Genelevler, bildiğimiz gibi orada çalışan kadınların erkekler ve devlet tarafından adeta esir gibi sömürüldüğü - ve bu yüzden başka kadınların girmesinin yasak olduğu- , erkeklerin birbirleri ve devletle suç ortaklığı içinde yürüyen sömürü ve tecavüz mekânları.
Peki, o zaman neden buraların kapatılmasına içimiz burkularak da olsa karşı çıkmak durumundayız?
Çünkü ne yazık ki yaşamak için buralarda çalışmaya zorunlu bırakılan binlerce kadın var. Milliyet gazetesinde 2009'da yayımlanan bir habere göre, 120 kadının çalıştığı ve günde 5000 erkeğin "hizmet" aldığı İstanbul Karaköy genelevine girebilmek için 6000 kadın sırada bekliyor.
Buranın kadınlara sağladığı, en kötüsünden de olsa bir iş, müşterileri olan erkeklerden korumakla görevli erkeklerle sağladıkları can güvenliği ve devlete çalışmanın sağladığı sağlık ve emeklilik konularındaki sosyal güvence hakkı.
bianet'in haberindeki basın açıklamasını yapan örgütler bu noktaya dikkat çektiler.
Buna karşın Şehir Plancıları Odası'nın Ankara Genelevi'nin yıkılması üzerine yaptığı basın açıklamasında genelevler kapatılınca orada çalışmak zorunda olan seks işçisi kadınların ortada kalmasına hiç değinilmiyor.
Ne yazık ki bu seçenek, bazı kadınların hayatta kalmak için tek şansı; erkekler için erkek egemenliğini bu alanda da gönüllerince yaşamak amacıyla vazgeçmek istemedikleri bir alışkanlık ya da odanın yönetim kurulunun diliyle toplumsal ihtiyaç (!).
Oda yönetim kurulu buraların, çöplük ve hapishaneler gibi "toplumsal ihtiyaçlar sonucunda ortaya çıkmış ve çok önemli toplumsal dengelerin korunmasına hizmet etmekte" olduklarını belirtmiş.
Herhalde erkeklerin kadınları üzerindeki, elitlerin ailelerinin yoksul ve çaresiz kadınların üzerindeki dengelerinden bahsediliyor.
Metinde nedense erkek egemenliğinden hiç bahis yok. Erkeklerin toplumsal, fiziksel ve ekonomik yönden cins olarak kadınlar üzerinde egemenliği kadınları seks işçileri ve köleler haline getirmekte. Evlerdeki kadınlar da bu düzende emekleri ve cinsellikleri sömürülen köleler olmaktan kurtulamıyorlar.
Açıklamayı yapan oda yönetimine soruyoruz, demek genelevlere toplumsal ihtiyaç var, peki ama neden?
Açıklamada erkeğin kadınla para karşılığı cinsel ilişkide bulunması toplumsal ihtiyaç olarak meşrulaştırılıyor.
Metnin diğer vurgusu genelevler olmazsa, dikkatli olun, biz erkekler saygın muhitlerdeki bizim gibi erkeklerin aileleri için tehlike olacağız, yani kendi "namus"umuzun lekelenmesi riski söz konusu olacak, bunu iyi düşünün.
İyi kadınla kötü kadınların içiçe yaşaması da düşünülemez. Kötü kadınlar bizim karanlık yanlarımızı bilen kurban ve suç ortaklarımız. Evdekiler ise namusumuz, kızlarımız bekâretlerini kendimiz gibi erkeklerden büyük özenle koruduğumuz melekler -ve tabii aslında bunların hepsi başka kölelerimiz.
Erkeğin elinin kirinin halı altında süpürülmüş kalması, aslında Şehir Plancıları Odası yönetimini sevindirecek gibi duruyor - bu her ne kadar başlıkla çelişse de. Bu konularda değişiklik olacaksa çok dikkatli olunmalı söylemi de bunu açıkça göstermiyor mu?
İlk paragrafta o kadar övgüyle bahsedilen çağdaş uygarlık ve çağdaş kentlerde, cumhuriyetimizin başkenti diye övülen yerlerde neden hala fuhuş var?
Bunun yanıtı metni yazanların kafasında bu kadar güzel şeyi oluşturan erkeklerin toplumsal ihtiyaçları olarak gösteriliyor.
