Belediye işçileri var, çocuk işçiler yok
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) 1 Mayıs bildirisinde özelleştirme, kamu reformu, vergi sistemi, sosyal haklar, Irak işgali, NATO zirvesi, IMF politikaları, işsizlik ve yoksulluğa karşı mücadele çağrısı yapılıyor.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) bildirisinde de işsizlik, gelir dağılımı, özelleştirmeler, nemalar, grev hakkı, SSK'nın yapısı, geçici işçiler, belediye işçileri, tarım ve orman işçilerinin problemleri vurgulanırken çocuk işçilerden söz edilmiyor.
Benzer bir şekilde Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Hak-İş) talepleri de örgütlenme hakkı, gelir adaletsizliği, istihdam, IMF ve Dünya Bankası politikaları, ekonomik istikrar ve kamu reformu etrafında yoğunlaşıyor ve çocuk işçiler atlanıyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) 1999'da yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de yaklaşık 6.5 milyon çalışan çocuk var. bu çocukların yaklaşık 700 bini sendikaların örgütlendiği alanlarda ve çok kötü şartlar altında çalışıyor.
"Aile istediği için" çalışıyorlar
DİE'nin çalışmasından alınan bazı veriler şöyle:
* 6-17 yaş grubunda yer alan 16 milyondan fazla çocuğun yaklaşık 6.5 milyonu çalışıyor. Tarım, sanayi ve hizmet sektöründe çalışanların sayısı yaklaşık 1 milyon 700 bin. 4 milyon 800 bin çocuk ise ev işlerinde çalışıyor.
* Araştırmanın yapıldığı sırada toplam nüfus 63 milyon 400 bin kişi iken 6-14 yaş grubundaki çocukların sayısı 12 milyon civarında. Bu çocukların yaklaşık yüzde 88'i okula devam ediyor.
* Bu yaş grubundaki 1 milyon 400 binden fazla çocuk okula devam etmiyor. Okula devam eden 10 milyon 600 bin çocuğun ise 3 milyondan fazlası bir yandan da tarımda, sanayide ya da ev işlerinde çalışıyordu.
* Çocukların çalışma nedenleri büyük oranda "aileye ekonomik katkı sağlamak ve aile istediği için" olarak çıkıyor.
* 15-17 yaş grubundaki yaklaşık 4 milyon çocuğun ise ancak yüzde 50'si okula devam edebiliyor.
Ucuz işgücü
* Yaklaşık 350 bin çocuk sanayi de çalışırken 1 milyon çocuk da tarımda çalışıyor.
* Çalışan çocukların yüzde 60'ı ücretsiz aile işçisi olarak çalışırken ancak yüzde 24'ü ücretli bir işte çalışıyor. Çalışan kız çocukların yüzde 72'si herhangi bir ücret almıyor. Özellikle tarımda çalışan çocukların büyük bölümü ücretsiz aile işçisi (907 bin çocuk).
* Ekonomik getirisi olan işlerde çalışan çocukların üçte ikisi asgari ücretin altında ücret alıyor. Çocuk işçiler ucuz işgücü olarak kullanılıyor. Bir çocuk işçinin aylık kazancı 110 dolar civarında.
Aşırı mesai, sağlık problemleri
* Çocuk işçilerin birçoğu haftada 40 saatten fazla çalışıyor. Yaklaşık 200 bin çocuk haftada 64 saatten fazla çalışıyor. Tarımda çalışan çocuklar daha az saatler çalışırken sanayi de rakamlar artıyor.
* Çalışan çocuklar iş yerinden kaynaklanan problemler yüzünden enfeksiyon, kırık çıkık, zehirlenme, işitme kaybı gibi problemlerle karşılaşıyor. İş kazası geçiren çocukların ancak üçte ikisi tedavi olabiliyor. Tedavi olanların yalnızca yüzde 30'unun tedavi masrafları işveren tarafından karşılanıyor.
İstatistikler tam doğru değil
Fişek Vakfı'ndan Prof. Dr. Gürhan Fişek bu rakamların çok sağlıklı olmadığını yine de başka veri yokluğundan bu rakamların kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Özellikle sekiz yıllık zorunlu eğitimin uygulanmaya başlanmasıyla ailelerin yaptırımla karşılaşmamak için doğru bilgi vermekten kaçınmış olabileceklerini DİE araştırması da kabul ediyor.
Örneğin 1994'te yapılan araştırmada 900 bin civarında olan sanayi işçisi çocuk sayısının 1999'da 350 bine düşmüş görünüyor.(EÜ/BB)