.
Bu iş ne manaya geliyor?
Benim açımdan en önemli şey, eserin bir müze ya da sanat için ayrılmış bir yerde değil yaşamın içinde bir yerde, lokantada sergileniyor olması. Heykelimi müzede değil lokantada sergileyerek, heykel için yeni bir alan açmış ouyorum.
Lokantanın bana göre en ilginç kısmı, bir yemekten kaç kişi isterse o kadar sayıda yapılıp servis edilmesidir. Arz-talep ilişkisi. Sanat yapıtında bu ilişkinin birebir çalışmasını görmek istedim. Heykelin asıl varlık sebebi "raison d'etre"i; arz, arzu.
Heykelimi, yemek gibi menüden seçiyor, "Bana onun kellesini getirin!"den istiyorum", diyorsun, bir tatlı parası ne kadar olursa o kadar para ödüyorsun, eser senin için üretilmiş oluyor.
Kimse istemezse "heykel" yok, bir kişi isterse bir tane, bin kişi isterse bin tane var. İzleyicinin arzusuyla doğrudan ilişkiki heykelin varlık sebebi. İzleyicinin küçük bir ücret vermesi önemli. Nasıl el yapımı Radikal de parayla satın alındı. (Serkan Özkaya Radikal gazetesini elle düzenlemiş ve Radikal okuyucuları o gün gazetelerini aldıklarında küçük bir şaşkınlık yaşamışlardı). Artık eser kişinin mülkiyetine geçmiş oluyor.
Diğer önemli şey, eserle iletişime geçilmesi, tüketilmesi. Bu bir yemek çünkü, saklayamayız, ya yenmek ya da atılmak zorunda. Burada tecrübe önemli o halde, onu yemek. Eser tamamen "senin" oluyor, vücudunun bir parçası oluyor. Elde kalan yalnızca tecrübe, yeme anında yaşadıkların. Varlık nedenin arzu. Yedin, doydun, tadına baktın, tükettin. Ortada kalan onun hatırası.
Peki bu tecrübe anından ve hatıradan başka geriye ne kalıyor?
O anı yargılamak için bütün özgürlüğe sahipsin. Onun için para ödedin, sinemaya gider gibi. Yemeğin en büyük özelliği herkesin yemek hakkında birşey söylemesi, "beğendim", "beğenmedim", yemek hakkında herkes mutlaka birşey söyler. Oysa insanlar sanat hakkında genelde "ben anlamıyorum" falan derler. Yargılama, değerlendirme alanını açmak istiyorum.
Bana Onun Kellesini Getirin ne demek peki?
Heykelin ne olması gerektiğine karar verirken "güzel", "şirin", "hoş", "kitsch" birşey olmasını istedim. Teddy Bear objesini buldum. İnsanın gözüne güzel görünecek, ayrıca kalıp için uygun birşey. Tabağın içinde kellenin sunulması bir yandan da Salome'yi anımsatıyor. Vaftizci Yahya'nın kafasını bir tepsi içinde kendine sundurtan Prenses Salome. Belki de ilham kaynağım bu.
Neden Şangay'da?
İsviçreli bir küratör arkadaşım geçen yıl Şangay'da bir sergi yapacaktı, içinde bu iş de yeralacaktı ancak sonra iptal oldu o sergi. Sonra lokantanın sahibi beni aradı, "Hadi yapalım bu işi" dedi.
Peki "sanat sever" insanlar mı bu lokantacılar?
Lokantanın sahibi edebiyat günleri falan yapıyor orada. Ama, duvara resim asmak isteyenleri geri çeviriyorlarmış, "biz müze, galeri değiliz" diyerek. Ancak benim işim lokantanın özüne uygun.
Teddy Bear kafasını yiyenler eğlendiler mi?
Lokantaya gelenler tatlı yemeyeceklerse bile bunu yiyorlar. Yedikten sonra da daha çok eğleniyorlar. (NZ)
Serkan Özkaya
1973'te Istanbul'da doğdu. 1997-1999 Bard College, New York, Yüksek Lisans'ını bitirdi. 2000-2001 E.R.B.A.N. Nantes, Yüksek Lisans'ını bitirdi. 2002 IASPIS, Malmö.
Kişisel Sergiler:
2001 Utrecht'te Yaşıyor ve Çalışıyor, BeganeGrond, Utrecht, Dördübiryerde, Fransız Kültür Merkezi, İstanbul
2000 Yeni Sanat Müzesi, IGSP, Istanbul
1999-2000 SlideShow Galerileri, İstanbul, Kopenhag, Hudson, New York
1997 Keith Arnatt Bir Sanatçıdır, BM Çağdaş Sanat Merkezi, istanbul
Grup Sergileri:
2001 Arbetsrum, Rooseunı, Malmö, Yeniden Bak, Proje4L, İstanbul -MUTATIONS/Söylenti Şehri, TN Probe, Tokyo
Pamuk Prenses, Centre National de la Photographie, Paris -Kısa Öyküler, Fabbrica del Vapore
2000 İzleyenin itirafları, Dulcinea, İstanbul-Bugünkü Program, Gelecek Program, Yapı Kredi, İstanbul
2000, Guarene Arte, Tokyo-Erken Bahar, Nikolaj, Kopenhag
1998-1999 iskorpit, Badischer Kunstverein, Karlsruhe; Haus der Kulturen, Berlin