Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Gezi Davası’ndan tutuklanan Mimar Tayfun Kahraman’ın BirGün’de bugün (18 Eylül 2022, Pazar) yer alan yazısının bir bölümünü yayınlıyoruz.
Seçim şantiyesi kuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi adıyla ekonomik krizin baskısı altında ezilen yoksullar, gençler ve emeklilerin kendisine sırt çevirmeye başlaması ile onların yaşadığı en can alıcı soruna ilişkin bir lansman yaptı.
Buna göre, ilk etapta 250 bin, 5 yıl içinde 500 bin konut üretilecek, buna ek 250 bin arsa ve 50 bin işyeri dar gelirliler için satışa çıkarılacak. Ödeme koşulları mevcut piyasa koşullarının altında olacak bu gayrimenkullerle beraber kentlerde yaşanan konut sorununu çözmek hedefleniyor. 81 ilde kamu sübvansiyonu ile şantiyeler kurulacak ve sosyal konutlarda kentlerin dezavantajlılarının konuta erişim şansı yakalayacakları iddia ediliyor.
TIKLAYIN-Cumhurbaşkanı Erdoğan konut projesini açıkladı
En baştan söyleyelim, soruna yine popülist yaklaşımlar ile çözüm arayan, yoksul ve dezavantajlı gruplara ‘uygun ödeme koşulları ile ev sahibi olma şansı tanıyoruz’ diyen AKP iktidarı yine göz boyayarak gerçek sorunun çevresinden dolanıp, seçimlerde bu grupların oylarını almaya çalışıyor.
Bir taraftan ekonomik krizle beraber zor durumda olan inşaat sektörüne can simidi atarken, diğer taraftan kendine sırt çeviren seçmenleri yeniden kazanmaya çabalıyor. Bu proje inşaat sektörünün nefes alması için bir fırsat olabilir ama yoksullar ve konuta erişim olanakları kısıtlı kentliler açısından nefes alacakları bir senaryo görünmüyor. Türkiye’de yurttaşların yarıdan fazlasının açlık sınırına dahi erişemeyen asgari ücret ve altında ücretlerle geçiniyor olmaları ne demek istediğimizi daha iyi anlatıyor.
Asgari geçim şartlarını karşılayamayanlar için her ne kadar uygun görünse de 2+1 konutlar için ayda 2280 TL, 3+1 konutlar içinse ayda 3187 TL ödemek hiç de mümkün görünmüyor.
Dahası, bu fiyatların, açıklanan minimum ödemelerin, nerede, hangi ilde ya da hangi zamanda değişecekleri soruları ise cevapsız. Ek olarak, her 6 ayda bir memur zamları oranında gerçekleştirilecek artışlarla yeni yapılacak konutlara sabit gelirli yoksullardansa, kayıtdışı gelir elde eden konut sahibi olmayan kesimlerin ulaşabileceğini şimdiden söylemek mümkün.
Bu nedenle, sosyal konut projesi adı verilen yeni inşaatlarla söylendiği gibi yoksulların ve dezavantajlı grupların konut sorununun çözülmesindense yeni bir gayrimenkul geliştirme projesiyle karşı karşıyayız. İktidar yine bildiği yerden, ezberden hareketle sosyal konut üretimindense bir gayrimenkul geliştirme projesine hazırlanıyor.
Konuta erişim sorununa odaklanmaktansa sektör için yeni yatırım araçları oluşturarak, konut sorununun yaşanmasındaki nedenlerden biri olan konutun finans aracı olarak tanımlanmasına hizmet ediyor.
Son 20 yılda iktidarda olduğu süreçte yaptığı konutlarla benzer bir süreci birçok kez tecrübe edip hala konut sorununa çare üretemeyen iktidar, aynı yöntemleri bu kez sosyal konut diyerek servis ediyor.
TIKLAYIN - Yazının tamamını okuyun
(EMK)