Müdahil avukatı Gülizar Tuncer, gözaltına alınan 23 gencin tamamının Savcılığa işkence gördüklerine dair ifade verdiklerini açıkladı.
Tuncer, "işkence"nin Adli Tıp Kurumu raporuyla kanıtlandığını ancak, bu gençlerden sadece Bülent Gedik, Zülcihan Şahin, Ali Kılıç, Sinan Kaya, Sevgi Kaya, Arzu Kemanoğlu, Levent Badadi, Okan Kaplan, İzzet Tokur, Ulaş Batı'nın polisler hakkında dava açtığını söyledi.
"İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kamil Hondu, esas hakkındaki mütalaasında polislerin işkence yaptığı yönünde görüş bildirdi. Sanık avukatı İlhami Yelekçi, savunma için ek süre isteyerek davayı uzatıyor. Davanın, zamanaşımı süresi dolmadan sonuçlanmalı."
Tuncer'e göre, gözaltına alınan fakat polisler hakkında dava açamayan 12 kişinin de davaya dahil olabilmesi için soruşturmanın genişletilmesi gerekiyor.
Davacı gençler de yargılandı
Dün (Salı) altı polis İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmalarının yapıldığı saatlerde, polislerden davacı 11 gencin de aralarında bulunduğu 23 kişi de İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılandı.
DGM'deki duruşma, sanık polislerin davasının sonucunun beklenmesi ve soruşturmanın genişletilmesi için ertelendi.
İşkence davasının geçmişi
1996 yılının Şubat ayında, ortaokul ve lise öğrencisi 23 genç, "yasadışı örgüte üye oldukları" iddiasıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmıştı. Gençler, 15 gün Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında kaldılar.
Gençlerden 11'i, Baş komiser Mustafa Sara ve polis memurları Mustafa Taner Paylaşan, Ahmet Bereket, Fatih Berkup, M. Atilla Çavdar, Yakup Doğan hakkında "gözaltında işkence" iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Gözaltına alınanlardan Devrim Öktem'in gözaltındayken işkence sonucu bir buçuk aylık bebeğini düşürdüğü de Adli Tıp Kurumu raporuyla belgelenmişti. Polislerin yargılandığı duruşmada, savcının ek mütalaasında bu durum da yer aldı.
Polislerin yargılandığı dava, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "hükümet memurlarının sanıklara işkence kötü muamele yapması" suçunu düzenleyen 243. maddesi uyarınca aynı yıl, 1996'da açılmıştı. Bu madde, "5 yıla kadar ağır hapis ve memuriyetten men" cezası öngörüyor.
Polisler, önceki duruşmada, müdahillerin açlık grevine gittikleri ve bu sırada kendilerine zarar verdikleri yönünde ifade vermişti.
Savcı önceki mütalaasında sanık polislerden Mustafa Taner Paylaşan'ın 12 kez, Ahmet Bernek, Fazih Berkup ve Mehmet Ali Çavdar'ın 4 kez, Yakup Doğan'ın ise 2 kez gençlere işkence yaptığını belirtmişti.
Dava Avukat Tuncer'in talebiyle halen Malatya Emniyet Müdürlüğü'nde baş komiserlik görevi yapan Mustafa Sara hakkında verilecek ek mütalaanın beklenmesi için ertelenmişti.
Sanık polisin "işkence" sabıkası
Sanık polis Mustafa Sara daha önce, 23 gençten biri olan Devrim Öktem'in anne-babası Memnune ve Mahmut Öktem'e "kötü muamelede" bulunmak suçundan yargılanmış ve 1 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. Ancak 10 aya indirilen ceza "sanığın iyi hali ve suç işlemeyeceğine kanaat getirildiği" gerekçesiyle ertelenmişti.
Sara, sanık olduğu ve geçtiğimiz aylarda sonuçlanan bir diğer davada ise Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında tutulan Gülderen Baran'a işkence yapmak suçundan yargılanmıştı. Baran'ın işkence gördüğü Adli Tıp raporuyla kanıtlandığı halde dava, Sara'nın duruşmalara katılmaması nedeniyle zamanaşımına uğrayarak düşmüştü.
Zamanaşımı nedir?
"Davanın zamanaşımına uğraması", yargılamanın başlamasından karar verilinceye kadar geçen sürede sanığın yargılanmaması nedeniyle davanın kara bağlanamaması anlamına geliyor. Yasada söz konusu ceza için öngörülen zamanaşımı süresinin dolması sonrası sanık aynı suçtan yargılanamıyor.
Yargılanmış ve cezası kesinleşmiş kişilerin bu cezaları belli bir sürede infaz edilmediğinde ise "ceza zamanaşımı" ortaya çıkıyor. O süre içinde ceza infaz edilmezse sonradan infazı mümkün olmuyor.
"Manisa Davası" zamanaşımı tehlikesinde
Evrensel gazetesinin 21 Mayıs 2002 tarihli sayısındaki habere göre, 10 polis memurunun 1995'te 10 gence işkence yapmak suçundan yargılandığı "Manisa Davası" da zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıya.
Sanık polislerin avukat değiştirmesi ve her avukatın dosyayı incelemek için süre istemesiyle uzayan dava, son duruşmada 27 Mayıs'a ertelendi.
Gazetenin haberinde yer alan ve zamanaşımına uğrayan davalar arasında İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde 17 gün boyunca işkenceye maruz kaldıkları belgelenen ve Av. Fazıl Ahmet Tamer ve Hasan Demir'in de aralarında bulunduğu altı kişinin davası var.
Sekiz polisin yargılandığı dava, bu polislerden Ahmet Erşan'ın ifade vermeye gelmemesi ve Adli Tıp raporlarının mahkemeye gönderilmemesi nedeniyle zamanaşımına uğramıştı. (ÖG/BB)