Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Sipan Hemo, Şam-Rojava görüşmeleri ve entegrasyon sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Al-Monitor’den Amberin Zaman’a konuşan Hemo, görüşmelerde ilerleme kaydedilemediğini ve çatışma riskinin gerçekliğini koruduğunu vurguladı.

"SURİYE'NİN ANA GÜÇLERİ MÜZAKERE EDİYOR"
Mazlum Abdi: "Eskiye dönüş imkansız, ademi merkeziyetçi bir Suriye olmalı"
“Ayrılıkçı bir gündemimiz yok”
Suriye’de son derece hassas bir dönemden geçtiklerini belirten Hemo, SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan 10 Mart anlaşmasının ardından ciddi bir adım atılmadığını söyledi.
Hemo, anlaşmaya bağlı olduklarını belirterek, “Bazılarının iddia ettiği gibi ayrılıkçı bir gündemimiz yok, ayrı bir devlet kurmak istemiyoruz. Ama bu doğrultuda hakkımızda sürekli yalanlar üretiliyor” dedi.

Salih Müslim: Anlaşma gerçekten uygulanırsa yeni bir Suriye şekillenecek
“Şam için entegrasyon, çözülme demek”
Hemo, Şam yönetimiyle aralarındaki temel farklara da değindi. Özellikle entegrasyon konusuna bakış ve yorum farklılığına ilişkin şunları kaydetti:
“[Geçici hükümete] göre entegrasyon, kişinin kendisini tümüyle terk etmesi, kendini yok sayması, kendi kimliğini inkâr ederek başkasına tabi olması, onun içinde erimesidir. Yani onlar için entegrasyon, çözülme anlamına geliyor. Bizim için ise demokratik entegrasyon, kimliğini, varlığını, rengini, iradeni korumaktır. Biz bu temelde ilerledik ve ilerlemeyi sürdüreceğiz.

Mazlum Abdi: "SDG ve ordunun birleştirilmesi için ilk anlaşmaya varıldı"
“Tek hedefimiz Suriye’nin demokratikleşmesi”
“SDG’nin tek bir hedefi vardır: Suriye’nin demokratikleşmesi. Çoğulcu ve demokratik bir yönetim istiyoruz. SDG, Şam’da aynı hedef ve arzuları tespit ederse otomatik olarak o sürecin parçası olur ve onu sonuna kadar savunur. SDG’nin ne zaman silah bırakıp [orduya] entegre olacağı sorusunun yanıtı bu meselelere bağlıdır. Esas koşul, Şam’ın demokratikleşmesidir. Dolayısıyla entegrasyon için son tarih koymak yanıltıcı ve yanlıştır.”
Hemo, güvenlik ve askerî durumla ilgili gelişmelerin de entegrasyon sürecinin gecikmesinde rol oynadığını belirterek, Lazkiye’de Alevileri, Süveyda’da Dürzileri hedef alan saldırılar ile güçlerinin kontrolündeki Şeyh Maksud ve Deyr Hafir’de yaşanan saldırıları hatırlattı.

Halep’teki Kürt mahallerinde 'temkinli sükûnet': Çatışmalar durdu, görüşmeler başladı
“ABD sürecin merkezinde”
IŞİD’e karşı mücadelede ana ortakları olan ABD’nin, Şam’la yapılan müzakereler ve entegrasyon sürecinin de merkezinde olduğunu belirten Hemo, bazı durumlarda Washington’un tutumunu anlamakta zorlandığını dile getirdi.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, 9 Temmuz’da taraflar arasında yapılan görüşmelerin akamete uğramasından ‘neredeyse’ kendilerini sorumlu tutan açıklamalarını anımsatan Hemo, “Mutlakiyetçi, faşist, despotik Baas rejiminden kurtulduk. Şimdi tek farkları sakal bırakmaları olan aynı şeye mi maruz kalacağız? Amerikalılar, Suriye halkı için meşru liderler olarak bunları mı görüyor?” diye sordu.

Şam ve SDG’den ‘kapsamlı ateşkes’ kararı
“Kendimizi kandırmayacağız”
SDG Komutanı Hemo, taraflar arasında olası savaş riskine de değindi. Halep’e bağlı Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinde yaşananları, Deyr Hafir’den Rakka ve Tabka’ya giden yolun son iki aydır hükümete bağlı güçlerce kapatılmasını örnek göstererek şöyle konuştu:
“Dürüst olmak gerekirse, durum ortada. Savaş tehdidine karşı hazırlık öncelik kazanmış durumda. Kendimizi kandırmayacağız. Çatışma konusunda epey deneyimimiz var. Bu deneyimlerden, savaşın ne zaman ve hangi koşullarda geleceğini öğrendik. Yine de diyalog sürüyor; çünkü temel hedefimiz, Suriye’nin geleceğini diyalogla çözmek, Suriye’nin tüm halklarının—Dürzilerin, Alevilerin, Hristiyanların, Türkmenlerin ve Kürtlerin—hakları için anayasal güvenceler tesis etmek üzere bir anlaşmaya varmaktır.

SDG ile Suriye Geçiş Hükümeti güçleri arasında çatışma
“Her şey Şam’ın tutumuna bağlı”
“Önümüzdeki günlerde başka toplantılar olabilir. Ben katılır mıyım emin değilim. Ama General [Mazlum Abdi] bu görüşmelere liderlik edecek. Ve bu toplantılarda atılacak her olumlu adımın sonuna kadar arkasındayız. Onunlayız ve olumlu bir sonuç için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Fakat bir askerî komutan olarak elbette çatışmanın yaşandığı sahadaki güvenlik durumuna odaklanacağız. Şeyh Maksud bizim için çok önemli. Aynı zamanda kuzeydoğu Suriye’nin başka yerlerinde de saldırılar var. Bu saldırıların seyri bizi ya daha olumlu bir tabloya ya da daha gergin bir savaş ortamına götürecek. Ve bu, onların [geçici hükümetin] tutumuna bağlı.”
(VC)