Erkeklerin yaygın tecavüz kültürü, kadınların yüzde yirminin de altına düşen istihdam oranı ve yoksulluğu, toplumdaki ataerkil ve çarpık namus algısı, bekâret miti, tecavüze uğrayan kadın ve çocukların suçlu ve lekeli görülüp en hafifinden aile ve toplumdan dışlanması ya da namus cinayetiyle karşı karşıya kalması seks işçiliğinin asıl nedenleri.
Erkeğin kültürle ve akılla, kadının doğayla (cinsellikle ) özdeşleştirildiği toplumun bakış açısı ne yazık ki Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulunda da yansımasını buluyor.
Müşteri erkekler açısından dengeleri koruma aracı ve toplumsal ihtiyaç olarak görülen ve aklanan bu "işlev", zorunlu oldukları için seks isçisi olan bu kadınları kastederken halının altına süpürülüp bir gün ortalığa saçılarak her yeri kirletecek pislik, fuhuş odakları gibi nefret ve tiksinti içeren sözcüklere dönüşüyor.
Genelevin kapatılması sonrası kadınlara erkeklerin yaşattıkları travmaları atlatmaları için psikolog düşünülürken onları seks işçiliğine zorunlu bırakan ekonomik durumlarına hiç değinilmiyor.
Genelevin sağladığı can güvenliği sokaklarda kadınları cinayetlere daha açık hale getirecek. Kadın düşmanlığı ve kadın cinayetlerinin bu kadar yoğun olduğu bir toplumda bu kapatılma kararının seks işçileri için en önemli ve korkutucu sonucu can güvenliğinin hiç kalmaması olacak.
Çünkü seks işçiliğinin varlığı, Oda açıklamasında da geçtiği üzere genelevlerin varlığına bağlı değil. Sadece İstanbul'da, sadece geneleve günde 5 bin erkek bir kadına zorla cinsel sahip olmaya koşuyor. Genelevlerde kadın cinayeti sık olmuyorsa devlet ve "işletmeci" erkeklerin korkusundan.
Bir meslek odası olan Şehir Plancıları Odası'nın cinsiyetçi yaklaşımını kınıyor ve kabul edilemez buluyoruz. Kentlerin güvenli mekanlar haline gelmesinin 'rehabilitasyon' ve 'kapatma' (hapishane, genelev, gibi) ile gerçekleşeceğini savunan şehir plancılarının bu açıklaması cinsiyetçi erkek egemen zihniyetin açığa çıkışıdır.
Aslında Odanın kendi deyimiyle halı altına süpürerek saklamaya çalıştığı cinsiyetçi bakış açısı etrafa saçılmıştır.
Kentlerde dışlanan, marjinal olarak kabul edilen seks isçileri, travestiler, gecekondularda yaşayanlar, Romanlar ve özellikle zorunlu göç ile kent merkezlerine yerleştirilenler 'tehlikeli, pislik yayan, temiz alanları kirletenler' olarak adlandırılmakta ve hatta işaretlenmektedir. Bu açıklama da tam böylesi bir işaretlemenin somut kanıtıdır.
Bu nedenle kamu yararı adına mesleki ve toplumsal süreçleri takip eden ve ilerici yaklaşımlar benimsemesi beklenen bir meslek odasının yaptığı açıklama mevcut Oda Yönetimi'nin bakış açısını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Eski Oda Başkanı Tarık Şengün, Birgün gazetesinde çıkan yazısında kirlilik ve güvenlik söylemi açısından açıklamayı tutarlı bir şekilde eleştiriyor.
Ama aynı açıklamanın bir de kadınların bakış açısından incelenmesi de gerekliydi.
Sonuç olarak, genelev çalışanı seks işçisi kadınlar için, onlara danışılarak yaratılacak istihdam olanakları olmadan genelevlerin kapatılması doğru değildir. Umarız feminizmle değişmek zorunda kalacak erkekler ile açlık ve yoksulluğun sıkıştırdığı çaresiz bırakılan kadınların artık sıradan olmadığı bir dünyada, erkek egemenliğinin bu köhne kurumları bir zamanlar var olduğu bilgisi dehşet içinde kalınan bir olgu olarak tarihe geçecek.
* Ülkü Özakın; Feminist / Elektronik Mühendisi
* TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu'nun açıklamasının tam metnine ulaşmak için, tıklayın.