İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Deniz, İstanbul, Çınarcık ve Mardin gibi illerde yaşanan yoğun yağışların neden olduğu selleri, "iklim değişikliğinden kaynaklanan meteorolojik karakterli bir doğal afet" olarak nitelendirdi.
Son yağışlarda küresel iklim değişikliğinin bir etkisi bulunduğunu ancak "doğrudan küresel iklimle bağlantılıdır" demenin mümkün olmadığını söyleyen Deniz, "10 yıldır Türkiye'de yaşanan yağış rejimleri hep aşırı oldu. İster yaz isterse de kış, ya hiç yağmıyor, yağdığı zamansa aşırı yağıyor. Sellere yol açan bu son yağışların sürekli ortalamaların üstünde seyrettiğini görüyoruz" dedi.
Mardin'de dört ölü
Hafta sonu, Yalova, Çınarcık'ta sağanak yağış köprüyü yıkınca babasıyla birlikte suya kapılan altı aylık bir bebek öldü.
Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde hayvan otlatan Mevlüde Aslan (13) ile kardeşi Sadiye Aslan (11), taşan derede sele kapılıp boğuldu. Derik İlçesi'nin Çataltepe köyünde de Nezir Aksak (3), yağıştan suyu yükselen dereye düşüp boğuldu.
Ömerli İlçesi İkipınar Köyü'nde de geçiçi köy korucusu Mehmet Demircan (36), nöbet tuttuğu kulübeye yıldırım isabet etmesi sonucu öldü.
Midyat'ta hastane morgunu sel bastı
Kanal 47 televizyonunun İnternet sitesi, Mardin, Midyat, Akçakaya Mahallesi'nde 13 evin bodrum katı ve Devlet Hastanesi'nin morgunu suyun bastığını; bazı vatandaşların önlem olarak hayvanlarını bahçeye çıkardığını bildirdi.
Selden zarar gören vatandaşlardan Nuri Demir "20 Dakikada yağmur yağdı, bodrumumuzu su bastı. Bodrumda bulunan kışlık gıdalarımız heba oldu, bu konuda yetkililerin desteğini bekliyoruz" dedi.
"Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu"
Yağışlar açısından sürekli en yüksek ve en düşük değerlerin yaşamasında, küresel iklim değişikliğinin payının olduğunu bilim insanlarının kabul ettiğini söyleyen Deniz'e göre, daha detaylı bir analiz için tüm yağış değerlerinin incelenmesi gerekli.
İstanbul Avcılar'da eylül başında onlarca kişinin ölümüne neden olan sele yol açan yağmurun, bir gecede bir yıllık toplam yağışa eşdeğer miktarda yağdığını vurgulayan Deniz, "O da aşırı bir olaydı. Mevsim normallerinin çok çok üstünde bir değerdi" şeklinde konuştu.
Deniz, çok yönlü bir mücadelenin zorunlu olduğunu kaydetti:
"İnsanlarımızın, yerel yetkililerinin, belediyelerinin altyapıya dikkat etmeleri gerekiyor. O da yetmez, merkezi hükümetlerinin bu bazda ciddi kararlar alarak, dere ve baraj yataklarına yapılaşmaya izin vermemeleri lazım. Gerekirse, üst düzeyde kanun çıkarılarak bu yasaklanmalı. Bu mücadele kısa süreli olamaz. Herkesin taşın altına elini koyması lazım. Sağlam yapılaşmaya gidilmeli. İnsanlar, fakir halk, belediyeler ihmal ediyor, merkezi hükümetlerde görmezden geliyor..."(EÖ)