Ne olsa tartışılmayanı tartışıyor, sorgulanmayanı, tabu olanı sorguluyor, ifşa ediyordu. Ve rahatsız ediyordu insanları.
Şu anda beş yaşında olan kızı Nisa'ya hamileyken Kadıköy'de kendi işlettiği İnternet kafenin camına astığı pankarta "nihayet içimdesin" yazan Canan Şenol'a bir sansür de Kadıköy Belediyesi'nden gelmiş, pankart indirilmişti.
Tüm iktidar odaklarını sorguluyor
Canan Şenol, Pazartesi Dergisi'ndeki röportajında yaşadıklarını yer yer hayretle anlatıyor ama "başta kadınlar olmak üzere ezilenleri anlatmaya ve tüm iktidar odaklarını sorgulamaya devam edeceğim" diyor.
1992 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü'nden, 1998'de de yine aynı üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden mezun olan Şenol, 2003 yılında Almanya'da Künstlerhaus Schloß Balmoral ve 2004 yılında yine Almanya'daki Stiftung Künstlerdorf Schöppingen kurumlarından sanat bursları kazandı.
Şenol'un yeni sergisi
1999 yılında Esbank Yunus Emre Resim Yarışması, Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen sanatçının, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli koleksiyonlarda yapıtları bulunuyor.
Yapıtlarını bugüne değin, başta İstanbul olmak üzere, aralarında Paris, Berlin, Atina, Londra, Kopenhag, Valancia, Milan, Varna, Rio de Janario, Dordrecht'in de bulunduğu, dünyanın birçok sanat başkentinde sergileyen Canan Şenol, şu sıralarda Kopenhag KBH Kunstall da "Gözler İdrak Edemez" adlı yapıtını sergiliyor.
28 Ocak'ta başlayan sergi 24 Şubat 2006 tarihine kadar izlenebilecek. KBH Kunstall, camdan oluşan dikdörtgen prizma görünümünde, şehir merkezinin içinde kamusal bir sergileme alanı.
Gözetleme ve gözetlenme
Bu sergileme alanında interaktif tuval enstalasyonu gerçekleştiren sanatçı, yapıtı ile izleyicileri sanatsal bir oyuna davet ediyor. Bir minyatürü manipüle ederek, yeniden yorumlayan sanatçı, resmin üzerinde büyük delikler açarak izleyiciyi yapıtın bir parçası olmaya davet ederken, diğer taraftan sergileme alanına açılan gözetleme delikleri ile iki taraflı bir oyun katılımı sağlayarak, gözetleme ve gözetlenme kavramlarını irdeliyor.
Modern hapishane sistemi
Sergisiyle ilgili olarak şunları söylüyor Canan Şenol;
"Foucault'a göre 'iktidar' her yerdedir. Merkezi iktidar ve gözetleme kavramı üzerine yoğunlaşan Foucault, sistemi 'panoptikon metaforu' ile açıklar.
"Nezaret altında tutulan bir kişiyi her an ve her yönden görünür kılan, onun yaşamındaki en ufak bir olayı, değişimi, hareketi kaydeden ve kontrol eden disiplin mekanizması olarak özetleyebileceğimiz panoptisizm, Foucault'un 'benthamin panopticon' adlı mimari tasarısından hareketle modern hapishane sisteminin doğuşunu anlatırken gündeme getirdiği bir kavramdır.
"Sürekli gözetim altında olan insanlar, bir süre sonra bu gözetim olgusunu içselleştirerek, gözetleyen kişi olmasa da sanki gözetim altındaymış gibi hareket etmeye başlıyorlar."
Toplumun beden kısıtlaması
"Bu da, 'disipliner toplumu' gündeme getiriyor. Kişiyi kendi kendinin gardiyanı yapan bu sistemle modern toplum, sınırsız bir şekilde genelleştirilmiş bir panoptisizm mekanizmasıdır bana göre.
"İktidar, toplumu bir bedenler bütünü olarak görüp, her bedeni kontrol altına alarak 'beden kısıtlaması'na gider. Gözetlenerek ve normalleştirme aracılığıyla özel hayatlarımız kontrol altına alınır.
"Bu kontrolü, insanların gündelik yaşam içinde her an gözetime maruz kaldıkları telefonların dinlenmesi, şehirlerin kameralarla çevrelenmesi, e-postaların okunması, İnternet sitelerinin sürekli denetim altında olması, akıllı kartlar yoluyla marketten veya banka atm'lerinden yapılan ticari işlemlerin izlenmesi gibi çok sayıda somut uygulamayı içerdiği kadar, okul, aile, toplum ve din gibi iktidar alanlarının özel hayatlarımızın biçimlenmesindeki, soyut gibi görünen somut uygulamasını da kapsıyor."
Sergi ile eş zamanlı olarak, Kopenhag Kraliyet Sanat Akademisi öğrencileriyle, yapıtla aynı adı taşıyan bir atölye çalışması gerçekleştiren sanatçı, mart ayında School of the Museum of Fine Arts'dan aldığı sanat bursu ile çalışmalarına Boston'da devam edecek. (BD/AD)