1. Silahlı kuvvetler hariç, polisler de dahil bütün kamu emekçilerinin, herkesin sendikalaşma hakkını güvenceye alan 5. madde.
2. Yine herkes için toplu pazarlık ve grev hakkını güvenceye alan 6. madde.
3. Asgari ücretin kişilerin ailelerini de değerlendirerek "insanca yaşama" düzeyinde olmasının güvencesi.
Ancak Cam, Çimento, Seramik ve Toprak Sanayi İşçileri Sendikası'ndan (Kristal-İş) Aziz Çelik, sendikaların ve emek hareketinin önünde, hem ASŞ'yle hem de bu haklarla ilgili hâlâ önemli fırsatlar olduğunu bianet'e söyledi.
Çelik, hükümetin ASŞ'yi "Üzerindeki çekinceleri -yasayı yeniden Meclis'e getirmeye gerek kalmadan- hükümetin doğrudan kaldırabileceği" şekilde düzenlediğine dikkat çekti ve "Sendikalar çekincelerin kaldırılması için hükümete baskı yapmaya başlamalılar" dedi.
Çelik: Uluslararası hukuktan gelen kazanımlarımız için bastırmalıyız
Çelik, herkesin sendikalaşma hakkı, toplu pazarlık ve grev hakkı için ASŞ'ye de gerek olmadığını, bunların zaten Türkiye'nin onayladığı ve yürürlüğe koyduğu uluslararası sözleşmelerde bulunduğunu anımsattı.
"Birleşmiş Milletler (BM) İkiz Sözleşmeleri, 'herkesin sendikalaşma hakkı olduğunu' söylüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 87. ve 98. sözleşmeleri de sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev haklarını güvenceye alıyor."
Çelik, Anayasa'nın 90. maddesinin Türkiye'nin onayladığı insan hakları sözleşmelerinin iç hukuktaki geçerliliğini güvenceye aldığını anımsatarak, "Hükümetler bunları uygulamayarak Anayasa'yı ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ediyor. Yalnızca yürütmenin değil, yargının da bunu dikkate alması gerek" dedi.
"Bütün bu sözleşmelerin çeşitli denetim mekanizmaları var. Bu mekanizmaları devreye sokmak ve uluslararası hukukta elde edilmiş kazanımlarımızı daha çok gündeme getirmek gerekiyor."
"Çekinceler İlerleme Raporu'nda ağır eleştiri konusu olacak"
ASŞ'deki çekincelerin 1961'den beri varolduğunu, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'yle ilgili İlerleme Raporları'nda sürekli dile getirildiğini söyleyen Çelik, "AB bu konuda ısrarlı. Çekinceler siyasi kriterler bölümünde eleştiriliyor. 8 Kasım'daki raporda da bu durum ağır eleştiri konusu olacak." (TK/KÖ)