İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin ve İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon Üyesi Güllistan Yarkın’ın İstanbul Adliyesi 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada mahkeme 2 Mayıs’ta beraat kararı verdi.
Duruşma savcısı 21 Mayıs’ta Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı’na (istinaf) yaptığı başvuruda beraat kararının bozulmasını istedi.
Savcı, başvurusunda, Keskin ve Yarkın’ın 301. Madde’de belirtilen suçları işlediğini iddia etti.
Keskin ve Yarkın’ın Ermeni Soykırımı’na dair düşüncelerinin ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını ve düşünce ve ifade özgürlüğünün “sınırsız” olmadığını belirtti.
Savcıya göre "ifade özgürlüğü kısıtlanabilir"
Savcı başvurusunda özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
*İddianamede, "Türkiye dünyanın en başarılı ve en uzun süreli soykırım inkarını gerçek kıldı" gibi ifadeler, TCK'nın 301. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak suçu olarak değerlendirildi.
*Ancak ifade özgürlüğü konusundaki yasal düzenlemelere göre, bu tür ifadelerin sınırlamaları dar yorumlanmalı ve ifade özgürlüğü ancak belirli durumlarda kısıtlanabilir.
*Yargılamada, ifadenin tümü değerlendirilerek suç unsuru taşıyıp taşımadığına karar verilmesi gerekmekte. Mahkeme, bu ifadelerin TCK 301. madde kapsamına girmesine rağmen sanıkların beraatine karar verdi.
Ayrıca savcı, Ayrıca suçakonu metin içeriğinde ve açıklamalarda yer alan bazı cümleleri rahatsız edici, eleştiri sınırını aşar nitelikte buldu ve TCK 301. Madde’nin konusu olduğunu belirtti.
Savcı’nın “eleştiri sınırını aşan” cümleler olarak nitelediği cümleler şöyle:
““Soykırım yapıldığına", "vahşet yapıldığına", "Ermeni varlığına son verildiğine", "Ermenilerin canlarına kastedildiğine" "Mallarına, mülklerine, paralarına, hatıralarına, tarihlerine el konulduğuna." "Bir uygarlığın tüm izleriyle birlikte silinip yok edildiğine" "Soykırımın inkârının soykırımın sürdürülmesi olacağına " "İnkara son verilmesine" "Bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte suçu kabul edilmesine" "Bu yüzden yine, bir kez daha, hiç bıkmadan Soykırımı Tanıyın Af dileyin Tazmin edin!"
“Devletin resmi ideolojisini tartışmayın diyen devlet aklının başvurusu”
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, konuya dair bianet'e şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ermeni Soykırımı anması nedeniyle açılan davalarda bugüne kadar genel olarak beraat kararı verildi. Sadece HDP’li bir grup arkadaşa ceza verildi. Bugüne kadar olan davalarda ya beraat ya da açılan soruşturmalarda takipsizlik kararı verildi. Ben bunun amacının yargının düşünce ve ifade özgürlüğü gibi meselelere olumlu yaklaştığını düşünmüyorum. Esas nedeni Ermeni Soykırımı gibi Cumhuriyet’in temel meselelerinden olan bir meselenin tartışılmasını istemiyorlar."
"Ayrıca, bu tartışmanın Türkiye’yi yoracağını düşünerek devlet aklı olarak böyle karar veriyorlar. Devlet aklı denilince tek bir akıl oluşmuyor. Birden çok akıl var. Bize beraat kararı verenler “Biz bu konuyu tartıştırmayalım” diyor. İstinafa başvuran akıl ise “Biz bunu asla tartışmayalım” diyen taraf ve hakim taraf. Devletin resmi ideolojinin tartışılmasını istemeyen asıl devlet aklı da bu. Bu karar önemli. İstinafın vereceği karar önemli, sonrasında Yargıtay’ın vereceği karar önemli. Bunlar bu coğrafyadaki temel meselelerinden birinin yargıda tartışılması ve sonucunun da etkili olması anlamına geliyor.”
“Bu konun tartışılması gerekiyor. Esas olarak resmi ideoloji oluşturan kırmızıçizgilerin tartışılmasının demokratikleşme anlamında önemli olduğunu düşünüyorum. Bu davada bu anlamda önemli olacak. Biz de Ermeni Soykırımı anlamalarını yapmaya devam edeceğiz.”
TCK 301 nedir?
Bir dönemlerin oldukça tartışma yaratan kanun maddesi TCK 301 şöyle:
(1) "Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılamayı" kapsıyor. Kanun, bu suçu işleyen kişinin altı aydan üç yıla kadar hapisle cezalandırılmasını söylüyor.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(EMK)