"Behçet Cantürk de eşim Savaş Buldan da dönemin siyasi iktidarının bilgisi dahilinde öldürüldü. Cinayetlerin Susurluk ve Ergenekon davaları ile ilişkisini başından beri söylüyoruz. İlk gün itibariyle yaptığımız müdahillik başvuruları reddedilmeseydi, bu cinayetler bugüne kadar çoktan aydınlatılmış olurdu."
Bu sözler, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'a ait. Buldan, 2 Haziran 1994'te İstanbul'daki bir otelden kaçırıldıktan sonra Bolu'da öldürülmüş halde bulunan Savaş Buldan'ın eşi.
Ergenekon davaları savcısı Zekeriya Öz'ün 1993-1996 yılları arasında Düzce - Sapanca - Bolu üçgeninde işlenen cinayetlerle ilgili yeni bir soruşturma başlatmasını "olumlu ancak gecikmiş bir karar" olarak nitelendiriyor; "Zararın neresinden dönülse kardır" diyor. Buldan, Öz'ün henüz kendisiyle temasa geçmediği bilgisini veriyor.
Eşi Savaş Buldan'ın ve Behçet Cantürk'ün öldürülmeleriyle ilgili bilgilerin Ergenekon iddianamesinde yer almasının ardından yaptığı müdahillik başvurularının reddedildiğini hatırlatıyor. Davaya müdahil olmak için yeniden başvuruda bulunacaklarını belirtiyor.
"Ergenekon davası Susurluk ve Mehmet Ağar davalarıyla birleştirilmeli"
Faili meçhullerle ilgili iddialarını Susurluk davası sürerken de dile getirdiklerini ancak sonuç alamadıklarını hatırlatan Buldan, hükme bağlanan Susurluk davası ile halen devam eden Mehmet Ağar ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi gerektiğini de vurguluyor:
"Dönemin başbakanı Tansu Çiller, PKK'ye yardım eden Kürt işadamlarının listesinin ellerinde olduğunu, hesap soracaklarını açıkladıktan sonra, faili meçhul cinayetler başladı.
Bu dönemde Ağar Emniyet Genel Müdürü'ydü. Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadede, kendisi 'Devlet adına bin operasyon yaptım' dedi.
Susurluk davasında yer alan ve operasyonlarda bulunan Yaşar Öz, Ayhan Çarkın, Tarık Ümit gibi kişiler, Ağar için çalıştıklarını, ondan emir aldıklarını beyan etti.
Fırat'ın kenarındaki ve Düzce-Sapanca-Bolu üçgenindeki cinayetler açığa çıkartılmadığı, Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve dönemin Olağanüstü Hal (OHAL) bölge valileri yargılanmadığı sürece Ergenekon soruşturmasından umutlu değilim."
Türkiye AİHM'de mahkum olmuştu
Savaş Buldan 2 Haziran 1994'te İstanbul Yeşilyurt'taki Çınar Oteli'nde, beraberinde arkadaşları Adnan Yıldırım ve Hacı Karay olduğu halde kaçırıldı. Cesetleri, 4 Haziran 1994'te Bolu-Yığılca ilçesinde, Yukarıkaraş köy yolunda bulunmuştu. Türkiye, Buldan'ın öldürülmesiyle ilgili davada etkin soruşturma yapmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) 26 bin avro tazminata mahkum olmuştu. (BB)