Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bayrampaşa Cezaevine “Tufan” planı çerçevesinde düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu” ile ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Ali İhsan Demirel, “görevi ihmal” suçlamasıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesinde yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında beraat etti.
Beş kişilik mahkeme heyetinden mahkeme Başkanı Şakir Aktı ve üye hakim Zeynep Şahin ise çoğunluk görüşüne katılmadı ve savcının cezalandırılması gerektiğine dair şerh yazdı:
“Dosya kapsamındaki delil durumuna nazaran, sanığa isnat olunan ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun sabit olması nedeniyle, sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.”
- Savcı Ali İhsan Demirel’e “görevi kötüye kullanmak” suçundan açılan dava Nisan 2015’te sonuçlanmış, Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Demirel’e 1 yıl hapis cezası vermişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Demirel’in normalin çok üzerinde bir iş yükünün olduğunu iddia ederek cezayı bozdu. Yeniden yargılama bugünkü duruşmayla sona erdi.
Beraat kararı temyize götürülecek
Müdahillerin avukatlarından Güçlü Sevimli bugünkü duruşmanın ardından bianet’e yaptığı açıklamada, beraat kararına itiraz edeceklerini, dosyanın itiraz sonrası tekrar Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderileceğini ifade etti.
Avukat Sevimli, kararın oybirliğiyle değil oyçokluğuyla verildiğine de dikkat çekerek “Mahkeme oybirliğiyle karar veremedi. Karara muhalif kalan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma kararına katılmayan üyelerden biri de mahkeme başkanı ve Demirel’in cezalandırılması gerektiğini düşünüyor. Bu da her şeye rağmen önemli. En azından iki üye, savcı Demirel’in durumunu tespit etmiş oldular. Gerekçeli karar yazıldığında sebeplerini de daha net görebileceğiz” dedi.
"Soruşturmayı akamete uğrattı"
Güçlü Sevimli, Savcı Demirel’in Bayrampaşa Cezaevi’yle ilgili davada dosyayı 10 yıl boyunca işlem yapmadan beklettiğini, delillerin kaybolmasına sebebiyet verdiğini ve rütbeli askerleri koruma saikiyle hareket edip sadece erlere dava açtığını ifade etti.
- Ali İhsan Demirel sonrası başlayan kovuşturma sürecinde ikinci iddianame hazırlandı ve yargılanan 39 erin yanı sıra bazı düşük rütbeli askerlere de dava açıldı, yargılama sürüyor.
Avukat Sevimli, hapis cezasını bozan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun “bir nevi meslektaş dayanışması göstererek hukukla bağdaşmayan şekilde savcının beraat etmesine yönelik karar verdiğini” belirtti:
“Dosyadaki delillere göre savcının bu şekilde beraatı mümkün değil. HSK’nın raporu, deliller, Demirel’in soruşturma sürecini nasıl akamete uğrattığı ortada… Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu en üst kurul olduğu için 5. Ceza Dairesi de ilk kararının arkasında duramadı.”
- Savcılar, Yargıtay’da yargılanabiliyor, bu dosyada biri başkan olan beş üyeli Yargıtay 5. Ceza Dairesi, ilk derece mahkemesi konumunda. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da temyiz merci. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ikinci kez beraat kararında ısrar ederse karar kesinleşecek.
Ne olmuştu?
Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000’de düzenlenen operasyonda 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve 55 kişinin yaralanmasının ardından, Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmayı dokuz yıl boyunca Ali İhsan Demirel yürüttü.
Soruşturma dosyasına 22 Mayıs 2002'de giren Jandarma Bölge Komutanlığı imzalı belgeye göre, operasyona, İstanbul Halkalı Jandarma Komando Taburu, Bayrampaşa Cezaevi Koruma Bölük Komutanlığı, Elazığ Jandarma Komando Taburu ve Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Birliği (JÖAK) katıldı. Bu birliklerden istenen belgeler ya eksik ve yanlış geldi ya da savcılığa yıllarca bilgi verilmedi.
Demirel hakkında 4 Nisan 2011'de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusunda, “operasyon harekat emrinin altında imzası bulunan komutanların ifadesini bile almadığı, gerçek sorumlulara dava açmayarak onları koruduğu, 13 yıl boyunca soruşturmayı tamamlamadığı ve iddianameyi hazırlarken özensiz davrandığı” ifade edildi.
Bu suç duyurusu sonrasında dönemin Eyüp Cumhuriyet Savcısı Demirel'e, “görevinin gereklerine aykırı hareket etmek” ve “görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstermek”ten dava açıldı.
Savcı Mustafa Atagün'ün hazırladığı iddianamede, savcı Demirel ile ilgili “Hayata Dönüş Operasyonu ile ilgili soruşturma evrakında yaptığı işler ile ilgili görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısı uyandırdığı” belirtildi.
Demirel, üzerinden 13 yıl geçen operasyona katılan askerlerin ifadelerini talimatla bulundukları yerden aldırmıştı. İddianamede Demirel'in kamu personelini koruyucu tarzda hareket ettiği ifade edildi: “Operasyon tutanağını imzalamayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve cezaevi savcısı hakkında şikayet de olmasına rağmen tanık olarak dahi dinlemedi.”
“Soruşturmayı faili meçhul evrak olarak sürdürdüğü” belirtilen Demirel ile ilgili iddianamede şu tespitler yer aldı:
“Operasyona katılanların kimlik tespiti için yazılan müzekkerelere cevap vermeyen, istenen bilgi ve belgeleri göndermeyen sorumlular hakkında yasal takibat başlatmadı.
“13 yıl boyunca 'Tufan' isimli Bayrampaşa Cezaevi Müdahale Planı'nı temin etmedi.
“Ölüm ve yaralama olaylarının meydana geldiği C Blokta görev yapan Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığına ait personelin kimlik bilgileri ile eylemlerinin tespiti için yeterli hassasiyeti göstermedi.
“Beyanlarına dayanarak takipsizlik kararı verdi. Yargılanan 39 er ile ilgili ön incelemede rütbeli askerlerce alınan ifadelerle yetindi, kimden emir aldıklarını, ölüm ve yaramalara kimin neden olduğunu sorgulamadı.”
İddianamede Demirel'in “Etkin bir soruşturma yürütmediği” de ifade edildi: “Rütbeli askerlerin kendi beyanlarına dayanarak haklarında takipsizlik kararı verdi.”
Savcı Ali İhsan Demirel ise savunmasında “görevini gereği gibi yaptığını, soruşturmada herhangi bir kusurunun bulunmadığını” ileri sürdü.
Yargılandığı Yargıtay 5. Ceza Dairesince suçlu bulunan ve bir yıl hapse mahkum edilen Demirel’in cezası Yargıtay Ceza Genel Kurulunca bozuldu ve yeniden yargılama sonucu beraat etti. (AS)