Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi.
Okuldan Haber Odasına (OHO) 2015 programının üçüncü gününde, genç gazeteci adayları Özgür Gündem gazetesini ziyaret etti.
Özgür Gündem'in geçmişi hakkında bilgiler aktaran editör Sedat Yılmaz, gazetenin kolektif bir ürün olduğunu ve patronsuz çalıştıklarını belirtti: "Gazetemiz, tamamen çalışanların emeğiyle ortaya koyuluyor. İlan almayan tek gazeteyiz. İlan almamak içinde direniyoruz. Neticede bu gazetenin 27 yıllık geçmişi var, 50 isim değiştirmiş bir gazeteyiz. Yüzlerce arkadaşımız tutuklandı. 89 arkadaşımız öldürüldü. Aynı anda iki binamız bombalandı. Arkadaşlarımız gazeteyi bombalandığı gün bile çıkardılar."
"Taraflıyız"
Özgür Gündem'in, yayın politikası hakkında bilgiler veren Yılmaz, taraflı yayın yaptıklarına dikkat çekti. Yılmaz,
"Yanlı ve taraflı haber yapıyoruz. Ve bunu söylemekten de onur duyuyoruz. Bizim taraf olarak gördüğümüz, önceliklerimiz var bir kere. Bunlar, çocuklar, ötekiler olarak nitelendirilenler, doğanın kendisi, kısacası haksızlığa uğrayan herkesin yanındayız."
Gazeteyi çıkaran kadro hakkında da bilgi veren Yılmaz şöyle konuştu:
"90'lı yıllarda muhabir kadrosu fazlaydı. Ama şuan ajanslar olduğu için, daha çok sayfa editörleri arkadaşlarımız tarafından gazete hazırlanıyor. Editöryel faaliyetin yanında arkadaşlarımızın özel haberleri oluyor. Muhabir sayısının, azalması ise aslında bizi zorluyor. Editörlerimizin çoğu alaylıdır. Gazete dağıtıcılığından editör olmuştur."
"Sorgulayacaksınız"
Genç gazeteci adaylarına bir dizi tavsiyelerde bulunan Yılmaz, Türkiye medyası hakkında da konuştu. Yılmaz, "Kaynak ne kadar güvenilir olursa olsun, sorgulamak gerekiyor. Tarafları dinlemek gerekiyor. Türkiye medyası bence 1900'lü yılları yaşıyor. Devletin kurumları tarafından verilen bilgilere kesin gözüyle bakılırken diğerlerine spekülasyon gözüyle bakılıyor. Biz 27 yıldır yazmaya devam ediyoruz. Örneğin sokak ortasında haberi takip eden bir arkadaşımız var ve yardıma ihtiyaç bir eylemci var. Biz ona diyoruz ki, olayı kanıtlayacak görüntüyü aldıktan sonra insani olarak ne yapılacaksa, çok hızlı bir şekilde yardım et. Eylemi yapan insanların, eylem anında bizim sloganlarımıza ihtiyacı yok. Bize o eylemin sesini duyurmaları konusunda ihtiyaç var. O yüzden habercilik, eylemin içindedir zaten."
İçeriden köşesi
OHO katılımcılarının bir sorusu üzerine, gazete çalışanları 'İçeriden' ve 'Okurdan' köşeleri hakkında bilgiler verdi.
"Aslında, bizim en iyi okurlarımız cezaevindeki siyasilerdir. Dünyayla, Türkiye'yle ilişkilerini gazete sayesinde sağlıyorlar. Gazetemize, önerilerini, yazmak istediği konuları mektupla gönderiyorlar. Yazdıkları, 'Okurdan' ve 'İçeriden' köşelerine gidiyor. Ekoloji hakkında yazdıkları örneğin, doğayı o kadar güzel betimliyorlar ki, şaşırıyoruz. Onların sesini duyurma aracı aslında gazetemiz."
OHO katılımcıları, gazeteyi gezdikten sonra ziyaret sonlandı. (UŞ/HK)