Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazan Aydın, ezan sesinin 65 desibel yerine 104 desibel olduğunu tespit etti ve bu sesin ruh ve beden sağlığı açısından zararlı olduğu gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Erzurum Cumhuriyet Savcılığı ise ezanın gürültü olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
"Müslüman ezandan rahatsız olmaz, evinizi taşıyın"
CNNTürk'ün haberine göre, aynı zamanda Türkiye Psikiyatri Derneği Erzurum Şube Başkanı olan Prof. Aydın, Hacı Selim Efendi Camii'nde yasal sınırın 39 desibel üstünde sesle ezan okunduğunu tespit ettikten sonra 13 Şubat 2012'de savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Prof. Aydın, şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
"Yaptığımız uyarı karşısında, Müslüman'ın ezandan rahatsız olmayacağını bildirerek evimizi değiştirmemizi öğütlediler. Uyarılara devam etmemiz halinde faili meçhul bir cinayete kurban gideceğimiz şeklinde tehditte bulundular. Bu yüzden eşimin can güvenliğinden endişe etmekteyim."
"Bireysel olarak yasal sınırın üzerinde bir ses düzeyine her gün beş kere maruz kalmanın rahatsızlığı yanında, bir hekim olarak toplumun ruh ve beden sağlığını da etkilediğini üzülerek görmekten duyduğum rahatsızlığı bildirmek istiyorum."
"Çevre Sağlığı ve Müftülük yetkililerinin gerekli düzenleme ve denetleme yapmadıkları, cami görevlilerinin keyfi davranmaları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyorum."
"Ezandan gürültü olmaz"
Çevre Kanunu'nun 182. ve 184. maddeleri kapsamında 104 desibel ses düzeyinin "zararlı", Dünya Sağlık Örgütü ile Avrupa Birliği değerlerine göre ise "tehlikeli" olduğunu belirten Prof. Dr. Aydın'ın başvurusunu inceleyen Cumhuriyet Savcılığı suç duyurusu talebini reddetti.
Savcılık, İslam dininin önemli sembolü olan ezanın, gürültü olarak nitelendirilmemesi gerektiğini ifade ederek, şikayetle ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
"Beynimiz ezanla disko sesini ayırmıyor"
Kararı değerlendiren Prof. Dr. Nazan Aydın, ezana değil yüksek sese karşı olduğunu söyledi.
"Ben bir sağlık çalışanıyım. Hem de ruh sağlığı ve hastalığı uzmanıyım. Bilimsel olarak, yüksek ses sağlığa özellikle de ruh sağlığına zararlıdır. Biz ezana karşı değiliz, rahatsız edici yüksek sese karşıyız."
"İnsanlar dini hassasiyetlerinden korkuyorlar. Kişiler stres kaynağı yüksek sese maruz kaldıklarında bir takım bedensel ve ruhsal rahatsızlıklarla karşılaşabiliyor."
"Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bir takım ruhsal bunalımlar sürekli strese maruz kalan kişilerde olur."
"Dini alet etmek isteyenler, ezan sesinin ne kadar yüksek olursa olsun insanları rahatsız etmeyeceğine, çünkü onun manevi bir ses olduğunu belirtiyor. Bu görüşe adli makamlardan bazı kişiler de katılıyor. Beynimiz, 'Bu ezan sesidir ben rahatsız olmayayım. Bu disko sesidir rahatsız olayım' gibi tercih yapmıyor." (EKN)