Sendikanın örgütlendiği Bilgi Üniversitesi'nde açık hava dersleri bugün (salı) "Sendikada kadınlar da vardır" başlığıyla devam ediyor.
Santralİstanbul kampüsünde çimenler üzerinde yapılacak ve herkese açık ders saat 17.00-19.00 arasında.
Bugünkü dersin katılımcıları Kadriye Bakırcı (iş ve sosyal güvenlik hukuku öğretim üyesi, İTÜ İşletme Fakültesi) ve Nebile Irmak Çetin (DİSK, Genel İş Sendikası), Eylem Ateş ve Başak Tuğ.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Sosyal-İş sendikasında örgütlendi. Bu bir vakıf üniversitesinde yapılan ilk örgütlenme. Bilgi emekçileri bir yandan sendikal çalışma yürütürken, diğer yandan da "sendika akademisi" başlığı altında sendikal sorunları tartışıyor.
Dersin çağrısı şöyle:
"Örgütlü olmak zordur. Örgütlü kadın olmak ise iki kere daha zor. Ucuz emek gücüne, cinsel tacize, yükselme ve terfide eşitsizliğe, her türlü ayrımcılığa karşı sesini çıkarmaya başladığında, bir yanda "ekmek yediğin yere ihanet etme" diyen patron "baba"lar, amirler, müdürler bir yanda elinin hamurunu, kucağındaki bebeği hatırlatan kocalar, abiler, babalar durur. Kadın için örgütlenmek şimdi bir de eşitlenmek içindir.
"Bıyıklı siyaset arkasını dönüp baktığında bacı, kardeş, cinsiyetsiz yoldaş olarak gördüğü kadını başarılı kocaların, örgüt başkanlarının ardında, mutfakta durmayı kabul etmez bulmuştu. Evde, okulda, işte, siyasette farklı biçimler alan, ataerkil sistemden beslenen bu kurguyu değiştirmek için kadın hareketi emek hareketi ile birlikte yıllardır sendikal alanda da önemli bir mücadele yürütüyor. Novamed grevinde, DESA direnişinde, serbest bölgelerde çalışan kadın işçilerin yaşadıkları konusunda pek çok önemli çalışma yaptı, kazanımlar elde etti, ediyor.
"Kadın, işçinin eşi olarak, ücretsiz emekçi önlüğünden sıyrılıp mutfaktan, evden sokağa çıkmadı mı emek örgütlenmeleri güçlenemiyor. Zonguldak, SEKA, Tekel birlikteliklerinde gördük bunu. Kadın evde veya sessiz kalınca, emek örgütlenmesi sert, eril, merkeziyetçi bir sendikal dilin duvarına takılıp kalıyor. Tabandan emek örgütlenmesi, ancak kadının diliyle besleniyor." (EÜ/EÖ)