Yerel seçimler yaklaşırken ortaya çıkan veriler, belediyelerin sokakları değil, kendi binalarını dahi engelli erişimine uygun hale getiremediğini ortaya koydu.
Engelli Hakları İzleme Grubu projesi kapsamında Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği’nin (TOHAD) Sabancı Vakfı Toplumsal Hibe Geliştirme Programı'nın desteğiyle gerçekleştirdiği araştırmanın ilk sonuçları bianet ile paylaşıldı.
Birçok kuruma yapılan bilgi edinme başvurusuna gelen yanıtlara göre, cadde ve sokaklarda rampa ve hissedilebilir yüzey oldukça az. Otobüslerde de rampalar yetersiz, sesli ve görüntülü sistem yok denecek kadar az.
Kentleri düzeltemeyen belediye, kendi binalarında da sınıfta kaldı. Belediye binalarında asansör sayısı az, hissedilebilir yüzek yok.
8 yıldır yasa var |
Hükümetin 2005 yılında çıkardığı engelli yasasına göre, kamu kurumları, mevcut tüm yol, kaldırımlar vb, toplu taşıma araçları, engelli erişime uygun hale getirilmek zorundaydı. Ancak geçen yedi yıllık zamanda bu uygulanmadı. Yasa bir yıl uzatıldı, iki yıl da ek uzatma kondu. Bir yıl önce çıkan yönetmeliğe göre de erişime uygun hale getirmeyen kamu kurumlarına denetleme komisyonları aracılığıyla para cezası getirildi. |
Sokakların beşte birinde rampa yok
Başvuruya cevap veren 51 ildeki, 110 bin 538 arter, cadde ve sokağın sadece 18.131’nde engelli rampası bulunuyor. Yani beşte birinden az.
Sokak ve caddelerin 2 bin 800'ünde yani yüzde 3'ten az bir oranda görme engelliler için hissedilebilir zemin uygulaması yapılmış.
Otobüslerde uyarı yok
61 ilde hizmette olan 12 bin 417 otobüsün 4 bin 77'sinde rampa ya da asansör var.
869’unda görme engelliler için hangi durağa geldiğini bildiren sesli anons sistemi bulunuyor. İşitme engellilerin faydalandığı görüntülü uyarı sistemi ise 756 otobüste bulunuyor.
Belediye binalarında asansör yok
Başvuruya yanıt veren 43 belediyeye ait 401 binadan 49'unda görme engelliler için hissedilebilir zemin uygulaması var.
Bu 401 binadan 228'i çok katlı ve bunların 161’inden asansör yok.
İşitme engelli bireyler bakımından, 401 binadan 4’ünde indüksiyon döngü (işitme döngüsü) sistemi, yani iyi duyma sistemi kurulu. Sadece 6’sında işaret dili bilen personel var. Asansör bulunan binaların 23’ünün asansöründe sesli uyarı sistemi bulunuyor.
"Otobüse binemez, okula gidemez, iş bulamaz"
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut, yasal sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyelerin engellilerin hayatında zincirleme hak ihlali yarattığını belirtti.
"Sekiz yılda belediyeler hiçbir planlama yapmadığı için bu hale geldi. Yeni bir planlama yapılmazsa yine böyle olacak. Hepsinin öncelikleri başka, bütçeden 'paramız kalırsa yaparız' mantığı var. Bin liralık rampa olmadığı için dışarı çıkamıyorsun. Bu parasal değerle ölçülecek bir şey değil.
"Belediyenin bu ayrımcı yaklaşımının engellilerin hayatında zincirleme etkisi var. Evinden çıkamıyor, otobüse binemiyor; bu yüzden okula gidemiyor. Sonra iş bulamıyor. Yani toplumda birey olarak var olamıyor. Hayatı boyunca başkasının desteğine bağımlı olarak yaşamak zorunda kalıyor."
"Belediyeler ayrımcılık yapıyor"
Akbulut, denetleme mekanizmasında sorunlar olduğuna dikkat çekerek hükümetin meseleye ayrımcılık ekseninde bakmasının şart olduğunu ifade etti.
"Belediyelere öngörülen cezalar çok düşük ve denetleme mekanizmasının nasıl etkin kullanılacağı hala belli değil. Çünkü denetleme komisyonunda kamu kurumlarından temsilciler ve yardım temelli çalışan dernekler var. Bu işe anayasal eşitlik ekseninde ayrımcılık suçu olarak bakılmalı.
"Belediyeler acil stratejik planlar geliştirmeli. Hükümetin 2005'ten attığı iyi niyetli adımların uygulanırlığını takip etmesi ve gerekirse teşvik bütçesi ayırması gerek. Bu çalışmaya projeksiyon tutuyoruz, sorunları ortaya koyuyoruz. Aynı sorunlar devam ederse biz de STK'lar olarak etkili şekilde mahkemelere başvuracağız." (NV)