Av. Yusuf Alataş'a ait bu sözler bugün (Perşembe) Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nde İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Sekreteri ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi Feray Salman ile İHD Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Bingöl Şubesi Başkanı Rıdvan Kızgın aleyhine açılan davaya ilişkin.
Bingöl Cumhuriyet Savcılığı'nın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), "Resmi sıfatlılara görevlerinden dolayı sövme ve hakaret"i düzenleyen TCK 266. maddesine aykırılık iddiasıyla açtığı davanın bugünkü duruşması, savcının esas hakkında mütalaa istemesi nedeniyle 22 Eylül'e ertelendi.
Salman ve Kızgın'ın 2003 Ekim'inde İHD Bingöl Şubesi Genel Kurulu'nda delegelere hitaben yaptıkları konuşmaları esas alan Bingöl Savcılığı, davayı önce TCK'nın 159. maddesinden açmak istemiş; ancak Adalet Bakanlığı'nın kabul etmemesi üzerine Salman ve Kızgın aleyhine TCK 266'dan dava açmış bulunuyor.
TCK. 266. maddesi, "hakaret ve sövmenin görevlinin 'huzurunda' yapılması"nı düzenlediği halde açılan davada, Salman ve Kızgın'ın insan hakları ihlallerine ilişkin konuşmaları ile Bingöl'deki tüm devlet görevlilerine hakaret edildiği iddia ediliyor.
"Mağdur" savcı ve hakim yargılıyor
Avukat Yusuf Alataş, bianet'e, Türkiye'de "ilk kez" bu tip bir dava açıldığına işaret ederek, Bingöl'deki tüm devlet görevlilerine hakaret edildiği iddiasının, davanın görülmesinde yarattığı paradoksal durumu vurguluyor:
"Bugünkü duruşmada, eğer müvekkillerim Bingöl'deki görevlilere, hakim ve savcılara hakaret ettilerse, siz de mağdur durumundasınız. Kendinizi hakarete uğramış sayıyorsanız o zaman nasıl yargılama yapacaksınız diye sordum."
Yasa dışı deliller
Av. Alataş'ın yanında, bugünkü duruşmaya Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu ile Av. Levent Kanat katıldı.
* Savunma avukatları davanın ifade ve örgütlenme özgürlüğüne, temel insan haklarına aykırı olduğunu savundu.
* Polisin 2003 Ekim'inde yapılan İHD Bingöl Şubesi Genel Kurulu'nu videoya alıp deşifre etmesinin yasa dışı olduğu ve delil olarak kullanılamayacağı vurgulandı.
* Anayasanın 90. maddesine dayanarak uluslararası hükümlerin dikkate alınması istendi.
Açılması dahi garip dava
Salman ve Kızgın'ın TCK'nın 266. maddesi 1. bendi temel alınarak, bütün bentlerinden cezalandırılması istenen davanın bugünkü duruşmasında, Av. Sezgin Tanrıkulu, Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu Başkanı Doç. Dr. Vahit Bıçakçı'nın "Avrupa'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararlarında İfade Özgürlüğü" isimli kitabını dava dosyasına eklenmesi istemiyle mahkemeye sundu.
Davanın açılmasını dahi garip bulduklarını belirten Av. Alataş, "Bu davada verilecek karar Türkiye'de hukukun her bölge ve ilde aynı şekilde uygulanıp uygulanmadığının ölçütü olacak" diyor. (YS/BB)