"Kadınların vesika ile fişlenmesi önemli bir sorun. Ama daha önemlisi, seks işçilerine yönelik yasaklama, dışlama, sömürüler. Devlet yeni genelevler açılmasında ve seks işçilerine çalışma izni vermekte isteksiz. Bu nedenle seks işçileri sokakta, risk altında çalışmak zorunda kalıyor."
Kadın Kapısı'ndan Şevval Kılıç, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın seks işçilerinin nüfus cüzdanlarına el konulması uygulamasına son vermek üzere harekete geçtiği haberlerini bu sözlerle değerlendiriyor.
Nüfus hüviyet cüzdanı yerine "hüviyet muayene cüzdanı"
Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü"ne göre, 21 yaşında ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kadınlar, ilgili komisyona başvurup çalışma izni alabiliyorlar.
Tüzüğün 22. maddesi, hayat kadınlarının nüfus kağıtlarına el konularak vesikaya bağlanmasını düzenliyor.
Buna göre, seks işçisi olarak çalışmaları uygun görülen kadınlar için bir belge düzenleniyor. Nüfus cüzdanları da bu belgeye ekleniyor ve yerine özel bir "hüviyet muayene cüzdanı" veriliyor.
Seks işçisi kadınlar, her türlü resmi işlemlerinde nüfus cüzdanı yerine bu özel "hüviyet muayene cüzdanı"nı kullanmak zorunda kalıyorlar.
49 yıllık uygulama
1961'den bu yana yürürlükten olan uygulama nedeniyle mağdur olduklarını belirten seks işçileri, geçtiğimiz günlerde Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na başvurdu.
Kadınlar, "Çocuklarımızı okula kayıt ettirirken nüfus cüzdanımız olmadığı için vesikamızı göstermek zorunda kalıyoruz. Bu durumda hem biz, hem de çocuklarımız damgalanıyor" diyerek tüzükte değişiklik yapılmasını talep etti.
Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, şikâyeti Anayasa ve İnsan Hakları kapsamında değerlendirip haklı bulan Başbakanlık, tüzüğün değiştirilmesi için harekete geçti.
Genelevler seks işçileri için hayati öneme sahip
Ancak Kılıç, seks işçilerinin vesika alamadıkları için kayıtdışı çalışmaya itilmesinin de vesikaları nedeniyle damgalanması kadar önemli bir sorun olduğunu vurguluyor.
Kılıç'ın verdiği bilgiye göre, Türkiye'de 56 genelevde yaklaşık 3 bin kayıtlı seks işçisi var. Kayıtsız seks işçilerinin sayısı ise 100 bine yaklaşıyor.
Bir genelevde çalışabilmek için başvuruda bulunmuş yaklaşık 60 bin kadın var. Ancak devlet, yeni genelevlerin açılmasında ve seks işçilerine çalışma izni vermekte isteksiz. Bu nedenle kayıtsız çalışan seks işçilerinin sayısı artıyor.
Kılıç, "Kayıtdışı ve sokakta çalışan seks işçileri için genelevler kurtuluş kapısı" diyor.
"Genelevler şiddet, sömürü ve zorla çalıştırmanın önlenmesi bakımından daha denetlenebilir mekanlar. Genelevlerde şiddete uğramaları ya da öldürülmeleri olasılığı daha düşük. Sosyal güvenlik kurumuna bağlı çalışıyor, düzenli sağlık kontrollerinden faydalanabiliyorlar."
Bu nedenle, çalışma izni başvuruları reddedilen kadınlar, İdare Mahkemesi'nde dava açıyor, davaları kazanıp vesika alabilmek için pahalı bir hukuki mücadele sürdürüyorlar. (BB)