Bayrampaşa Cezaevine 19 Aralık 2000’de düzenlenen "Hayata Dönüş" operasyonunun 17 Kasım'da görülen karar duruşmasında mahkeme zaman aşımı kararı vermişti. Sanıklar hakkında ceza talebinde bulunan savcının zamanaşımı kararını, hemen ertesi gün (18 Kasım) istinaf ettiği ortaya çıktı.

Zamanaşımına uğratılan “Hayata Dönüş” davası istinafa taşınıyor: Süreç nasıl ilerleyecek?
Dava avukatları kararı istinafa taşımak için gerekçeli kararı beklerken, savcının istinaf başvurusu UYAP'a işlendi. Savcı başvurusunda mütaalasını olduğu gibi kayda geçirdi, kararın kaldırılmasını istedi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, sonuç ve talep kısmında "Usul ve esas yönünden Kanun'a aykırı bulunduğundan kararın istinâfen kaldırılması arz olunur" dedi.
Savcı ceza talebini yineledi
Savcılık itiraz dilekçesinde ceza talebini yineledi ve şu ifadeleri kullandı:
"Operasyonda görev alan birliklere mensup jandarma görevlileri olan sanıkların kendilerine verilen görevin ifası sırasında görev sınırlarını aşarak aşırı güç ve silah kullanmak suretiyle 12 kişinin faili gayri muayyen şekilde ateşli silah mermileri ile ve çıkan yangınlarda yaralanıp ölümlerine, 29 kişinin adli tabip raporlarında yazılı olduğu şekilde yaralanmalarına neden oldukları, ölü ve yaralı sayısının fazlalığı, yaralıların yaralarının ağırlığı, yaygınlığı ve özellikleri, olayın oluş şekli itibarı ile yaralılara yönelik eylemlerinin öldürmeye teşebbüs niteliğinde değerlendirildiği, bu şekilde birlikte 12 kişiyi öldürdükleri, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri, atılı suçları işledikleri yolunda şikayetçilerin şikayet, iddia ve anlatımları, sanıkların ifade ve savunmaları, keşif, olay yeri inceleme, ölü muayene ve otopsi tutanakları, ekspertiz raporları, emanet kayıtları, doktor raporları, otopsi raporları, bilirkişi mütalaası ve raporları, olay yeri fotoğrafları gibi hususlar dikkate alındığında gerek İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/144 Esas sayılı birleşen dosyadaki sanıklar gerek mahkememizde açılan davanın sanıkları isnat edilen suçları işlediklerine kanaat edildiği anlaşılmakla eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK.'nun 37.maddesi delaletiyle 81/1,21/2,23,24,25/2,53 maddeleri (12 kez maktül sayısınca), ve TCK.'nun , 37.delaletiyle 81/1,35/2, 21/2,23,23,25/2,53 maddeleri (29 kez mağdur sayısınca) uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekir iken zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildi."
"Savcı da doğru bulmuyor"
Davanın müdahil avukatlarından Güçlü Sevimli, savcının zaman aşımı kararına karşı itirazını "her şeye rağmen olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi. Sevimli, Ceza Muhakemesi Kanunu gereği savcının mahkemenin verdiği zaman aşımı kararını istinafa taşımak zorunda olmadığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Ceza Muhakemesi Kanuna göre, karar duruşmasında ve öncesinde her ne kadar duruşma savcısı sanık askerlerin cezalandırılmasını talep etmiş olsa da, mahkemenin zaman aşımı kararını kanunen istinaf etmek zorunda değil. Bu karara itiraz etmek ve istinafa başvuru yapmak zorunluluğu yok ve savcının kendi inisiyatifinde. Buna rağmen istinafsız etmiş olması, karara itiraz etmiş olması kayda değer. Savcının itirazı ve istinafa başvurması aynı zamanda kararı doğru bulmadığını ve katılmadığını da gösteriyor."
"Savcı bir dilekçe daha verebilir"
Avukat Sevimli, kendilerinin henüz istinaf başvurusu yapamadığını, bunun nedeninin de mahkemenin gerekçeli kararı hâlâ yazmamış olması olduğunu belirtti. Savcının ilerleyen süreçte ek bir dilekçe daha verebileceğini söyleyen Sevimli, bunun hukuken mümkün olduğunu vurguladı:
"Bu başvuru gerekçeli karar yazılmadan yapıldığı için savcı sonradan gerekçeli karara göre ek bir açıklama içeren yeni bir dilekçe verebilir. Savcı bu bakımdan gerekçeli kararı beklememiş. Beklemeden hemen duruşmanın ertesi günü yapmış. UYAP sistemine daha birkaç gün önce eklenmiş. Biz zaten davanın kesinlikle zaman aşına girmediğini, 17 Kasım tarihindeki karar duruşmasında, esasa ilişkin beyan dilekçemizde sözlü olarak da çok kapsamlı şekilde ifade ettik. Savcı mütalaasını aynen hemen hemen yazmış. Sadece bir cümleyle neden istinafa başvurduğunu açıklamış. Zaman aşımıyla ilgili hiçbir gerekçe sunmamış. Savcı, gerekçeli karar yazıldıktan sonra tekrar bir dilekçe daha verebilir. Tabii verir, vermez o savcının kendi inisiyatifinde."
(AB)







