Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) genel başkanlarından Prof. Dr. Gençay Gürsoy'a verilen cezaya tepkili, TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın da derhal beraatini istedi.
“Şebnem Korur Fincancı üzerinden Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nı suçlu gibi gösterip cezalandırmak istiyorlar. Tıpkı Gençay Gürsoy'a yaptıkları gibi. Oysa biz değil, raporlarımızda açıkladığımız suçları işleyenler cezalandırılmalı.”
Prof. Dr. Gürsoy'un 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Aralık 2018 Salı günü görülen davasının karar duruşmasında dosyasına attığı tweetler ve T24'e verdiği bir röportaj delil olarak konulmuştu. Mahkeme Gürsoy'a 2 yıl 3 ay hapis vezası verdi.
Avukat Eyüboğlu: Dosyaya bu kez üç belge eklemişler
Fincancı'nın avukatı Meriç Eyüboğlu Prof. Dr. Gürsoy'un davasında yaşananların Fincancı davasında yaşanabileceğini söylüyor.
Fincancı 13 Aralık 2018 Perşembe günü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Eyüboğlu bianet'e yaptığı açıklamada dosyaya sonradan üç belge eklendiğini söyledi.
"Belgelerin ilki TİHV başkanı olarak Şebnem Korur Fincancı'yla birlikte sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin oluşturduğu heyet'in Şırnak'a yapılan ziyaretlere ilişkin bir haber. Mahkeme zaptında gazetenin adı Özgür Gündem olarak geçiyor ama haber Diyarbakır Özgür Haber Gazetesi adlı bir site tarafından yapılmış. Haberin yapılma tarihinde de bir karışıklık var. Zapta göre haber 2018 tarihli. Oysa haber 5 Mart 2016 tarihli.
İkinci belge Korur-Fincancı'nın Evrensel gazetesinde yapılmış bir röportajı.
Üçüncüsü ise yine sokağa çıkma döneminde Cizre'deki hak ihlallerinin yer aldığı Cizre raporu. Bu rapor TİHV tarafından oluşturulmuş raporlardan biri. İşin tuhaf tarafı bu raporu biz savunma belgesi olarak dosyaya koymuştuk. O dönem yaşanan hak ihlallerinin belgelendiği ve ne siyasilerin ne de hukuken yalanlanmış bir belge."
Eyüboğlu savunmanın belgesinin suçlama belgesi olarak sonradan dosyaya konulmasını "hukuki değil siyasi bir karar bu" diyerek yorumluyor.
Gençay Gürsoy dosyasıyla Şebnem Korur Fincancı dosyasında mahkeme heyetinin tavrında bir fark sözkonusu.
Eyüboğlu, mahkemenin Gürsoy için dosyaya sonradan giren belgeler için ek savunma süresi vermediğine dikkat çekiyor ve ekliyor:
"Çıkartılan ses etkili olmuş olsa gerek bu kez eklenen belgeler için ek süre talebine olumlu yanıt verdiler. 19 Aralık Çarşamba günü görülecek duruşma."
Bakkalcı: "Mahkeme, rapordan suç duyurusu yapmalı"
"Cezaları kabul etmiyoruz" diyen Bakkalcı, TİHV'nin raporunun Avrupa Konseyi’nce (AK) hazırlandığını hatırlatıyor
“Bu raporları hazırlayanların değil bu raporlardaki suçları işleyenlerin cezalandırılması gerekiyor” diyen Bakkalcı, TİHV Başkanı Fincancı’nın mutaalasının verildiği bir aşamada dosyasına Cizre Raporu'nun eklenmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi:
“Normalde mahkeme Şebnem Korur Fincancı’nın mahkemede savunmasında beyan ettiği raporu suç duyurusu olarak kabul edip sorumlular hakkında suç duyurusu yapmalıydı.
"Bunu yapmak yerine arkadaşlarımıza dava açıyorlar, ceza vermek istiyorlar. Şebnem Korur Fincancı üzerinden Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nı suçlu gibi gösterip cezalandırmak istiyorlar. Tıpkı Prof. Dr. Gürsoy'a yaptıkları gibi. Oysa biz değil, raporlarla deşifre ettiğimiz suçları işleyenler cezalandırılmalı."
"TİHV 12 rapor hazırladı"
Bakkalcı,TİHV’in, sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı illere 23 kez gittiğini ve 12 rapor hazırladığını belirtiyor, TİHV'nın ve raporların suç olarak lanse edilmesinin kabul edilemez olduğunu tekrarlıyor.
“Şebnem kendi savunmasında zaten bu raporlarından söz ediyor. Cizre Raporu’nu detaylıca anlatıyor. Hukuken kişinin kendi beyanını aleyhine kullanamazsınız. Hukuken bunun bir geçerliliği yoktur ancak bizim mahkemelerimiz beyanı alıp suç kanıtı olarak dosyaya ekliyor. Bunu kabul etmiyorum.”
Bakkalcı'dan bir de çağrı var; "tüm insan haklarını savunucularını 19 Aralık Çarşamba günü, saat 10.00'da İstanbul Adliyesi’nde bekliyoruz".
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propagandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 17 Aralık itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı 429 oldu. 58 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 3 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 1 akademisyen ise 2 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum oldu. HAGB istemeyenlerBugüne kadar 9 akademisyen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmedi. İçlerinden 6'sına 1 yıl 3 ay, 1'ine 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Altı kişiden birinin cezası mahkemenin kanaatiyle ertelendi. 3 akademisyen HAGB'ye ilişkin beyanları sorulmadı. Birine 1 yıl 6 ay, birine 1 yıl 3 ay, birine 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. * Prof. Dr. Büşra Ersanlı - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Ayşe Erzan - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak - 32. ACM - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Prof. Dr. Özdemir Aktan - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Erteleme yapılmadı. * Öğr. Gör. Aslı Takanay - Karar açıklanmadı. * Doç. Dr. Esra Arsan - Karar açıklanmadı. * Prof. Dr. Gülhan Türkay - 1 yıl 3 ay hapis cezası. Cezada indirime gidildi. Mahkeme kanaatiyle 2 yıl denetimle ertelendi. * Yrd. Doç. Dr. Lütfiye Bozdağ - 1 yıl 6 ay hapis cezası. Cezada indirime gidilmedi. Erteleme yapılmadı. HAGB sorulmayanlar* Arş. Gör. Onur Baysal - 28. ACM - 1 yıl 3 ay. HAGB beyanı sorulmadan HAGB'li ceza kararı verildi. * Dr. Yonca Güneş Yücel - 28. ACM - 1 yıl 6 ay. HAGB sorulmadan kabul ettiği ileri sürüldü. 2 yıl denetimle erteleme yapıldı. * Prof. Dr. Gençay Gürsoy - 37. ACM - HAGB hususunda hiç beyanı alınmadı. 2 yıl 3 ay hapis cezası. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar Barış akademisyenleri 10 Mart 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi nedeniyle yaşadıklarını basın toplantısında paylaştılar. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2'de düzenlenen “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016’da serbest bırakıldılar. Savcının talebi üzerine Adalet Bakanlığı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama"yı düzenleyen TCK 301. maddeden yargılanma izni verdi. Dava TMK 7/2'den sürüyor. TIKLAYIN - Akademisyen Yargılamalarının Sayılarla Bir Yılı Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. (TP) |
(EMK/HK)