Haberin İngilizcesi için tıklayın
* Çizim: Tarık Tolunay
İşlerine iade talebiyle 226 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklu, ihraç edilen öğretmen Acun Karadağ'ın tutuksuz yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görüldü.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Özakça ile Karadağ katılırken, Gülmen, Numune Hastanesi raporuna göre sağlık durumu uygun olmadığından ve “hayati tehlike riski olabileceğinden” duruşmaya getirilmedi.
Mahkeme "Getirilsin" diyor, hastaneye göre "hayati tehlike var"
Mahkeme heyeti savunmaların ardından açıkladığı ara kararla Özakça’nın tahliye edilmesine ve hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasına hükmederken, Nuriye Gülmen’in tutukluluğunun devamına karar verdi. Özakça'ya elektronik kelepçe takılacak.
Mahkeme, Gülmen’in bir sonraki duruşmada hazır edilmesine de karar verdi ancak Gülmen’in tutulduğu Numune Hastanesi Gülmen’in sağlık durumunun hayati risk içerdiği gerekçesiyle, adliyeye götürülmesine izin vermiyor.
Gülmen de mahkeme salonuna gidene dek savunma yapmayacağını açıklamıştı.
Mahkeme heyeti Gülmen mahkeme salonuna gidemediği için Numune Hastanesine gitmişti. Gülmen buradaki konuşmasında, tahliye edilip mahkeme salonuna gidene dek ifade vermeyeceğini beyan etmişti.
Tıklayın - Nuriye Gülmen: Hapishanede Hiç Değilse Güneşi Görüyordum
* Çizimler: Murat Başol
Tanık: Örgüt bağları var mı, bilmiyorum
Bugün 10.30’da başlayan duruşmada ilk olarak Gülmen’in duruşmaya neden getirilmediğine dair rapor okundu.
Ardından tanık Berk Ercan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak ifade verdi.
Ercan, örgüt üyeliği ya da örgüt talimatı konusunda bilgisinin olmadığını söyledi:
“Semih Özakça’yı bir, iki kez gördüm, bir bilgiye sahip değilim. Özakça ve Karadağ’ın örgüt bağı var mı bilmiyorum. Nuriye Gülmen’i İstanbul’dan tanıyorum. Evinde kaldım ama adresi bilmiyorum. Nuriye ile telefon temasım olmadı. Açlık grevlerinin başlaması konusunda örgüt talimatı olduğu konusunda doğrudan bilgim yok. Semih’i parkta sadece iki kez gördüm. Başka bilgim yok.”
* Çizimler: Tarık Tolunay
Özakça: Günlüğüm dosyaya giriyor, çünkü dosya boş
Semih Özakça da bugünkü savunmasında şunları söyledi:
“Berk Ercan’ın beni gördüğü dediği tarihte ben askerdim. Askerden gelir gelmez Erzurum Horasan’a gittim. İstanbul’a evlilik sonrası, 2015-2016 yıllarında gittim. Tanığı tanımıyorum.”
“Hiç bir somut delil yok. Tek suçlama Yüksel Caddesi’nde yaptığım basın açıklaması. Cezaevinde yazdığım günlüğüm dosyanıza giriyor, çünkü dosya boş.
“Biz her şeyi yaptık sonra açlık grevi dedik. Başvurularımızın ne Danıştay’da ne AYM’de, ne AİHM’de karşılığı oldu.”
Özakça, mahkeme heyetine hitaben “Sizin vicdani sorumluluğunuz var” dedi.
Avukat Yılmaz: Nuriye ve Semih kaçmıyor
Sanık avukatlarından Murat Yılmaz, “Dosya o kadar boş ki, dava açıldıktan sonra iktidar mahkemeye evraklar göndermeye başladı” dedi.
Nuriye Gülmen’in durumunu anlattı:
“Heyetiniz Nuriye’yi gördü. Savunma yapmak istiyor. 15 gün AİHM kararına rağmen yoğun bakımda kaldı. Refakatçi vermiyorlar, ışık görmeyen koğuşlara koyuyorlar”
Yılmaz, “Nuriye ve Semih kaçmıyor” diyerek tahliyelerini talep etti.
Avukat Eminağaoğlu: Açlık grevi yapmak suç değildir
Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu da “Nuriye için tutukluluk koşulları ortadan kalkmıştır” diye konuştu.
“Tanığa örgüt talimatıyla açlık grevi yapılıp yapılmadığını sordunuz. Açlık grevi yapmak suç değildir, örgüt talimatıyla açlık grevi yapmak da suç değildir. Daha önce örgüt talimatıyla açlık grevi yapılmış ve hiçbir ceza verilmemiştir. Örgüt adına dahi yapılsa açlık grevi suç değildir.”
Eminağaoğlu ayrıca, tanığın 2014 yılında verdiği ve iddianameye delil olarak giren ifadesiyle bugünkü ifadesinin farklı olduğunu, ikisinden birinin doğru olmadığını söyledi.
“Dosyaya sürekli yeni evraklar giriyor. Mahkemenizin istemediği evraklar bunlar. Kovuşturma aşamasında mahkeme istemedikçe dosyaya yeni evrak giremez. Davanızı müdahaleye kapalı hale getirmekle yükümlüsünüz.”
“Direnişi seçtikleri için yargılanıyorlar”
Avukat Betül Vangölü Kozağaçlı da müvekkillerinin bir direniş yarattığını, bu sebeple de yargılandığını söyledi, “Onlar direnişi seçtiler, o yüzden yargılanıyorlar" dedi.
Savunmaların ardından verilen bir saatlik aradan sonra ara kararını açıklayan mahkeme, davanın bir sonraki duruşma tarihini 17 Kasım olarak açıkladı.
Ne olmuştu?Tıklayın - Gülmen ve Özakça Kimdir? Nuriye Gülmen 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Konya Selçuk Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edildi. Semih Özakça 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Mardin'deki öğretmenlik görevinden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önündeydi. Tıklayın - Gülmen ve Özakça Ne ile Suçlanıyor? 9 Mart 2017'de açlık grevine başladılar. Ankara'da İnsan hakları Heykeli'nin bulunduğu Yüksel Caddesi'nde işlerine iade talebiyle başlattıkları direniş eylemi boyunca defalarca gözaltına alınıp bırakıldılar. En son 22 Mayıs'ta gözaltına alındılar, 23 Mayıs'ta tutuklandılar. Acun Karadağ, 29 Ekim 2016'da yayımlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. Eğitim Sen üyesi Öğretmen Karadağ "Öğrencilerimi istiyorum" diyerek çalıştığı okul önünde yapmak istediği eylemlerde defalarca gözaltına alındı. Daha sonra kendisi gibi OHAL dönemi KHK'leriyle görevine son verilen akademisyen ve öğretmenlerle birlikte Yüksel Caddesi'ndeki eyleme katıldı. |
(AS)