Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış akademisyenlere yönelik açılan ilk dava olan, bir süre tutuklu kalan dört akademisyenin yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın sekizinci duruşması görüldü.
Duruşmaya Akademisyenler Esra Mungan ve Meral Camcı katıldı.
Savcılığın esas hakkındaki mütalaasının dosyaya girdiği görüldü. Mütalaada Savcı Cem Üstündağ, akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un ayrı ayrı Terörle Mücadele Kanunu’nun “Terör örgütü propagandası” başlıklı 7/2 maddesinin 1. ve 2. cümlesince cezalandırılmalarını, gözaltı ve tutuklulukta geçen sürenin bu cezadan düşülmesini istedi.
Heyet, avukat ve akademisyenlere savunma için süre verdi. Bir sonraki duruşma 28 Ocak 2019 saat 10.30’da.
Dört akademisyenin duruşmasının ardından 13. ACM’de görülen, Kırıkkale Üniversitesi’nden ihraç edilen Fuat Özdinç’in duruşmasının sekizinci celsesinde ise 301. Madde iznine dair Adalet Bakanlığı’ndan yazı gelmediği görüldü. Bir sonraki duruşma 28 Ocak 2019 saat 11.00’de.
Savcı 7/2’den mütalaa verdi
Dört akademisyen TMK 7/2 maddesinde belirlenen "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Akademisyenlerin tahliye edildiği 22 Nisan 2016’daki duruşmada savcının suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvurulmuştu.
Adalet Bakanlığı’nın TCK 301. Maddeden soruşturma izin 18 Nisan 2018’de dava dosyasına girmişti.
Savcı, 3 Eylül 2018 tarihli mütalaasında TMK 7/2 uyarınca ceza istedi.
Mütalaa'dan: "Örgütün yöntemlerini meşru göstermeye çalıştıkları..."
Savcı, dosyaya giren mütalaasında ceza isteme gerekçesini şöyle sıraladı:
“Yasadışı bölücü terör örgütü PKK'nın güdümündeki demokratik toplum kongresinin çağrısı ve örgütün yürütme konseyi eş başkanı Beşe Hozat’ın örgüt güdümündeki medya aracılığıyla ‘Aydın ve demokratik çevreler özyönetimlere sahip çıksın’ şeklinde açıklaması üzerine güvenlik güçlerinin yasadışı bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik Güneydoğu bölgesinde başlatmış olduğu mücadeleyi kastederek. 'Bu suça ortak olmayacağız’ [….] şeklinde başlayan bildiriye internet ortamında imza atmak suretiyle destek oldukları,
"nitekim sanıkların soruşturma ve yargılama aşamasında alınan ifade ve savunmalarında bu durumu kabul ettikleri, sanıkların örgütün yönetici kadrosunun talimatı ve örgütün güdümündeki sözde legal görünümlü yapıların çağrısı üzerine terör örgütünün bölücü faaliyetlerini demokratik bir hareket, yasal sınırlar içerisinde bu faaliyetleri engellemeye çalışan güvenlik güçlerinin operasyonlarını ise suç ve katliam olarak niteledikleri,
"bölücü örgütün suç tarihinde ve öncesinde il ve İlçelerde hendek kazmak, molotofkokteyli atmak, güvenlik güçlerini ikamet ettikleri konutlarında bile şehit etmek gibi cebir ve şiddet içerikli eylem ve yöntemleri dikkate alındığında, sanıkların söz konusu bildiriye imzalamak suretiyle örgütün bu nitelikteki yöntemlerini meşru göstermeye çalıştıkları,
"her ne kadar yargılama aşamasında sanıkların eylemlerinin TCK 301 maddesinde yazılı suçu oluşturabileceğinden bahisle durma kararı verilerek dosya Adalet Bakanlığına gönderilmiş ise de, sanıklara izafe edilen eylemlerin yukarıda anlatılan nedenlerle bir bütün olarak terör örgütünün propagandasını tapma suçunu oluşturduğu düşünüldüğünden ve bu şekilde müsnet suçu işledikleri sabit kabul edildiğinden….”
Avukat ek süre istedi
Akademisyenlerin avukatı Meriç Eyüboğlu, mütalaaya karşı beyan da bulunmak için süre talep etti. Mütalaanın Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy’a ulaşmadığını belirterek yeni adreslerine tebligat yapılmasını istedi.
Savunma yapıldıktan sonra tevsi-i tahkikat talebi ile ilgili tartışma ve araştırma yapılmadığını belirterek, bu talepleri doğrultusunda celse arasında dosyaya belge ve bilgiler ile raporlar ibraz edeceğini söyledi.
Heyet, süre verilmesine karar verirken, “vekillerine mütalaa tebliğ edildiği” gerekçesiyle mütalaanın ulaşmadığı iki akademisyene tebliği reddetti.
* TMK 7/2 “Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde. Maddenin ikinci cümlesi “Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır” ifadesini içeriyor.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları basın toplantısıyla paylaştı. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2 maddesinde belirlenen "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016'da serbest bırakıldılar. 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. 18 Nisan 2018'deki yedinci duruşmada Bakanlık izin yazısının dava dosyasına girdiği görüldü. Akademisyen Yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Ekim 2017'de imzacı akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianame ile davalar açılmaya başladı. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 9 Ekim 2018 itibariyle 292 akademisyenin ilk duruşmaları görüldü. 27 akademisyen 1'er yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum oldu. İki akademisyen dışındaki cezalarda hükmün açıklanmaıs geri bırakıldı. * Dört akademisyenin duruşmalarına buradan ulaşabilirsiniz: Barış İsteyen Dört Akademisyene Beraat Çıkmadı Barış İsteyen Dört Akademisyen İçin Beraat Talebi Yanıt Bulmadı Mahkeme Akademisyen Davasında "Hollanda Krizi"ni Sürdürdü, Yabancı Heyeti Almadı Barış Akademisyenleri Davasının Beşinci Duruşmasında da Karar Yok Dört Akademisyenin Davasında Bakanlık Yazısının Beklenmesi Kararı |
(BK)