6-8 Ekim Kobani eylemleri soruşturması kapsamında dün sabah (25 Eylül) gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi 20 isim avukatlarıyla görüşmeye başladı.
Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, HDP eski Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Emine Ayna, Ayla Akat Ata’nın da aralarında bulunduğu HDP’liler dün Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
24 saatlik avukat görüş yasağının ardından avukatlar bu sabah müvekkilleriyle görüşmeye başladı.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ümit Dede ve Hukuk Komisyonu Üyesi Kenan Maçoğlu, son gelişmeleri bianet’e anlattılar.
"Tekli nezarette kalıyorlar"
Maçoğlu, sabah saatlerinde avukat görüşmelerinin başladığını söyledi. Dosyada gizlilik kararı olduğu için soruşturmanın içeriğine dair bilgi edinemediklerini belirten Maçoğlu, “Müvekkillerimize de dosyayanın içeriğine dair bilgi verilmiş değil. Şu an gözaltında 20 kişi var ve hepsi tekli nezaret kalıyorlar.
"Avukat görüş süresi de kısıtlı, tek odaya görüşler yapılıyor. Dört günlük gözaltı süresi var. İfadelerinin alınmasını bekliyoruz, ifadeler sonrasında soruşturmanın içeriğini öğrenebileceğiz” dedi.
"Savcı ve emniyetten bilgi alamıyoruz"
Avukat Ümit Dede ise; dosya kapsamında 24 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını hatırlattı ve şunları söyledi: “Savcılık ve emniyetten hiçbir bilgi alamıyoruz, bilgi verilmiyor. Avukatlar muhtemelen 21.30’ a kadar herkesle görüşmüş olacak.
"Mükerrer bir soruşturma
"Dosyada açık hukuksuzluklar var. Mükerrer bir soruşturma, gözaltına alınan herkes daha önce ifadeye çağrıldı ve hepsi ifade verdi. Tekrar çağrılsalardı tekrar giderlerdi.
"Gözaltına alınan isimlerden Nazmi Gür, avukat, avukatlık kanunun gereği, Baronun görevlendiği bir yönetim kurulu üyesi ve savcının arama işlemi süresince hazır bulunması gerekiyor. Savcı ve barodan kimse yok. Bu şekilde hukuksuz bir gözaltı süreci yapılıyor, hukuk öncelenmiyor.
"Gizlilik kararı getirilmesi hukuksuzluktur"
"Gizlilik kararı getirilmesi de bir diğer hukuksuzluk. Normalde gizlilik kararı, toplanmayan delillerin toplanması ve toplananların ise karartılmasını engellemek için getirilir. Savcı 6 yıl sonra hangi delilleri topluyor ya da 6 yıl öncesine dair neyin karartılacağını düşünüyor. 6 yılda toplanan delil zaten toplanmıştır, delillerin karartılma ihtimali kalmamıştır. Bu açık hukuk ihlalidir.”
"Gözaltılar talimatla gerçekleşti"
HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında aynı dosya kapsamında ikinci kez tutuklama kararı verildiğini hatırlatan Dede, şöyle devam etti: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Demirtaş’ın tutukluluğu için ihlal kararı vermişti. Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiğini belirtmişti.
"Bu karara karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ‘gereğini yaparız’ dedi ve bu dosya tarihin sayfaları arasından çıkarıldı. Yüksekdağ ve Demirtaş’ın ikinci kez aynı davadan tutuklanmalarına karar verildi. Hukuksuzluğun en açık örneklerinden biri de bu durumdur.”
Dede, operasyonun talimatla gerçekleştiğini belirterek, “Bir hafta önce Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Saray’da Cumhurbaşkanını ziyaret etti ve bir hafta sonra bu operasyon gerçekleşti. Bu tesadüf değil. Talimat var” dedi.
Gözaltındaki 20 isim şunlar:
Ayhan Bilgen, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Altan Tan, Ayla Akat Aka, Emine Ayna, Sırrı Süreyya Önder, Bircan Yorulmaz, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengün, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün.
Savcılığın hakkında gözaltı kararı verdiği ancak gözaltına alınmayan isimler ise şöyle: Arife Köse, Yurdusev Özsekmenler, Bayram Yılmaz, Zeynep Karaman.
Kobani eylemlerinde ne oldu?
2014'te Kobani'ye destek eylemleri öncesi Urfa Suruç'ta yakınlarını bekleyenlere ve sınırı geçmek isteyenlere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale edildi, bu sırada IŞİD militanlarının Türkiye sınırından rahatça geçtiğini iddia eden fotoğraflar yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile IŞİD'i bir tuttuklarını söyleyen açıklamalar yaptı. Kobani'den gelen yaralılar sınırda bekletilirken IŞİD yaralıları hastanelerde tedavi edildi. Medyada birçok kez "Kobani'nin düştüğü" yönünde haberler çıktı, bu haberler her defasında yalanlandı.
HDP'nin Kobani'de katliam tehlikesine karşı sokağa çıkma çağrısı yapmasının ardından Kürt illeri, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde binlerce kişi eylem yaptı. Sol partilerin de destek verdiği eylemlerde polis şiddetinin de başlamasıyla ölümler meydana geldi. Bu ölümleri sokak çatışmaları izledi, 6-12 Ekim arasında 42 kişi hayatını kaybetti.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) raporuna göre 7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında yapılan eylemlerde 46 kişi öldü, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi tutuklandı. Anadolu Ajansı'nın verilerine göre de 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.
(RT)