Futbolcular tanık; 24 kadın mağdur
İstanbul Başsavcılığının iddianamesinde üç şüphelinin, mağdurlar adına cep telefonlarıyla irtibat kurarak, değişik tarihlerde "erkeklerle para karşılığında fuhuş yapmaları için pazarlık ve aracılık ettikleri" öne sürülen iddianamede, şüphelilerin bazı mağdurları müşteri ile buluşacakları adreslere bizzat götürdükleri, bazı mağdurlara cinsel ilişki için evlerini kullandırdıkları ifade edildi.
İddianamede, TCK'nın 227. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, Dinçer D.'nin 16 mağdur, Suat Y.'nin 12 mağdur, Bülent T.'nin de yedi mağdur için ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. İddianamede, Aysel E.'nin da aynı TCK maddesi uyarınca cezalandırılması öngörüldü.
İddianamede, bazı tanınmış futbolcular ile bir manken de tanık sıfatıyla yer aldı. TCK'nın 227 maddesinin 2. fıkrası; "Bir kimseyi fuhuşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır" hükmünü içeriyor.
Emniyet hukuk dışı davrandı
TCK Kadın Platformu'ndan Hülya Gülbahar, "Barbie" operasyonunu, hukuk dışı niteleyerek, bianet'e şu açıklamayı yapmıştı:
"Operasyona böyle bir isim koyan ve adına fuhuş dediği bir operasyonla, olaydan çıkar sağlayan gerçek sorumlulara yaptırım uygulamak yerine, olayın mağdurlarını bir kez daha mağdur eden emniyet güçleri bir çok açıdan hukuk dışı davranmıştır."
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ferai Tınç ise medyanın ve emniyetin ortak sorumluluğu olduğunu belirtmiş ve "Emniyet müdürlüğünün bu operasyonlarda sergilediği tutum ve uygulama insan haklarına, yasalara, uluslararası sözleşmelere ve kadının insan haklarına aykırı bir davranıştır. Kadınlar suçlu olarak sergilendiler" demişti.(AD)