Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çöken bir başkan, Çalınmış Kuşaklar, Kanlı Pazar, Srebenista ve diğerleri.
Dünyanın farklı ülkelerindeki geçmişle yüzleşme ve özür dileme eylemlerini anlatan "Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür" sergisi dün İstanbul Depo'da açıldı.
Sergi bir anlamda, geçmişle yüzleşmenin sadece Türkiye'ye özgü bir "bela" olmadığını dünya deneyimlerini göstererek anlatmayı ve Türkiye’deki unutma kültürünü dönüştürmeyi amaçlıyor.
Dünyadan sekiz örnek ülke seçilmiş: ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturalya, Şili, Sırbistan ve Bulgaristan.
Geçmişte çatışma yaşayan bu sekiz vaka üzerinden hak ihlalleri, katliamlar, soykırım ve insanlık suçlarıyla devletlerin nasıl yüzleştikleri ve nasıl özür diledikleri fotoğraf, belge, belgesel, video ve tanıklıklar ile anlatılıyor, devlet başkanlarının devlet ve toplum adına mağdurlardan nasıl özür dilediklerinin örnekleri sunuluyor.
Alaton: Ülkemin de geçmişle yüzleşmesini istiyorum
Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür işbirliğiyle hazırlanan serginin açılışında konuşan Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, "Toplumsal huzurumuzun ayağında bir pranga haline gelmiş acıları, hataları konuşmanın artık zamanı geldi" dedi.
"1915 tartışması, 6-7 Eylül olayları, 12 Eylül’ün insanlık dışı uygulamaları, şu günlerde çok yoğun tartıştığımız 'Barış Süreci'ne bizi getiren yolda yaşanan hatalar titizlikle irdelenmesi ve öncelikle devlet tarafından uzlaştırıcı adımlar atılması gereken konular.
"Recep Tayyip Erdoğan’ın Dersim isyanıyla ilgili özür dilemesi önemli bir adımdı. Ama bunun kamu vicdanında yatıştırıcı olduğu söylenemez. Bir diğer acil konu... Tüm dünyada ağır bir diplomasi ve itibar krizi yaşayacağımız 2015’e, freni boşalmış duvara çarpmak üzere olan bir kamyon gibi gidiyoruz. Direksiyonu çevirmeye niyetli pek kimse de göremiyorum.
"Yeri geldiğinde özür dilemeyi bilen ve özür dileyerek arınan, yücelen ve saygınlık kazanan bir devlet istiyorum. Ülkemin de geçmişiyle yüzleşmesini ve barışmasını diliyorum."
Barkan: Diyaloğu başlatmak için özür şart
Serginin akademik danışmanlığını yapan ve kalıcı barış tesisi çalışmalarında en yetkin isimlerden biri olan Columbia Üniversitesi’nden Prof. Dr. Elazar Barkan, "Mağduriyetler dile getirilmedikleri müddetçe iltihaplanmayı sürdürür. Özür kişisel ilişkilerde mucizeler yaratır" dedi.
"Sadece Almanya ve Fransa örneğine bakmak bile ülke ve halkların eski husumetlerini nasıl aşabildiğini göstermesi açısından yeterli. Ancak bunu başarmak için ülke ve halkların uzlaşma yolunda çaba sarf etmesi gerekir. Özür, kişisel ilişkilerde mucizeler yaratır.
"Giderek siyasi bir araç olarak gruplar arası husumeti aşan köprüler kurmak için kullanılıyor özür; özellikle de bir diyaloğu başlatmak ya da geliştirmek için. Özürler hem etik hem de siyasidir. Bir özrü sunmak, kabul etmek, reddetmek, eleştirmek gibi tercihlerin tümü siyasi bir temele dayanır, dolayısıyla tercihlerin siyasi söyleme daha merkezî biçimde dâhil edilmeleri gerekir.”
Dünyadan sekiz özür
Küratörlüğünü Önder Özengi'nin yaptığı sergideki 8 örnek olay şöyle:
Batı Almanya Başbakanı Willy Brandt'ın Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek soykırım için Yahudilerden özrü.
Şili Devlet Başkanı Patricio Aylwin’in Pinochet dönemi hak ihalleri (1973-1991) için Şili halkından özrü.
Cezayir’in, sömürgecilik dönemi (1830-1962) Cezayir Savaşı’ndaki suçları için Fransa’dan beklediği özür.
ABD başkanlarının İkinci Dünya Savaşı’nda toplama kamplarında tutuldukları için Japon Amerikalılardan özürleri.
İngiltere Başbakanı David Cameron’ın 30 Ocak 1972’deki “Kanlı Pazar” olayı için Kuzey İrlanda’dan özrü.
Sırbistan Parlamentosu’nun Temmuz 1995’teki Srebrenitsa Katliamı için Bosnalılardan özrü.
Bulgaristan Parlamentosu’nun “Yeniden Doğuş Süreci” politikaları (1984-1990) için Türklerden özrü.
Avustralya Başbakanı Kevin Rudd’un “Çalınmış Kuşaklar” (1869-1969) için Aborjinler ve Torres Boğazı Adaları halkından özrü.
Sergi İstanbul Depo'da 15 Aralık'a kadar gezilebilir. (NV)