Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 536. Buluşmalarında 1995 yılında Diyarbakır’da gözaltına alınan ve altı ay sonra cesedi bulunan Selahattin Akbulut için toplandı.
Selahattin Akbulut dosyasındaki 20 yıllık cezasızlığın son bulmasını istedi.
536. haftada, 7 Haziran seçimlerinin ardından partilerin hak karşıtı söylem yerine, ülkenin sorunlarıyla yüzleşen, barış ve çözümden yana, hak ve özgürlük eksenli siyasete geçmesini talep ettiler.
Koruculuğu kabul etmemişti
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un açıklamasında Selahattin Akbulut’un kaybedilişi şöyle aktarıldı:
“60 yaşındaki Selahattin Akbulut, Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kenhizirkan köyü Mehmetşirvan mezrasında yaşıyordu. Koruculuğu kabul etmediği için baskı altındaydı. Defalarca gözaltına alındı, işkence gördü, ölümle tehdit edildi.
“21 Haziran 1995’te askerlerin Mehmetşirvan mezrasına düzenlediği baskında sivil giyimli beş kişi Akbulut’u evindne zorla alıp beyaz Toros’a bindirererk götürdü. Onu ‘Komutan çağırıyor, karakolda ifaden alınacak, götürüp hemen geri getireceğiz’ diye gözaltına alan sivil giyimli kişilerin arasında ailenin ve köylülerin yakından tanıdığı Mehmet, Levent ve Recep isimli uzman çavuşlar da vardı.
“Akbulut’u sormak için Bismil Jandarma Komutanlığı’na giden aileye, Tabur Komutanı İzzet Cural ‘Bizde yok’ dedi.
“Aile, Bismil Cumhuriyet Savcılığına başvurdu. Gözaltı işlemi önce sözlü olarak kabul edilse de sonrasında reddedildi. Akbulut’tan sekiz ay boyunca haber alınamadı.
Ailesi cesedini teşhis etti
“26 Şubat 1996’da Akbulut ailesini telefonla arayan ve kendini astsubay olarak tanıtan bir kişi, onları Kuruçay’da gömülü olan bir ceset teşhisi için çağırdı. Akbulut’un eşi ve kıs kardeşi kol ve ayakları kesilmiş tanınmaz haldeki cesedi giysilerinden teşhis etti.
“Ceset üzerindeki inceleme sonucu savcılık, maktulün altı ay önce ateşli silahla öldürüldüğünü açıkladı. Gözaltına alınıp öldürülmesi arasında geçen iki ay boyunca Akbulut’un başına gelenler araştırılmadı.”
Sorumlular
Akbulut’un gözaltına alınıp öldürülmesine rağmen gözaltına alındığını inkar edildiğinin ve cezasızlığın devam ettiğinin belirtildiği açıklamada Akbulut’un kaybedilmesinden sorumlu görülenler şöyle sıralandı:
“Bismil İlçe Komando Tabur Komutanı İzzet Cural başta olmak üzere Bismil Jandarması. İzzet Cural hakkında hiçbir soruşturma açılmadı, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığı’nda Daire Başkanlığı görevine terfi ettirildi.
“Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; Tansu Çiller’in başbakan, Nahit Menteşe’nin İçişleri bakanı olduğu 50. Hükümet; İsmail Hakkı Karadayı’nın Genel Kurmay Başkanı, Aydın İlter’in Jandarma Genel Komutanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri; Organeral Doğan Beyazıt’ın Genel Sekreter olduğu Milli Güvenlik Kurulu.” (BK)
* Fotoğraf: Twitter