Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Proje Yürütme Kurulu üyesi ve "Metropol FM" Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Aydın'a seçim öncesinde Mersin ve bölgesinde siyasi partilerin yerel yayıncılıkla etkileşimini böyle açıkladı.
Aydın, yasaklama kararı karşısında yerel medyanın tutumunu ise "haber değeri taşımasa da yayımlamak" şeklinde açıklıyor:
"Daha önce özellikle seçim öncesi dönemlerde televizyon kuruluşları, açık oturumlar, sohbet programları, tanıtımlar yoluyla adayları tanıtıyordu. Şimdi, YSK kararını delmenin yolunu arayacaklar. Yayın kuruluşları, adaylarla ilgili sohbet programlarını, aday haberlerini ve benzeri yayınları haber değeri olmasa da habermiş gibi sunacak."
Necmi Aydın, yerel yayıncılık ve seçimler konusunda Bianet'in sorularını yanıtladı:
3 Kasım genel seçimlerinden yerel medya ve siyasi partilerin ilişkileri nasıl etkileniyor?
3 Kasım Seçimleri için siyasi parti adayları belirlenmeden önce, partiler kendi delegelerini öne çıkarmak için bir kısım radyo, televizyon ve gazeteleri kullandılar. Bunlar, partiler için prestij kazanma odağı oldu.
Metropol FM için durum nasıl?
"Genç Parti", siyasi reklamlarını yayımlatmak için "Metropol FM"e başvurdu. Siyasi reklam yayımlanmamasına ilişkin YSK uyarısı reklam rezervasyonunun son gününe denk geldiği için 10-15 gün bu reklamları yayımladık.
Bugün radyo dinleyici rezervasyonları, salt siyasi beklentiler üzerine kurulan bir ilişki ile gerçekleşmiyor. Rezervasyonu olan radyo, kitlesiyle yalnızca siyaset aracılığıyla değil, müzik ve eğlence gibi konular üzerinden de iletişim kuruyor. Radyonun amacı, bu iletişimi korumak ve yaymaktır.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) siyasi parti reklamlarının yayımlanmasını yasaklaması, yayıncılığı nasıl etkiler?
Yerel yayın kuruluşlarının seçimlere nasıl hazırlandıklarını bilemiyorum. Seçim olup olmayacağı bile daha belli değil. Eskiden seçim günü 1 yıl veya 6 ay önceden kararlaştırılıyordu. Adaylar, ev gezileri, açık hava ve kahve toplantıları yaparak doğrudan iletişim kuruyorlardı. Şimdi kitle iletişim araçlarına başvurmak daha büyük bir zorunluluk. YSK'nın kararı, yayıncılık açısından önemli bir engel.
Eskiden, televizyon kuruluşları, açık oturumlar, sohbet programları, tanıtımlar yoluyla siyasi parti adaylarını tanıtıyordu. Şimdi de yasağı delmenin yolunu arayacaklar. Adaylarla ilgili her türlü programı, haber değeri taşımasa da habermiş gibi yayımlayacaklar.
Seçim döneminde yerel medyanın siyasi partilere yakınlığıyla bilinen kişilere devri ya da satışı söz konusu mu?
Şimdilik böyle bir durum söz konusu değil. Radyoların büyük bir kısmı müzikle ilgili yayın yapıyor. Dolayısıyla siyasi propagandanın temel bir aracı olarak değerlendirilmiyorlar.
Ancak siyasi parti temsilcileri, bu konuda haber ve program yayımlayabilecek radyolardan zamanlarını satın alacak, kendi fikirlerini dinleyiciye anlatmak için bu aracı kullanacaklardır.
Radyo Metropol'e seçimle ilgili herhangi bir başvuru gelmedi. Siyasi partiler şimdilik bizlere yalnızca partilerine yeni katılımlar, gündemleri, toplantı ve açılışlarıyla ilgili etkinlikleri duyurmak için ulaşıyor. Ancak zaman daraldıkça adaylar, sünnet, düğün, şölen, festival gibi yerlerde kendilerini göstererek oraları birer kürsü olarak kullanacaklar.
Siyasi partiler yerel medya ile nasıl ilişki kuracak?
Parti ideolojileri açısından adaylar arasında bir fark yok. Anavatan Partisi (ANAP), Doğru Yol Partisi (DYP), Demokratik Sol Parti (DSP), Yeni Türkiye Partisi (YTP) veya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gibi partilerin programları, projeleri, ideolojileri açısından temelde birbirleriyle bir farkları bulunmuyor.
Temel sıkıntı, radyo programlarına siyasi parti adaylarını konuk aldığımızda, farklılıklar az olduğundan bütün sohbetlerin birbirine benzemesi olacak.
Belki şu farklılıklar olabilir: Adayın şahsında, geçmişinden getirdiği tecrübeler, özel yetenekleri, toplumsal yarar için katkıları etkili olacak.
Yerel medyanın bu konudaki sorumluluğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu nedenle, yerel ve bölgesel medya çok etkili olacak. Bu yayın kuruluşları, yerel adayların kendi kişisel yönlerini tanıtmaları için birer önemli odaktırlar. Çünkü yerel bir aday, gidip ulusal bir medyada bu yönlerini ortaya koyamaz.
Sunucu program yaparken adayın özgeçmişine, şahsına, niteliklerine inerek karakterini kabul etmekten başka bir şey yapamayacaktır. Çok fazla eleştiremeyecektir.
Bir de adayların Mersin'e ne katkı yapacakları il ilgili bir boyut var. Mersin halkının beklentileri, yerel medya vasıtasıyla ifade edilebilir. Adaylar da bu alandaki soruları yerel medya aracılığıyla yanıt verebilecekler.
Seçim yerel medyayı nasıl etkileyecek?
Yerel bir televizyon yöneticisi bana, program akışını seçime göre düzenlediklerini, saatlik yayın ücreti, haber ücreti, röportaj ücreti belirlediklerini ve bunların adaylara paket olarak sunulacağını açıkladı. Yerel medya bu seçime para kazanmak amacıyla büyük bir fırsat olarak da görüyor.
Yerel ve bölgesel radyo, televizyon ve gazeteler, etik yaklaşım korunarak, adayların tanıtımında rol sahibi olabilir. Bunun maddi bir getirisinin de olması lazım. Fakat ben daha önce iki seçim geçirdim. Bu seçimde, etik olmayan yöntem veya üslup sergilenmeden para kazanılmayacağını düşünüyorum. Biz de bir seçim döneminin getireceği para için ana dinleyici kitlemizi kaybetmeyi göze alamayız. (EÖ/BB/NK)