İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, insan hakları savunucusu avukat ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin hakkında sosyal medya üzerinden yapılan hakaret içerikli paylaşıma ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda, “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Eren Keskin’in avukatlarının savcılığa verdiği dilekçede, sosyal medya platformu X (Twitter) üzerinde Keskin’le ilgili bir paylaşımın altına, şüpheli olduğu iddia edilen bir kullanıcı tarafından “Bu açıklamayla Aponun avukatlığına soyunan *****had bildirdiği için Altaylı’yı günahı kadar sevmeyenlerde bile bir nebze sempati oluşturmuşsundur.”
diyen hakaret içerikli bir yorum yapıldığı belirtilerek suç duyurusunda bulunuldu.
Suç duyurusu üzerine “hakaret” suçundan soruşturma başlatıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı incelemede söz konusu yorumun halka açık bir sosyal medya platformu olan X (Twitter) üzerinde yer aldığı ve paylaşımın altına çok sayıda farklı kullanıcı tarafından yorum yapıldığını tespit etti.
Yorumda müştekinin, yani Eren Keskin’in adının açıkça geçmediği, ifadenin hangi kişiye yöneltildiğinin açık biçimde anlaşılamadığı belirtildi. Bu nedenle savcılık, hakaret suçunun oluşabilmesi için gerekli olan “matufiyet” şartının — yani sözlerin belirli bir kişiye yöneltildiğinin tereddütsüz biçimde anlaşılması koşulunun — somut olayda gerçekleşmediği kanaatine vardı.
Ayrıca, Yargıtay 18. Ceza Dairesi ile 4. Ceza Dairesi’nin benzer nitelikteki kararlarına (2019/15974; 2019/8063; 2020/10087) atıf yapılarak, bu durumda mahkûmiyet kararı verilemeyeceği değerlendirildi.
Bu gerekçelerle savcılık, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172/1. maddesi uyarınca “Kovuşturmaya Yer Olmadığına” karar verdi.
Kararın müşteki vekiline tebliğ edilmesine ve tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde
İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne veya Bu makama ulaştırılmak üzere İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz edilebileceği bildirildi.
“Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır”
Eren Keskin’in avukatları Jiyan Kaya ve Jiyan Tosun, kararı bianet’e yorumladı:
“İfade özgürlüğü temel bir haktır, ancak hiçbir özgürlük bir başkasının onuruna, kimliğine ve kişilik haklarına zarar verme hakkı vermez. Kadın kimliği üzerinden yapılan cinsiyetçi söylemler ifade özgürlüğüyle açıklanamaz.
Bugün düşüncesini dile getiren, eleştiren ya da farklı düşünen insanların cezalandırıldığı, hatta haksız yere tutuklandığı bir ortamda; söz konusu olayda olduğu gibi saldırı niteliğinde olan açıkça hakaret içeren söylemlerin cezasız bırakılması insan hakları savunucusu Eren Keskin'in politik kimliği nedeniyledir.
Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Yargının görevi; kim olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun, herkesin hakkını aynı kararlılıkla korumaktır. Özellikle cinsiyetçi söylemlerin cezasız bırakılması bu saldırıları meşrulaştırmak anlamına gelir ve kabul edilemez.”
(EMK)














