Derya Bengi'nin daha önce 50'li, 60'lı ve 70'li yıllar sözlüklerinden sonra 80'li yıllar kitabı çıktı. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan ve 80'ler Türkiyesi'ni anlatan "80'li Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük- Yaprak döker bir yanımız" A'dan Z'ye dönem Türkiyesi'nin ritmiyle şarkılar, türküler mırıldanıyor.
Türkiye'nin çok satan kartpostallarından biri: Ağlayan Çocuk
Acısız Arabesk'ten Züğürt Ağa'ya, Ahmet Kaya'dan Müjde Ar'a, Madonna'dan Michael Jackson'a, Mazhar Fuat Özkan'dan Sezen Aksu'ya pek çok sanatçı ve eser kitabın ana malzemesini oluşturuyor. Ayrıca sosyal, siyasal, kültürel gelişmeleri de kitapta, hem de en renkli yönleriyle okumak mümkün.
Nokta dergisinin YÖK Başkanı İhsan Doğramacı fotomontajlı efsanevi kapağı, 23 Mart 1986
Bengi, 80'li yılların çelişkilerle dolu dünyasına girebilmek için, Ahmet Kaya'nın sesinden dinlediğimiz Hasan Hüseyin dizelerini seçiyor kitabın ismi olarak: "Yaprak döker bir yanımız / Bir yanımız bahar bahçe."
Kitabın sunuş kısmında ''80'lerin toplumsal ve ekonomik koşulları dünyanın her yanında geçmiştekinden ayan beyan farklıydı kuşkusuz. Zaman başka bir zamandı'' diyor Derya Bengi.
ACISIZ ARABESK
Arabeskin 1960-70'lerden uzanan resmi tarihinde acı sözcüğünün bu denli simgesel bir anlam kazanmasının, bu denli göze batmasının müsebbibi herhalde Küçük Emrah ve Bergen'di. Ortada tek bir şarkı, iki ayrı yorum vardı: Levent Bektaş'ın sözleri, Uğur Bayar'ın bestesiyle ''Acıların Çocuğu'' ve ''Acıların Kadını''.
ANILAR 9
''Unutulmayan Slowlar'' altbaşlıklı korsan kaset, 80'li yıllarda yabancı müzikleri seven ya da asgari düzeyde bilgi edinmek isteyen her liselinin, üniversitelinin kasetçalarına ya da walkman'ine girdi. ''Anılar/Unutulmayan Slowlar'' ailesinin unutulmaz tek ferdiydi.
BENİ BURADA ARAMA ANNE
Ahmet Kaya'nın ''Şafak Türküsü'' şarkısından bir dize. Şiir Nevzat Çelik'e aittir. ''Şafak Türküsü''yle birlikte, Ahmet Kaya şarkılarında daha pek çok örneğine rastlanacak iki ana tema ortaya çıkar: Hapishane ve anne.
CAZCI KARDEŞLER
John Landis'in yönettiği 1980 yapımı Cazcı Kardeşler (Blues Brothers)filmi gücünü, arkalı önlü 90'lık bir kaset gibi hiç susmayan müziğinden alıyordu. Yönetmen Landis, tıpkı Ken Russel'ın Tommy filminde yaptığı gibi, her birine birer karakter vererek, müziğin büyük yıldızlarını hem oynattı, hem söyletti. Ama cephaneliğinde müzikten fazlası vardı. Atilla Dorsay, Cumhuriyet'te soruyordu: ''Bu film bir güldürü mü, bir müzikal mi, bir serüven filmi mi, bir taşlama mı?'' Doğru cevap e şıkkı ''Hepsi''ydi. Cazcı Kardeşler filmine giden izleyici, tek biletle üç dört film birden görmüş kadar oluyordu.
DERDİYOKLAR
Almanya'da modern aşk müziğiyle popüler olan Türk ikili. Repertuarlarında Almanya'daki yabancı işçilerin sorunlarını anlatan türkülere bolca yer verdiler. İçeriğin yanında biçimde getirdikleri yenilik, onları Anadolu pop tarihinin kayda değer grupları arasına katabilirdi. Ama memleketin uzağında yaşamanın da etkisiyle, Derdiyoklar'ın hissesine en kadri bilinmemiş grup olmak düştü.
E.T.
Steven Spielberg'ün 1982'de çevirdiği efsanevi bilim kurgu filmi. Spielberg, ''Uzaydan, gökyüzünden, gerçeküstünden dünyaya gelse gelse mutluluk ve barış gelir'' ilkesi doğrultusunda, Hollywood'da nadir rastlanan biçimde iyicil, arkadaş canlısı bir dünyadışı karakter yaratarak ismini Dünyadışı (Extraterrestrial) koydu. Bu soğuk isim kısaltılınca ısındı: E.T.
