Erinç, "sendikasızlaştırmanın, gazetecilerin hem kişilik, hem de özlük haklarına yöneltilen bir saygısızlık olduğunu" söyledi.
Erinç: İstihdamda bir sıkıntı var
Gazeteciliğin uzun yıllar meslek olarak değerlendirilmediğini ifade eden Erinç, "Asil sorun, gazeteciliğin meslek olmasındaki gecikmedir" dedi.
Erinç, 1952 yılında kabul edilen "5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun" ile gazeteciliğin meslek olarak kabul edildiğini hatırlattı.
Türkiye'de halen 1004'ü yerel düzeyde olmak üzere 1041 gazete bulunduğunu kaydeden Erinç, bunlar içinde profesyonel gazeteci çalıştıranların sayısının son derece az olduğunu belirterek, "Bu nedenle istihdamda bir sıkıntı var" diye konuştu.
Orhan Erinç, devleti, radyo ve televizyonlarda çalışanları gazeteci olarak görmediğini, onların gazetecilikle ilgili sendikalar arasında örgütlenmelerini kısıtladığını savunarak, bu nedenle de radyo ve televizyon çalışanlarının kendi aralarında örgütlenmelerinin olanaksızlaştığını söyledi.
"AB'ye girersek medya holdingleri nasıl davranacak?"
"Sendikasızlaştırma, gazetecilerin hem kişilik, hem de özlük haklarına yöneltilen bir saygısızlıktır" diyen Erinç, basın organı olan birçok holdingin, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine destek verdiğini belirterek AB'nin, işçilerin çalışma koşulları ve sendikalaşma haklarına büyük önem verdiğini vurguladı.
TGC Başkanı Orhan Erinç, şöyle konuştu:
"AB'ye girersek o gazeteler bugün karşı çıktıkları, uygulamadıkları, sömürmeye niyetlendikleri, örgütlenmesinin önünü kestikleri gazetecilere nasıl davranacaklar? Bizde genelde, 'Ben hallederim, çözerim' gibi yaklaşımlar hep ağır basar. Yani, 'Biz AB'ye gireriz, ama gazetecilerin sendikalaşmasını önleriz' diye düşündüklerini sanıyorum. Böyle düşünmeseler, bugün aynı engelleri ortaya koymakta direnmezler." (EÖ)