Üçü tutuklu 13 gazetecinin yargılandığı Oda TV davasının 15. Celsesi, İstanbul Çağlayan'daki adalet sarayında 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tüm gün süren duruşmanın neticesinde mahkeme heyeti oy çokluğuyla Soner Yalçın'ı tahliye etti. Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük'ün tutukluluğu sürüyor.
Sanıklara destek olmak için gelen birçok gazeteci, basın meslek örgütü temsilcisi ve okurun yanı sıra duruşmayı milletvekilleri İlhan Cihaner, Emine Ülker Tarhan ve Melda Onur da izledi.
Ekinci: Yer bulabilirseniz girebilirsiniz
Büyük salonda tadilat olduğu için küçük salona alınan duruşmada, mahkeme "yer yetersizliği" gerekçe gösterilerek sanık başına üç savunma avukatının duruşmaya katılması sınırlaması getirildi. Duruşmayı izlemeye gelenler, içeri alınmazken sadece sarı basın kartlı basın duruşmaya kabul edildi.
Savunma avukatlarına sınırlama getirilmesini protesto eden tutuksuz sanıklar, duruşmaya katılmayı reddetti. Sanıklar daha sonra duruşmaya girmeye karar verdi ancak avukatlar dışarıda kaldı.
Davanın tutuksuz sanıklarından gazeteci Ahmet Şık "Savunma hakkımızın olmadığı yerde biz niye olalım" diyerek karar tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, sanıklardan gelen tepki üzerine "yer bulabildikleri" takdirde avukatların duruşmaya katılmalarına izin verdi.
Küçük: Benim gibi sanık bulamazsınız
Duruşma sanık yazar Yalçın Küçük'ün konuşmasıyla başladı. Küçük "Sanıklar soruyor bu davada suçum ne diye. Eğer bir davada sanıklar suçunu bilmiyorsa o dava siyasi bir davadır" dedi.
Küçük savunmasında "Sizin iddianamenize göre ben PKK'yı yönetiyorum, Ergenekon'u yönetiyorum, Odatv'yi yönetiyorum, ben CHP'yi yönetiyorum, ben siyaset dünyasını da yönetmeye çalışıyorum. Bana iyi bakın, ben nasıl bir insanım. Dr. Jekyll gibi, gündüz iyiyim gece hainlik yapıyorum. O yüzden bana iyi bakın böyle sanık bulamazsınız" dedi.
Yalçın Küçük'ten sonra konuşmaya başlayan Soner Yalçın şunları söyledi:
"Bizi içeri attıranları biliyoruz. Şimdiki hedefleri ise başbakan."
"Biz savunmalarımızı bir yalan üstüne kuramayız. Bu yalanı ortaya çıkarmak boynumuzun borcudur. Gerekirse daha fazla yatmaya razıyım ama bu komployu kuranlar bulunmalı."
"Bize yapılan bu kirli oyunu ortaya çıkaracağız. Bunu mesleğimiz için de yapacağız. Gazetecilere, yazarlara bu kadar kolay dokunulamayacağını göstereceğiz. Kontrgerillayı, Susurluk'u yazan benim. Kendimi mi yazmayacağım?"
Sanık Hanefi Avcı, savunması olarak barkovizyon eşliğinde bir bilgisayara virüsün nasıl gönderilebileceğine ilişkin sunum yaptı.
Nedim Şener'in avukatı Köksal Bayraktar, duruşmada söz alarak "3. Yargı Paketi, delil karartma gibi gerekçeleri tutukluluk halinin devamı için somut delil olarak görmüyor. Yani burada soyut delillere dayanılarak insanlar özgürlüklerinden mahkum ediliyor." dedi.
Ekinci: Suç duyurusunda bulunacağız
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ara karar öncesinde şunları söyledi:
"Bu üç hakim dışında kimse, burada yargılanan sanıkların bir gün fazla ya da az tutuklu kalmasına karar veremez."
"Fakat bize yönelik hakaret içerikli, suç tekil eden söylemler olmuştur. "AKP'nin köpeği" gibi ifadeler kullanılmıştır."
"Artık mahkemede ya da mahkeme dışında, heyetimize yönelik suç teşkil edecek hakaret ifadeleri kullanılırsa suç duyurusunda bulunacağız. Gereğini yapacağız"
Mahkeme heyeti bir saatin ardından açıkladığı ara kararında, Yalçın'ın atılı suç niteliği ve tutukluluk süresi göz önüne alınarak CMK 109. madde uyarınca tahliyesine karar verdi. Duruşma 21 Mart'a ertelendi.
Soner Yalçın'ın tahliye kararına ilişkin ilk açıklama Basın Konseyi'nden geldi. Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Yalçın'ın tahliyesini yeni yıl için mutlu bir müjde olarak nitelendirdi. (EA)