Açıkhava Tiyatrosu'nda Mayıs 1984'te rock festivali. Fotoğraf: ümit Kıvanç, Gençlik ve Toplum
HEAVY METAL
80'lerin başlarında İngiliz grupların öncülüğünde Avrupa ülkelerinde ve ABD'de serpilip gelişen, merkezinde yüksek volümlü elektro gitarlar bulunan, sert ritimli rock müzik türü. Türkiye'de de Egzotik Band, Devil gibi hard rock gruplarının konserlerine gösterilen ilgi oranında, bir gençlik alt kültürü haline geldi.
JOHN LENNON CİNAYETİ
8 Aralık 1980'de New York'ta işlendi. Katil Mark Chapman, Havaii'de yaşayan Amerikalı bir Lennon hayranıydı. Aşırı sağa eğilimi arttıkça, hayranı olduğu sanatçıda bir tanrıtanımazın, bir sahtekar milyarderin suretini görüyor, hayranlığı gelgitler halinde nefrete dönüşüyordu. Cinayeti aylar öncesinden tasarlamış, birkaç kez New York'a gidip gelmiş, kendini hazır hissetmeyince vazgeçmiş, daha doğrusu ertelemişti. 8 Aralık'ta, Manhattan'da John Lennon - Yoko Ono çiftinin yaşadığı Dakota Apartmanı'nın önünde nöbetteydi. Lennon'un evden çıktığını görüp çekingence yanına yaklaştı, ''Double Fantasy'' plağını imzalattı. Oradan ayrılmayarak Lennon'un dönüşünü bekledi. ''Mr. Lennon'' diye arkasından seslendi, dönmesine fırsat vermeden silahını ateşledi. Dört hain kurşun değdi.
KADINLAR VARDIR
Dayağa Karşı Kadın Yürüyüşü'nün örgütlenmesi için düzenlenen toplantılar sırasında Filiz Kerestecioğlu'nun buluşmaların heyecanıyla yazıp bestelediği ve sonradan popülerleşip her 8 Mart'ta söylenen şarkı.
LAMBADA
Kaoma grubunun seslendirdiği, 45'lik plağı dünya çapında 5 milyon adet satılan şarkı ve tropikal bir dans. 1980'lerden 1990'lara geçişin gayrı resmi beynelmilel marşıydı. 1989 yazında Fransa başta olmak üzere Almanya, Belçika, İtalya, Avusturya, Yunanistan, Finlandiya, Hollanda, İspanya, Portekiz ve İsviçre'de haftalarca liste başında, ABD, Kanada, Japonya ve Avustralya'da üst sıralarda kaldı.
LIVE AID
Dünyanın dikkatini Afrika'daki açlığa çekmek ve acil yardım toplamak amacıyla 13 Temmuz 1985 Cumartesi günü üç kıtada düzenlenen toplu rock konseri. Maraton Sydney'de başladı. Ardından Londra ve Philadelphia'da büyük stadyumlarda, birbirinin peşi sıra, onlarca grup ve sanatçının saatlerce çalıp söylediği etkinlik, uygular kanalıyla televizyon ekranlarında milyonlarca insana ulaştı. Afrika'daki açlık çekenlere aktarılacak meblağ milyar dolarlar mertebesine yükseldi. Bu dev organizasyonun beyni İrlandalı new wave şarkıcısı Bob Geldof'tu.
NİKAH MASASI
Ümit Besen'in şarkısı. Ümit Besen şarkıları masadan, gelinden, gelinlikten, nikahtan, düğünden yana bin bereketliydi. Bu motifleri birleştirerek bir taşla iki kuş vurduğu şarkı ''Nikah Masası''ydı. Roll dergisindeki söyleşisinde Barış Manço'nun bir gün kendisine şöyle dediğini aktarıyordu: ''Yahu Ümit, senin masan var, benim eşeğim var. Benim eşeği senin masaya bağlayalım da bir resim çektirelim.''
Derya Bengi hakkında
Yazar, gazeteci, müzik editörü, sergi küratörü. Roll dergisinin yayın yönetmenliğini (1996-2009) yaptı, Express, Bir+Bir, Esquire, FHM, Aktüel, Radikal gibi dergi ve gazetelerde müzik ve popüler kültür üzerine yazılar yazdı. Rakı Ansiklopedisi'nde müzik editörü (2010).
Depo'da açılan ''Uzayda Bir Elektrik Hasıl Oldu: 1960'larda Müzikli Türkiye'' (2012) ve Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açılan ''İşte Benim Zeki Müren'' (2014) sergilerinin küratörlüğünü üstlendi. 9 Eylül Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'nde İşletme ve Endüstri İlişkileri okuduktan sonra serbest gazeteciliğe yöneldi.1966, Ankara doğumlu.
(MD/AÖ)