TÜİK'e göre, 2006 Ağustos işsizliği yüzde 9,1 olarak gerçekleşmiş. Geçen yılın aynı döneminde ise işsizlik oranı yüzde 9,4'müş, dolayısıyla işsizlikte az da olsa bir iyileşme yaşanmış.
Defalarca belirttik yeniden ifade edelim ve gizlenen gerçeğin artık çuvala sığmayacak uzunlukta bir mızrağa dönüştüğünü de gösterelim.
TÜİK'in işsiz diye tarif ettiği kitle, işgücü olarak tarif ettiği nüfustan istihdam imkanı bulamayanlar. Bunlar Ağustos 2006'da 2 milyon 215 bin kişi olarak takdim ediliyor. Yani her 1000 işgücünden 91'i.
Gelin görün ki, sorun "işgücü"nün tarifinden başlıyor. TÜİK, önemli bir işsiz kitlesini işgücü, iş bulamadıkları için de işsiz saymıyor. Üstelik bu grubun sayısı yıldan yıla hızla artıyor. Bu grup, resmi terminolojide,"işgücüne dahil olmayanlar içinde, ama işbaşı yapmaya hazır olanlar" diye tanımlanıyor. TÜİK'in tanımlaması ile bu grup şu özellikteki nüfustan oluşuyor:
"Çeşitli nedenlerle daha önce çalıştığı işinden uzaklaştırılmış ve işine geri çağrılmayı beklediği için başka bir iş aramayan ile bölgede iş bulunmadığına inandığı için, mevsimlik çalışma, ev işleriyle meşgul olma, öğrencilik, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir."Anlaşılacağı gibi, bu nüfus iş aramaktan bezmiş, bal gibi işgücü; "iş olursa hemen işe başlarım" diyen bir nüfus ve en önemlisi bunların sayısı hızla artıyor.
2004 yılında bu tanımdaki nüfus 1 milyon 43 bin kişi olarak ölçülürken geçen yıl 1 milyon 674 bin kişi , bu yılın ağustos ayında ise 2 milyon 101 bin kişi olarak ölçülmüş. Yani, resmi işsiz olarak duyurulanların yüzde 95'i. Bu kategorinin payı, 2005e göre yüzde 25 artmış. Artış, 2004e göre ise yüzde 100ün üstünde.
Demek ki, resmen açıklanana yakın, bir de terminoloji ile saklı tutulan, yokmuş gibi davranılan bir o kadar işsiz var ve bunları üst üste eklediğinizde işsizlik oranı da yüzde 9,1 değil yüzde 16 ya çıkıyor. Bu demektir ki, ülkedeki işsiz sayısı da 2,3 milyon değil, 4.5 milyona yaklaşmış durumda.
2002-2006 Döneminde Resmi ve Gerçek İşsizlik (ağustos ayları itibarıyla)
|
TÜİK, bütçeden beslenir; yani bizim vergilerimizle yaşayan bir kuruluştur. Bizim vergilerimizin bize yalan ve çarpık veriler olarak sunulmasına sessiz kalmak en azından bizimle alay edilmesine göz yummaktır. Hele ki, bu yalanları ve çarpıklıkları, gerçekmiş gibi medya organlarında olduğu gibi yayınlamak, bu yalanlarla caka satan iktidar üyelerine mikrofon uzatıp, sayfa ayırmak, yalana bile bile ortak olmaktır.
Kimsenin bu suça ortaklığa ihtiyacı olmamalı. (MS/TK)