İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Temsilcisi Avukat Barış Yıldırım'ın "1937-38'deki askeri harekata katılıp da soruşturmaya tabi tutulan devlet görevlisi olup olmadığına" ilişkin soruya savcılıktan yanıt geldi: "Elimizde bununla ilgili bilgi ve belge yok."
Yıldırım, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'ndan yararlanarak 20 Aralık 2011'de Tunceli Cumhuriyet Savcılığı'na 1937-38 askeri harekatının ardından, 1960 öncesi askeri yetkililere yönelik herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Yıldırım savcılığa şu soruları yöneltti:
"O dönem yürürlükte olan Devlet Şahsiyeti'ne Karşı Cürümler'den 1937-38 askeri harekatında, 1960 öncesinde kaç kişi yakalandı, gözaltına alındı; kaç kişi hakkında soruşturma açıldı, mahkumiyet kararı ve idam cezası verildi, kaç idam cezası infaz edildi?"
Savcı Halit Gümüş imzalı 10 Ocak tarihli yanıtta ise "Belirtilen hususlarla ilgili elimizde herhangi bir kayıt yok" denildi.
"Adli kayıtlar neden bulunamıyor?"
Yıldırım, Dersim'de o dönemde yapılan infazların savcılığın bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığını açığa çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
"Kayıt olmaması ve adli defterlerin saklanmamış olması imkansız. O döneme ait adli defterlerin bulunamıyor olması da ilginç."
Dersim'de bulunan iki ayrı toplu mezarda bulunan insan kemikleriyle ilgili de DNA veri bankası oluşturularak, kimliklerinin ve ölüm sebeplerinin tespit edilmesi istemiyle daha önce savcılığa başvuru yapılmıştı.
"Cenazelerin insan onuruna yakışır şekilde defnedilmelerini istiyoruz" diyen Yıldırım bu başvuruya da savcılıktan olumsuz yanıt geldiğini söyledi. Tunceli Cumhuriyet Savcılığı, "kovuşturmaya yer olmadığına" karar vermişti.
Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 23 Kasım 2011'de "Dersim için özür diliyorum" demesinin ardından, resmi özür talebiyle Cumhurbaşkanlığı'na başvurmuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den talebe yanıt gelmediğini, bunun ret anlamına geldiğini söyleyen Yıldırım, özür talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduğunu açıkladı. AİHM'de dosyayla ilgili işlem sürüyor. (AS)